27 Kasım 2018 11:38

‘Geçinemiyoruz, izin günümüzde ek iş yapıyoruz’

Tekstil işçileri ağır çalışma koşulları altında çalışırken, ekonomik krizle de mücadele etmeye çalışıyor.

Arşiv | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Necla DEMİR

Uzun süreli ağır çalışma koşulları ve emek sömürüsünün yoğun yaşandığı sektörlerin başında gelen tekstilde, işsizlik korkusu daha fazla hak gaspına yol açıyor. Aynı zamanda bel ve boyun gibi meslek hastalıklarını barındıran sektörde, ücretler hayatı idame ettirmeye yetmiyor.

Aldıkları maaş ile kıt kanaat geçinebilen işçiler, ekonomik kriz ile birlikte geçimlerini sağlayamaz duruma geldiklerini dile getirdi. Bağcılar’da faaliyet gösteren tekstil atölyelerinde çalışan işçiler, yaşadıklarını anlattı.

‘ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMAK ZORLUYOR’

Bir tekstilde çalışan ve 10 yıldır bu mesleği yapan Muzaffer Uzer, ortalama 12 - 13 saat çalıştıklarını belirterek, “Bazen hafta sonları da çalışmak zorunda kalıyoruz. Asgari ücretle çalıştığımız için bayağı zorlanıyoruz. Çünkü hafta sonu çalışmasak paramız bize yetmiyor. Tekstil çok gürültülü bir ortam ve sürekli kesintisiz çalışmak zorundasın. Sadece 45 dakikalık yemek molaları var. Geri kalanı hep makine üzerinde çalışma ve koşturma. Eve gittiğimiz zaman ayaklarımızı hissetmiyoruz. Soğuk suyun içine koyuyoruz. Bir iki dakika sonra ancak kendimize gelebiliyoruz. Ayakta çalışan işçilerin ise ayrı sorunları var. Makinede çalışan sürekli eğiliyor, ayakta olanlar da sürekli ayakta iş yapmak zorunda. Oturma lüksü yok onun” diye belirtti.

‘EVİMİZE AŞ ALACAK DURUMUMUZ YOK’

Emeğinin karşılığını alamadığını belirten Uzer, yaşanan krizden nasıl etkilendiğini şu sözlerle ifade etti: “Burada çalışanlar bin 600 asgari ücretle başlıyor, 2 bine doğru gidiyor. Domatesin kilosu 6 TL. Meyvelerden bahsetmiyorum bile. Pazara 200 lirayla çıkıyorsun fakat 4 - 5 poşet doldurmadan eve geliyorsun. Yaşanan krizle birlikte son 2 ay içerisinde burada çalışanlar olarak evine doğru düzgün aş alabilecek durumumuz yok. Çoğumuz kiracıyız. İşverenlerin de umurunda değil. Benim 3 çocuğum var. Bir kadın arkadaşımızın 5 çocuğu var. Öğlene kadar çalışıyor. Öğleden sonra gidiyor yemek yapıp tekrar çalışıyor. Ben de geçinmekte zorlanıyorum ve ekonomik kriz beni de çok etkiledi. Örneğin benim oturduğum ev kira ve bin 100 TL vermek zorundayım. Maaşım da iki bin 500 TL. Bir de bunun faturaları var. 400-500 TL faturalara gidiyor. Hiçbir şey kalmıyor. Hafta sonu ek iş yapmak zorunda kalıyorum. Bazen pazar işine de çıktığım oluyor. Penye tişörtler alıp satıyorum.”

'TEMİZLİĞE GİDİYORUM'

Tekstilin çok yorucu ve yıpratıcı olduğunu, 10 yıldır aynı işi yaptığını ifade eden Pamuk Coşkun ise, krizden nasıl etkilendiğini ise şu sözlerle ifade etti: “Çoğu yerde sigortamız yatmadığı halde çalışmak zorundayız. Her şekilde sömürülüyorsun. Hastalandığın zaman tekstilde çalışıyorsan dinlenme imkanın yok. Çalışmadığın gün sen para alamıyorsun, para alamadığın gün de aç kalıyorsun maalesef. Çünkü hayat şartları çok zor, hayat çok pahalı. Kiracıyım. İki çocuk okutuyorum. Her hafta sonu da ek iş olarak temizliğe gidiyorum. Geçinemiyorum. Ekonomik kriz beni de kötü etkiledi. Pazara gidemiyoruz. Kiramızı doğru düzgün ödeyemiyoruz. Çocuklarımız okula gidiyor ve onlara doğru düzgün harçlık bile veremiyoruz. Kriz en çok düşük gelirliyi etkiledi. Biz de onlardan biri olduğumuz için etkilendik.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

Suruç Katliamı davası: Adalet için bağlantılar ortaya çıkarılmalı

SONRAKİ HABER

Sefer Selvi Sedat Simavi karikatür ödülüne layık görüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...