13 Kasım 2018 11:06

'Göreviniz cinayet işlenirken yalnızca dinlemek midir?'

Avukat Tugay Bek'den Türkiye hükümetine Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili sorular: Göreviniz cinayet işlenirken yalnızca dinlemek midir?

Fotoğraf: Akın Çeliktaş/DHA

Paylaş

Cemal Kaşıkçı cinayetinin ses kaydına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cemal Kaşıkçı cinayetini belgeleyen tapelerin ‘ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’ye verildiğine’ dair açıklaması sonrası başlayan tartışmayı Evrensel'e değerlendiren Avukat Tugay Bek, iktidardan yapılan açıklama ile Suudi Konsolosluğu'nun dinlendiğinin açığa çıktığını belirtti. Bek ,“Dinlemeyi yapan birimlerin, 2 Ekim günü Kaşıkçı’nın, Suudi devletince gönderilen infaz timi tarafından öldürüleceğini günler öncesinden biliyor olması gerekmez mi? Cinayet işlenirken yani bir suç üstü hali söz konusu iken ilgili birimlerin görevi yalnızca dinlemek ve kayıt altına almak mıdır?​” diye sordu.

'İKTİDAR DİNLEDİĞİNİ KABUL ETMİŞ OLDU'

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cemal Kaşıkçı cinayetini belgeleyen tapelerini verdiğini iddia ettiği Fransa’nın Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, tapelerin kendilerine verilmediğini söyleyerek, Erdoğan’ın ‘siyasi bir oyun’ oynamakla suçladı.

Bu açıklamaya hem Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’dan hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan yanıt geldi. Yapılan açıklamalarda “Fransız istihbaratının bir temsilcisine ilgili ses kayıtları dinletilmiş ve kendisiyle, aralarında kayıtların deşifresinin de bulunduğu detaylı bilgiler paylaşılmıştır” denildi.

Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Avukat Tugay Bek, bu açıklamaların “Türk İstihbaratı veya ilgili birimlerin Suudi Konsolosluğu'na yönelik ortam dinlemesi yaptığına telefonları dinlendiğine ve kayıt altına alındığına dair söylentiler birinci elden ve en üst düzeyde kabul edilmesi” anlamına geldiğini söyledi.

İKTİDARA KAŞIKÇI SORULARI

Kaşıkçı’nın öldürülmeden 5 gün önce, 28 Eylül Cuma günü evlilik işlemleri için konsolosluğa gittiğini hatırlatan Bek, Kaşıkçı’ya 2 Ekim’de tekrar randevu verildiğini belirterek şu soruları sordu: 
■ “Dinlemeyi yapan birimlerin, 2 Ekim günü Kaşıkçı’nın, Suudi devletince gönderilen infaz timi tarafından öldürüleceğini günler öncesinden biliyor olması gerekmez mi?
■ Cinayet işleneceğini önceden bilebilecek olan kamu görevlileri, Kaşıkçı’yı uyarmak veya başka yöntemlerle cinayete engel olmak yükümlülüğünü neden yerine getirmemiştir?
■ Cinayet işlenirken yani bir suç üstü hali söz konusu iken ilgili birimlerin görevi yalnızca dinlemek ve kayıt altına almak mıdır?
■ Diplomatik dokunulmazlık, planlı bir cinayeti de kapsar mı? 
■ Bir insanın yaşamı kurtarılmayacak, bir cinayete engel olunmayacaksa yabancı bir ülkenin konsolosluğu başka ne için dinlenir ?
■ “Bu durumda, Kaşıkçı cinayetine dair çok önemli delilleri toplayıp, tüm dünya kamuoyunu yönlendirme başarısını elde edenlerin, cinayete engel olmak için gereken her şeyi yaptığı söylenebilir mi?​”

ÖNCEKİ HABER

KESK'ten 17 Kasım İzmir mitingine çağrı

SONRAKİ HABER

Yunanistan'da darbedilen mülteciler çıplak halde Türkiye'ye gönderildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...