27 Kasım 2018 11:38

Suruç Katliamı davası: Adalet için bağlantılar ortaya çıkarılmalı

Suruç Katliamı davasının avukatı Serdıl İzol, çelişkili ifade veren tanığın; şüpheli olarak dosyaya eklenmesi gerektiğini söyledi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Suruç Katliamı davasının müşteki avukatlarından Serdıl İzol, “Adaleti sağlayabilmek adına dosyada herhangi bir şüphenin olmaması lazım. Tanıklar hukuka aykırı beyanlarda bulundu. Ancak herhangi bir işlem yapılmadı. Bu soruşturmanın etkin yürütülmesi için bağlantıların ortaya çıkması lazım” dedi.

Kobanê’ye yardım götürmek üzere çıktıkları yolda, 20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD’li canlı bombası Abdurrahman Alagöz’ün hedefi olarak yaşamını yitiren 33 kişiye dair açılan davanın 7’nci duruşmasını 22 Kasım’da görüldü. Mağdur avukatlarından Serdıl İzol, davanın ilerlemeyeceğine dikkat çekti.

Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve 3 sanıktan sadece Yakup Şahin’in tutuklu olduğu doyanın, diğer 2 sanığı İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi ise firari. 7’nci duruşmada dosyadaki sanıklardan İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı ve olayın yaşandığı gün kültür merkezinin önünde halk tarafından ‘şüpheli’ görülerek polislere teslim edilen ve daha sonra serbest bırakılan, Halfeti’de imam olduğu öğrenilen Abdullah Ömer Arslan’ın tanıklıklarına başvuruldu.

2 TANIK DA ŞÜPHELİ

Mahkemede tanık sıfatıyla ifade veren ve hala Ankara’da imam olan Abdullah Ömer Arslan, 33 kişinin yaşamını yitirdiği patlama ile bir ilgisinin olmadığını söyledi. Ancak dosya avukatlarından Serdıl İzol, ifadesine başvurulan 2 tanığın da çelişkili ifadeler verdiğini ve ‘şüpheli’ olduklarını vurguladı.

‘İFADELER ÇELİŞKİLERLE DOLU’

Arslan’ın verdiği ifadelerdeki çelişkilere değinen İzol, “Halfeti’de imam olduğu bilinmesine rağmen, ikindi vakti namazını kıldırıp yola çıktığını söyledi. Ancak Suruç’a gelmesindeki amacını hiç bir şekilde açıklayamadı. Olayın olduğu tarihte motosiklet ile Suruç’a geldiği biliniyor. Fail Abdurrahman Alagöz o tarihte olay yerine gelirken, MOBESE görüntülerine takılmamış. Abdullah Ömer Arslan’da hiç bir MOBESE’ye takılmadan Suruç’a kadar geliyor. Halfeti’den Birecik’e gitmek için yola çıktığını belirtiyor. Ancak Halfeti’den Birecik’e gitmek için Suruç’tan geçilmeyeceğini biliyoruz” diyerek Arslan’ın yaşanan patlamada şüpheli olduğunu ifade etti.

‘SURUÇ GEZİ AMAÇLI BİR YER DEĞİL’

İzol, Arslan’ın çelişkili diğer beyanlarını şöyle saydı:

“Suruç, gezme amaçlı gidilecek bir yer değildir. Halfeti’den yola çıkarken Suruç’ta bir patlama olduğunu duyduğunu, olay yerinde sadece cam kırıkları gördüğünü söylüyor. Oysa orada binlerce insan toplanmış, bir can pazarı yaşanıyordu. Cenazeler kaldırılıyordu, halk ve polis oradaydı. Suruç’a Google Maps (navigasyonun bir uygulaması) ile geldiğini söylüyor. Ancak o tarihte Türkiye’de böyle bir uygulama kullanılmıyordu. Oraya gelme amacının ne olduğu belli değil. Söz konusu ‘yanına gidecektim’ dediği arkadaşı ile telefonla dahi görüşme yapmamış. Şüpheli birçok durum var.”

‘SANIKLAR KAYIP, ŞÜPHELİLER TANIK’

Arslan için HTS kayıtlarının çıkarılması gerektiği taleplerini mahkemeye sunduklarını, ancak bu taleplerinin reddedildiğini anlatan İzol, HTS kayıtlarının çıkartılması için kişinin tanık değil, şüpheli durumunda olması gerektiğini, yalan tanıklık etmesine rağmen, yalan tanıklıktan öte şüpheli olarak dosyada suç duyurusunda bulunulması gerektiğini ifade etti. Dosyanın aydınlanması ve sorumluların cezalandırılması için kilit olan bu ismin araştırılması gerektiğini sözlerine ekleyen İzol, “Dosyada bir tutuklu sanık var. Diğer iki sanığın akıbeti bilinmiyor” dedi.

‘YENİ KATLİAMLARI ENGELLEMEK İÇİN...’

Ailelerin Türkiye’nin her kentinden gelerek mahkemeyi izlediğini dile getiren İzol, “İnsanların yüreği yanmış ve adalet önünde bu kişilerin cezalandırılmasını istiyorlar” dedi. İzol, şunları söyledi: “Bu olayı yapanlar Gar Katliamı’nı yapanlarla ilişkili kişiler. Yarın başka bir katliamın olmasını engellemek için bu dosya aydınlatılmalı. Adaleti sağlayabilmek adına dosyada herhangi bir şüphenin olmaması lazım. Tanıklar hukuka aykırı beyanlarda bulundu. Ancak herhangi bir işlem yapılmadı. Bu eksikleri ile bu dosya bu şekilde kalır ilerlemez. Bizim endişelerimiz var. Bu soruşturmanın etkin yürütülmesi için bağlantıların ortaya çıkması lazım artık.” (Urfa/MA)


AYM BİREYSEL BAŞVURUYU REDDETTİ

Anayasa Mahkemesi (AYM), IŞİD tarafından Suruç’ta 2015’te düzenlenen canlı bomba saldırısında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 75 kişinin, soruşturma evresinde dosyaya erişimin kısıtlanması gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruyu “kabul edilemez” buldu.

Kararda, “Bu sebeple Anayasa Mahkemesi, şüpheliler hakkında düzenlenen iddianamelerin kabul edilmesiyle soruşturma evrakına erişme olanağı bulan başvurucuların soruşturma evresinde verilen kısıtlama kararı nedeniyle sürece etkin katılım imkanı bulamadıklarına ilişkin iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varmıştır.” ifadesi kullanıldı. (AA)

ÖNCEKİ HABER

Beş kentte operasyon düzenlendi: Onlarca kişi gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

‘Geçinemiyoruz, izin günümüzde ek iş yapıyoruz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...