04 Kasım 2018 15:02

Suriyeli Kürt partilerden Şam’a çağrı

TSK'nın Suriye'nin kuzeyindeki Kobanê'ye yönelik obüs atışları Arap basınında geniş yer buldu.

Fotoğraf: Halil Fidan/AA

Paylaş

Yusuf ERTAŞ

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Urfa sınırından Suriye’nin Kuzeyinde bulunan ve PYD’nin kontrolündeki Kobanê’ye obüslerle atış yapmasının yankısını sürüyor. Obüs atışları Arap basınında yer aldı. Raile Al Youm’dan Kemal Half, TSK’nin obüs atışından sonra Suriyeli Kürt partilerin Şam’a yaptığı çağrıya değinirken, Erem News’ten İbrahim Haj ise, Şam’ın Fırat’ın doğusuna yönelik saldırılar karşısında sessizliğini korumasını ele aldı.

KÜRT PARTİLERDEN ŞAM’A BİRLİK ÇAĞRISI

Kemal HALF
Rai Al Youm

Fırat'ın doğusundaki Kürt partileri, Türk tehdidine karşı koymak için tekrar Şam kapısını çalıyor. Suriye Kürtleri “Kandil Dağı” liderlerinin kararına boyun eğecek ve Afrin senaryosu yine tekrarlanacak mı?

Fırat Nehrinin doğusundaki Kürt partilerinin kontrolü altındaki alanlara saldırmak için Türk hareketliliğinin tırmanması ile birlikte Türkler ve ona bağlı milisler tarafından kontrol edilen Suriye’nin Afrin senaryosunun tekrarlanmasından kaçınmak için bölgedeki Türk saldırısına ve bölgede yaklaşan tehlikeye karşı esas koruyucu güç olması için Şam’a doğru Kürt hareketliliği de başladı.

Rus televizyonu, Suriye’nin kuzey ve doğusundaki siyasi partilerin Şam’a, “Suriye’nin kuzey ve doğusunda Türk saldırılarına ve tehditlerine karşı koymak için birlik olma” çağrısında bulunduklarını söyledi.Taraflar Perşembe günü yaptığı açıklamada, “uluslararası yasa ve anlaşmaları çiğneyen Türk saldırılarına” karşı “tüm yasal sorumlulukların” Şam’a ait olduğu belirtilerek Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerindeki Türk saldırılarına ve tehditlerine karşı Şam’a birlikte olma çağrısı yaptı.

Bildiride, “Uluslararası toplum Türk saldırılarına ve istikrarsızlaştırma politikasına karşı durmalı ve bölgedeki güvenliği sürdürme konusundaki sorumluluklarını üstlenmeli ve Suriye’de siyasi çözüm için bir formül sunmalıdır” denildi.

ERDOĞAN: SALDIRI İÇİN HAZIRLIKLAR TAMAM

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada, Washington tarafından desteklenen ve Ankara tarafından “terörist” olarak kabul edilen Kürt Halk Savunma Birliklerini (YPG) ortadan kaldırmak için ülkesinin kuzey Suriye'de büyük bir saldırı için hazırlıklarını tamamladığını duyurdu.

Kürt Demokratik Birliği Partisinin askeri kolu olan Halk Koruma Birlikleri, Fırat Nehri’nin doğusundaki önemli alanları kontrol ediyor.

AFRİN’DE YAŞANANLAR TEKRARLANIYOR

Bu haberin yazılmasına kadar Şam'dan bu çağrıya bir yanıt gelmedi, ancak Afrin’in şu an olana benzer bir deneyimi var. Kürt partileri, Türkler girmeden önce Şam’ı Afrin’e girmeye çağırmıştı. Ancak, Kandil dağındaki Suriyeli olmayan liderlerin baskısı altındaki Kürt partileri, Suriye ordusunun Afrin’e girmesi talebinden vazgeçti ve Afrin’i tamamen kontrol etmeyi başaran ve yarım milyon Suriyeli Kürt'ün şehirden göç etmesine yol açan Türk ordusuna ve milislerine karşı çatışmalardan çekildi.

Kürtlerin bu çağrısı, burada bulunan Kürt partilerinin desteğiyle Fırat’ın doğusuna girmesi ve tüm bölgeyi yeniden kontrol etmesi konusunda Şam için altın bir fırsat olarak görülebilir. Bölgeye saldırı için öne sürdüğü bahaneleri ortadan kaldırarak Türkiye’nin hareketini durduracak olan da budur.

Suriye Kürt partileri Türkiye’nin bölgeye girişine yol açan Kandil’deki Kürt liderlerin kararına boyun eğecekler mi? Ya da Suriyeli Kürtler Afrin’den ders alacak mı?

BİLDİRİYİ İMZALAYAN PARTİLER

Doğu Fırat Bölgesi’ni korumak için Şam’a çağrıda bulunan bildiriyi imzalayan partiler:

Suriye Birliği Partisi, Suriye Kürt Demokrat Partisi, Suriye’de Kürt Sol Partisi, Arap Ulusal Otoritesi, Demokratik Muhafazakar Parti, Kürdistan Yeşil Partisi, Suriye’de Kürt Demokratik Sol Parti, Kürdistan Demokratik Barış Partisi, Kürdistan Demokratik Değişim Partisi, Kürt işçi sendikası, Reform Hareketi – Suriye, Kürt Demokrat Partisi, Demokratik Birlik Partisi, Kürdistan Liberal Birliği, Kürdistan Yenileme Hareketi, Suriye Kürt Demokratik Anlaşma Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi


ŞAM FIRATIN DOĞUSUNA YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR

İbrahim HAJ ABDİ
Erem News

Şam, Erdoğan’ın Fırat’ın doğusundaki Suriye topraklarını hedef almasına neden sessiz kalıyor?

Şam, Kürtlerden bu yılın başlarında kaybettikleri Afrin bölgesindeki “kötü derslerden” faydalanmasını bekleyerek,  Fırat'ın doğusundaki Suriye topraklarını ilk kez hedef alan, Türk silahlarının sesine kulaklarını tıkıyor.

ŞÜPHELİ SESSİZLİK

Uzmanlara göre Şam, egemenlik meselelerine genellikle “son derece duyarlı”, fakat bu egemen kaygı teorik çerçevede kalmaya devam ediyor. Ancak, son silahlı tehditleri ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Fırat’a gireceğine ilişkin duyurusunu Suriye rejimi “şüpheli bir sessizlik” ile karşıladı. Soru işaretlerine ve yorumlara kapıyı aralayan da budur.

Uzmanlar Suriye rejiminin kuzey sınırında sahadaki gelişmeleri izlediği ve silah seslerini iyi duyduğu görüşünde. Ancak, Kürtlerin Suriye ordusuna başvurmalarına yol açabilecek “savaşın yoğunlaşmasını” dört gözle bekliyor. Ki bu da Fırat'ın doğusundaki Özerk Kürt bölgelerinin kontrolünü diyalogla değil zorla yeniden ele geçirme isteğini gösteriyor.

SURİYE HÜKÜMETİNE 'TUTUMUNU NETLEŞTİR' ÇAĞRISI

Böyle bir senaryonun işaretleri hızla ortaya çıktı; Kürt birimlerinin siyasi kanadı olan Demokratik Birlik (PYD) de dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye’deki bir dizi parti Suriye hükümetini “ülkenin kuzeyindeki Türk saldırılarına karşı tutumunu netleştirmeye” çağırdı.

Kürt partileri, Suriye hükümetinden, Türk saldırılarını uluslararası yasa ve sözleşmelerin bir ihlali olarak değerlendirmesini, Suriye’de siyasi bir çözümü savunmasını ve bölgenin güvenliğini sağlamada sorumluluklarını üstlenmesini talep ettiler.

Şam’ı, özellikle ülkenin diğer bölgelerindeki zaferlerinden sonra özyönetim alanlarına karşı ve o alanların kontrolünü yeniden kazanmaya yönelik  “yüksek sesli” ifadeler kullanmaya iten şey Suriye Demokratik Güçlerinin siyasi kolu Suriye Demokratik Konseyi ile aralarındaki görüşmelerde başarısız olduktan sonra Suriye rejiminin Kürt deneyimi ile olan pozitif ilişkisinin tersine dönmesi oldu.

MEŞRUİYET ÖRTÜSÜ

Kürt Halk Savunma Birliklerine (YPG) karşı yapılan bu Türk saldırısı, Türk-Rus-Alman-Fransız Dörtlü İstanbul zirvesinin ardından geldi. Erdoğan, sonuç bildirisinde “Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı mücadele edilmesi” ibaresinin yer almasını sağlamayı başardı. Gözlemcilerin son saldırılara meşru örtü olarak değerlendirdikleri ibare budur.

PUTİN’DEN YEŞİL IŞIK

Üstelik Erdoğan’ın, Washington ile pazarlık yapma girişimi kapsamında yakın zamanda dikkatini Doğu Fırat'a çeviren Rus mevkidaşı Vladimir Putin’den yeşil ışık aldığına inanılıyor.

Uzmanlar Erdoğan’ın Fırat’ın batısına benzer bir şekilde askeri planları hayata geçirmesinin kolay olmadığı burada en büyük engelin Fırat’ın doğusunda güçlerini ve üslerini koruyan Washington olduğu görüşünde. Uzmanlara göre, Türk saldırılarının, Washington ve Ankara arasında Menbic anlaşmasına benzer bir şekilde sona ermesi mümkün.

SURİYE DEMOKRATİK GÜÇLERİ IŞİD’E KARŞI SAVAŞTAN ÇEKİLDİ

Bu arada, Suriye Demokratik Güçleri Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türk bombardımanından dolayı IŞİD’e karşı savaşı geçici olarak durdurduğunu duyurdu. Bu da ABD’nin IŞİD’i tamamen ortadan kaldırmaya yönelik çabalarına darbe.

Türkiye, Halep’in kuzeyindeki Afrin’den Cerablus bölgesine kadar uzanan Fırat nehrinin batısındaki geniş alanlarda nüfuzunu genişletmekte başarılı oldu.

ÖNCEKİ HABER

Sahada kalp krizi geçiren Nijeryalı futbolcu Mawoyeka yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Kars'ta köylüler yeni yerleşim yeri tamamlanmadan göç ettirildiler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...