Eğitim Sen: Ekonomik kayıplarımız karşılansın

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, 3600 ek gösterge ve ekonomik kayıpların karşılanması için topladıkları imzaları İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdi.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılmak istenen açıklamaya valilik tarafından izin verilmediği için eğitim emekçilerinin önü Sultanahmet Meydanı’nda polis tarafından kesildi. Milli Eğitim Müdürlüğüne yürümeleri engellenen eğitim emekçileri adına konuşan KESK İstanbul Şubeleri Platformu Dönem Sözcüsü Zeliha Baksi, polis engeline tepki gösterdi.

Baksi, yıllardır geçimlerini büyük ölçüde borçlanarak sürdüren, kredi ve borç batağına saplanan toplumun geniş kesimleri gibi, eğitim ve bilim emekçilerinin de yaşanan ekonomik sorunlardan fazlasıyla etkilendiğini belirterek şunları söyledi: İktidar, her fırsatta ekonomide yaşanan en temel sorunların üzerini örtmeye uğraşarak bütün sorumluluğu ‘dış güçlere’ atmaya çalışırken, emekçilerin günlük yaşamı ile ilgili bütün ekonomik göstergeler kötüye gitmektedir. Türkiye ekonomisinde son yıllarda, özellikle 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan dalgalanmalar, TL’nin değer kaybetmesi ve enflasyonun hızla artması sonucunda satın alım gücümüzde belirgin bir azalma yaşanmış, ücretlerimiz mum gibi erimiştir.

Baksi, KESK öncülüğünde 9 Aralık Pazar günü Samsun’da, 15 Aralık Cumartesi günü Adana’da, 16 Aralık Pazar Günü Diyarbakır’da ve 22 Aralık Cumartesi günü İstanbul’da yapılacak olan "Yoksullaşmaya, işsizliğe ve güvencesizliğe karşı birlikte mücadele" mitinglerine katılım çağrısında bulundu.

EĞİTİM SEN’İN TALEPLERİ

• Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılsın
• Maaşlarımızda son 10 yıl içinde dolar bazında yaşanan kaybı karşılamak için net bin 395 TL artış sağlansın
• Başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere, temel tüketim ürünlerine yapılan zamların geri alınsın
• Vergi dilimi soygununa son verilerek, gelir vergisi oranı sabitlensin
• Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmasını, ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarının (3600/60 = 60 TL) esas alınsın
• Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödensin 

(İstanbul/EVRENSEL)

ANKARA'DA DA EMEKÇİLERE POLİS ENGELİ

Eğitim Sen Ankara şubeleri, "Kayıplarımız karşılansın" ve "3600 Ek gösterge hakkını istiyoruz" diye topladıkları imzaları Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdi. Basın açıklaması yapmak isteten Eğitim Sen'lililere "Valiliğin yasağı" gerekçesi ile polis izin vermedi. Daha sonra Eğitim Sen 2 Nolu Şube'de yapılan açıklamada, hem Valiliğin yasağı hem de polisin tutumu protesto edilerek talepler kamuoyu ile paylaşıldı.

Eğitim Sen Ankara 4 Nolu Şube Başkanı Gülhan Şimşek, "Aylardır Eğitim Sen şubeleri olarak işyerlerini gezdik ve gördük ki okulların hali perişan. Ancak eğitim emekçileri büyük bir özveri icinde çalışıyorlar. Topladığımız imzaları Milli Eğitim Müdürlüğüne vermek istediğimizde polisin olumsuz tutumu ile karşılaştık, bunu kınıyoruz" dedi.

2 Nolu Şube Başkanı Nusret Sulkalar da polisin tutumunu kınayarak basın açıklamasını okudu. Eğitime ayrılan bütçenin giderek azaldığına dikkat çekilerek eğitimdeki ticarileşme ile eğitimin yükünün giderek halkın sırtına yıkıldığını belirten Sulkalar, Eğitim Sen'in taleplerini dile getirerek 24 Haziran seçimlerinde eğitimcilere verilen sözlerin tutulmasını, 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

EĞİTİM SEN BURSA ŞUBESİ: KRİZİN FATURASINI ÖDEMEYECEĞİZ!

Eğitim Sen Bursa Şubesi ‘Öğretmen Dünyayı Değiştirir’ kampanyası kapsamında topladığı imzaları bugün İl Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim ederek "Eğitim ve bilim emekçilerinin yaşam koşullarını doğrudan etkileyen ekonomik krizin faturasını ödemeyeceğiz" dedi.

Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal, elektrik ve doğalgaz olmak üzere temel tüketim ürünlerine peş peşe yüksek oranlı zamların yapıldığını belirterek "Dolarda yaşanan düşüşe rağmen temel tüketim ürünlerinde aynı oranda indirim yapılmaması, ekonomik krizin faturasının krizi yaratanlara değil, halkın, emekçilerin sırtına yıkılmak istendiğinin en açık göstergesidir. Eğitim ve bilim emekçileri olarak, ekonomide yaşanan krizde hiçbir sorumluluğumuz ya da payımız olmadığı halde, krizin faturasının ısrarla bizlere ödetilmek istenmesini kabul etmiyoruz. Ekonomik krizi kim çıkardıysa, faturasını da onlar ödemelidir" dedi.

(Bursa/EVRENSEL)