Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi

Zorla kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle 23 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri, 710. hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Nazım Gülmez için adalet istedi.

Adalet mücadelesini 23 yıldır sürdüren Cumartesi Anneleri, 700. haftadan bu yana Galatasaray Meydanı’na çıkarılmıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı ile Beyoğlu Kaymakamı tarafından yasaklanan Cumartesi Anneleri eylemi bu hafta da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yapıldı. Cumartesi Anneleri’nin 710. hafta eylemi, HDP Milletvekili Hüda Kaya ve Oya Ersoy, CHP Milletvekilleri Ali Şeker ve İlhan Cihaner ile insan hakları savunucularının katılımıyla gerçekleşti.

‘KAYIPLARIMIZI UNUTMAYACAĞIZ’

710. haftanın basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi’nden Sebla Arcan okudu. Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarının polis zoruyla engellendiğini söyleyen Arcan, “Kayıplarımızı unutmamızı istiyorlar, unutmayacağız! Adaletin tesis edildiği, herkes için hukuki güvenliğin sağlandığı demokratik bir Türkiye talebimizden vazgeçmemizi istiyorlar, vazgeçmeyeceğiz” dedi. Arcan, 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Nazım Gülmez dosyasındaki cezasızlığa son verilmesini talep etti.

Suudi Arabistan Konsolosluğu’na girdikten sonra bir daha haber alınamayan Cemal Kaşıkçı’nın kaybedilişinin birinci ayı olduğunu da hatırlatan Arcan şöyle devam etti:

“Cemal Kaşıkçı’nın kaybedilişi diplomatik çıkar ve siyasi manevraların gölgesinde kalıyor. Kaşıkçı’nın ve gözaltında kaybedilen yakınlarımızın akıbeti açıklansın.”

GÜLMEZ’İN DOSYASINDA 24 YILDIR İLERLEME YOK

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan 61 yaşındaki 9 çocuk babası Nazım Gülmez, 14 Ekim 1994’te Dersim’in Hozat ilçesindeki Taşıtlı köyünde, Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler tarafından, arazide kendilerine kılavuzluk etmesi için evinden alınarak götürüldü. Gülmez ile birlikte 3 köylünün daha götürüldüğü olaya muhtar ve tüm köylüler tanıklık etti. Askerlerin Gülmez ile birlikte aldığı 3 kişi bir süre sonra serbest bırakıldı ve köye döndüler. Ancak Gülmez’den bir daha haber alınamadı. Askeri yetkililer, eşinin akıbetini soran Garip Gülmez’e, “Askerler almış, sonra da Tunceli merkeze götürüp bırakmış” yanıtını verdi. Garip Gülmez’in, “Bırakılsaydı eve gelirdi” itirazı ise karşılıksız kaldı. Bunun üzerine Gülmez ailesi Hozat Savcılığı’na başvurdu. Hozat Savcılığı, Elazığ Askeri Savcılığı ve Malatya DGM Savcılığı arasında gidip gelen dosyada herhangi bir ilerleme sağlanamadı.

‘TOPRAĞI YASAKLIYORLAR’

Arcan’ın ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kız kardeşi Fatma Kırbayır konuştu. 38 senedir kardeşinin akıbetinden habersiz olduklarını söyleyen Fatma Kırbayır, “38 senedir bu ateşten gömleği bize giydirdiler. Annem, dağ taş demeden buralara geldi, Cumhurbaşkanına gitti; Cumhurbaşkanı ‘Bulacağım’ dedi ama bulamadı” dedi. Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasına ilişkin de konuşan Fatma Kırbayır, “Bizim polisle bir işimiz yok katillerle işimiz var. Polislere diyorum, sizi bizle karşı karşıya getiriyorlar. Derdimiz yakınlarımızı bizden alan devletin aldığı gibi vermesi. Ağabeyimin cenazesini görmek istiyorum. Toprağı yasaklıyorlar bize” dedi.

‘MÜCADELEYİ ANALARIMIZDAN DEVRALDIK’

Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da 10 haftadır süren yasağın ve polis ablukasının utanç verici olduğunu ifade etti. Hasan Karakoç, “Haksız, vicdansız kaybetme politikasının karşısında insanca eylem yapmak için, insanlar mezar haklarına kavuşsun, katiller yargılansın diye buradayız ama 23 yıldır yetkililerden cevap alamadık. Mücadeleyi analarımızdan babalarımızdan aldık şimdi dördüncü kuşak sürdürüyor. Bu alanda yaşamını yitiren anaların mirasçıları olarak buradayız. 23 yıldır buradayız biz vazgeçsek insanlık vazgeçmeyecek. Biz mücadele edeceğiz siz de utancınızdan yerin dibine gireceksiniz. Torunlarınızın çocuklarınızın yüzüne bakamayacak yüzünüzü saklayacak yer arayacaksınız. Bakalım tarih önünde kim utanacak!” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)