‘İki başlı yargılama var deliller karartılıyor’

12 kişinin can verdiği Aladağ faciasıyla ilgili dava, Eski İlçe Kaymakamı Ziya Filizer’in “ihmal ve görevi kötüye kullanma” suçundan yargılandığı dosyayla birleştirilmesi yönündeki talebin reddi üzerine 17 Ocak’ta görülecek. Mağdur ailelerin avukatı Ömer Çelik, “İki başlı sürüp, delillerin karartıldığı bir yargılamadan adil bir karar çıkmasını beklemiyoruz” dedi.

11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı Aladağ Öğrenci Yurdu faciasına ilişkin açılan davanın duruşma tarihi, dosyaya dair yapılan birleştirme talebinin reddedilmesi sonrası belli oldu. 18 sanık hakkında Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 7 Eylül’de görülen son duruşmasında, tutuklu son iki sanık olan Yurt Müdürü Cuma Ali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur tahliye edilmişti. Dava dosyasının da Eski Aladağ Kaymakamı Ahmet Ziya Filizer hakkında “Gözetim ve denetim görevini ihmal etmek suretiyle görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis istemiyle Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davayla birleştirilmesine karar verilmişti. Dosyayı inceleyen Adana Bölge Mahkemesi 3. Ceza Dairesi ise, birleştirme kararını kaldırarak dava dosyasını Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdi. Verilen bu karar doğrultusunda Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edilecek davanın duruşma tarihi olarak 17 Ocak 2019 belirlendi. Faciada hayatını kaybeden öğrencilerin ailelerinin müdafiliğini yapan Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatlarından Ömer Çelik,Aladağlı ailelerin tutuklu tüm sanıkların tahliye edilmiş olmasına öfkeli olduğunu aktardı.

‘BİNANIN YIKILMASIYLA DELİLLER KARARTILDI’

Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’in haberine göre üzerinden neredeyse 2 yıl geçen olaya dair süren yargılamada, içerisinde bulundukları mevcut aşamanın “Adalet taleplerinin zaman değirmeninde un ufak edilerek, berhava edilmeye çalışıldığı kanaatini oluşturduğunu” söyleyen Çelik, dosyadaki mevcut bilirkişi raporlarının olayın sebepleri ve faillerin sorumluluklarının tespitine ışık tutmadığını kaydetti. Çelik, yine henüz kovuşturma aşamasına geçilmeden yurt binasının yıkılmasıyla mahkeme heyeti ve farklı bilirkişilerin olay mahallinde inceleme yapmasının imkansız hale getirilmesi nedeniyle ‘kayıt dışı’ olarak tanımladığı mevcut bilirkişi raporuna dair itiraz ve beyanlarını henüz tamamlamadıklarını da vurguladı.

Çelik, “Yapılan, delil karartmadır. Mevcut delillere dayanılarak düzenlenecek bilirkişi raporları olayın sorumlularının tespitine yeterli olmayacaktır. Önceki duruşmalarda olduğu gibi bu duruşmada da mevcut bilirkişi raporuna itiraz edeceğiz” dedi.

‘ADALET BEKLENTİMİZE HİZMET ETMEYECEK’

Faciayla ilgili iki farklı mahkemede yargılama yapılması üzerinde de duran Çelik, şunları dile getirdi: “Olayın ve mağdurların aynı olduğu bir yargılamada birden fazla suç nitelemesiyle yargılama yapılması adaletin tecellisine hizmet edecektir. Ancak görevi ihmal suçlamasıyla dönemin Kaymakamı, Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Kaymakamın eyleminin mağdur ettiği kişiler ise, bizim müvekkillerimizdir. Mağdur ailelerin avukatı olan bizler, bu sanığın da diğer 18 sanıkla birlikte aynı mahkemede yargılanmasının hakkaniyete uygun olacağını düşünmekteyiz. Ancak mevcut durumda bu mümkün değil. İki başlı yargılama adalet beklentimize hizmet etmeyecektir. Adalet beklentimizi karşılamayacaktır.” (Adana/MA)