İzole yaşam: Ne 15 Temmuz’u biliyorlar, ne de Erdoğan’ı tanıyorlar 

Dersim-Bingöl ve Erzincan sınırlarının kesiştiği, 2 bin 500 rakımlı Hoşan Dağı'nın zirvesinde yaşayan Taşer ailesi toplumdan izole yaşıyor.

02 Kasım 2018 09:16
Paylaş

Ferit DEMİR

Dersim- Bingöl ve Erzincan sınırlarının kesiştiği, 2 bin 500 rakımlı Hoşan Dağı'nın zirvesine yakın yamaçtaki mağara gibi evde kabile olarak yaşayan ailenin öyküsü, hayrete düşürüyor.  Hüseyin Teşar (80), eşi Emine (78) ve 5 çocuğuyla ilkel şartlarda yaşıyor. Erzincan Valiliği tarafından yapılan açıklamada da Teşar ailesinin yardım aldığı ifade edildi. 

* Teşar ailesinde hiçbir fert okula gitmiyor, teknolojiyi bilmiyor. 
* Çocuklar iletişim kuramadıkları için konuşma yetilerini kaybedip, kendi aralarında geliştirdikleri işaret diliyle anlaşabiliyor 
* Aile ilk kez yabancı olarak kendilerini haber yapmaya gelen gazetecileri gördü.
* Aile fertleri, 15 Temmuz darbe girişiminden habersiz, cumhurbaşkanının kim olduğunu da bilmiyor. 
* Para kullanmıyorlar. 
* Seçimlerde oy kullanmıyor ve hiç nüfus sayımına girmemişler.
* Bu durumdan şikayetçiler: Bu şartlarda yaşamak artık çok zor. Artık yaşamaya gücümüz yok. Dayanma gücümüz kalmadı. Ne olur bize birileri yardım etsin.

DAĞCILAR KEŞFETTİ

Hoşan Dağı, Aleviler için kutsal sayılan dağ olarak biliniyor. Dağdaki mağaraya benzer yapıyı ev olarak kullanılan Teşar ailesi, 80 yıldır yaşamlarını kabile gibi burada sürdürüyor. Hüseyin Teşar, yaşadığı mağara gibi evin, dedelerinin döneminden kendilerine kaldığını ve 300 yıldır burada yaşamın sürdüğünü belirterek, mekanlarını terk etmemekte kararlı olduklarını söyledi. Bölgede gezi yapan dağcılar İsmail Ateş ve Haydar Çetinkaya'nın, Teşar ailesinin 2 bin 500 rakımlı dağda yaşadığını fark edip, gördüklerini gazetecilerle paylaşması üzerine ailenin varlığı ortaya çıktı. Gazeteciler, Erzincan'ın Tercan ilçesine bağlı Konarlı köyündeki Hoşan Dağı'nda yaşayan Teşar ailesiyle görüşebilmek için dağcılarla çıktıkları yolculukta 3 saat araçla gidip, 2 saat de yürüdü.

ÇOCUKLAR OKULA GİTMİYOR, TEKNOLOJİYİ BİLMİYOR

Gazetecileri karşısında görünce şaşıran Hüseyin Teşar, görüşmeyi ikna sonucu kabul ederken, burada neden yaşadığını anlattı. Teşar, dedelerinin de burada yaşamış olması ve Hoşan Dağı'nın Aleviler için kutsal olması nedeniyle yaşamlarını burada sürdürdüklerini söyledi. Hüseyin Teşar, 50 yıl önce Emine Taşar ile yaşadığı mağarada evlendiğini anlattı. Teşar; 10 çocuğunun olduğunu, küçük yaşlardaki Sezgin, Dogan, Mülkinaz, Cevahir, Yazgül adlı 5 çocuğunun 30 yıl önce hatırlamadığı kişilerce alındığını ve kendilerinden bir daha haber alamadığını söyledi. Eşi Emine, çocukları Ayten (30), Hüsniye (32), Sis Ali (28), Metin (35) ve Zeynep (37) ile birlikte burada yaşadığını anlatan Hüseyin Teşar, çocuklarının okula gitmediğini, teknolojinin ne olduğunu bilmediklerini anlattı. 

'BUGÜNE KADAR DEVLETLE HİÇ GÖRÜŞMEDİK'

Yaşadıkları 2 bin 500 rakımlı Hoşan Dağı'nda geçimlerini sadece besledikleri hayvanlarla sağladıklarını dile getiren Teşar, "Biz şimdiye kadar hiçbir devlet yetkilisiyle ne konuştuk ne görüştük. Bu ev dedemizden bize kalmış 300 yıllık bir ev. Yaşadığımız ev artık özelliğini yitirmiş, yıkılmaya yüz tutmuş, taşlar artık birbirinin üzerinde duramaz hale gelmiş. Devlet bize bir ev yapsın burada. Biz yıllardır ilkel şekilde yaşıyoruz. Suyumuzu dışarıdan taşıyarak, getiriyoruz; yolumuz yok, elektrik yok. Televizyon nedir, bilmeyiz; hiçbir şeyimiz yok. Buzdolabı yok. Yakın köylere arada da olsa belki uğruyoruz. Bakıyoruz; herkesin evi çatısı, suyu, eve gelmiş, elektrik var, televizyon var. Bizde hiçbir şey yok. Çocuklarım okuma- yazma bilmiyorlar. Türkçe konuşmayı öğrenemediler. 5 çocuğum 30 yıl önce birileri tarafından götürüldü. Hiç birinden haber alamıyorum; öldüler mi, yaşıyorlar m?" dedi. 

İHTİYAÇLARINI PARAYLA GİDERMİYORLAR

Teşar ailesinin fertleri, yıllarca yaşadıkları Hoşan Dağı'nda parayla alışveriş yapmadıklarını, ihtiyaçlarını mağara evlerinde besledikleri keçi, koyun, tavuk gibi hayvanları komşu köylere götürüp, değiş- tokuş yöntemiyle karşıladıklarını söyledi. Teknolojiden tamamen uzak olan aile fertleri, Türkiye'de yaşanan olaylardan haberdar olmazken, 15 Temmuz darbe girişiminden de haberlerinin olmadığını söyledi. Evde yaşayan çocuklar, Türkiye'de iktidarın ve cumhurbaşkanının kim olduğunu bilmezken, toz ve çamur içinde yaşayan ailenin en büyük kızı Zeynep, ekmek yapmayı öğrendiği için evin ekmek ihtiyacını kurduğu sacın üzerinde karşılıyor. Yemek yapmayı bilmeyen aile fertleri; soğan, patates, yağ ve çökelek dışında hiçbir gıda almazken, zaman zaman besledikleri hayvanları keserek, et yediklerini belirtti.

KÖYDE GÖRDÜĞÜ GÜNEŞ PANELİNİ EVE YERLEŞTİRDİ

Evde teknolojik alet olarak ise yalnızca güneş enerjisi paneli bulunuyor. Ailenin Türkçe bilen tek çocuğu Metin Teşar, 10 kilometre uzaklıktaki Konarlı köyünde gördüğü güneş enerjisi panelinin ne işe yaradığını köylülere sorup, öğrendiğini bunun üzerine köy sakinlerinden de yardım alarak, kendi evlerine bunu kurduklarını anlattı. Düşük kapasiteli bu sistemle evlerinin 2 odasını kısmen aydınlatan aile fertleri, enerjiyi sadece 6 ay kullanabildiklerini söyledi. 

SEÇİMLERDE OY KULLANMADILAR

Teşar ailesinin fertleri, bugüne kadar seçimlerde oy kullanmadıklarını, hiçbir nüfus sayımına da dahil olmadıklarını dile getirdi. Okuryazar olmayan Teşar ailesi üyeleri, ilk kez yabancı olarak kendilerini haber yapmaya gelen gazetecileri gördüklerini söyledi. Evlerine gelen gazetecileri fark eden 3 kızın da korkudan saklandıkları görüldü. 

'HAYVAN DIŞINDA BAŞKA CANLI GÖRMÜYORUZ'

Ailesinin yaşadığı ilkel hayatı anlatan Metin Teşar, hayvanlar dışında başka canlı görmediklerini belirterek, devletin kendilerini artık görmesi gerektiğini söyledi. Teşar, "Biz burada çok zor şartlarda yaşıyoruz. Biz burada sadece hayvanlarımız ile birlikte yaşıyoruz, başka canlı göremiyoruz bile. Bu şartlarda yaşamak çok zor. Vicdanı olan, bize bir el atsın, bize bir yardım etsin. Bu şartlarda yaşamak artık çok zor. Artık yaşamaya gücümüz yok. Dayanma gücümüz kalmadı. Ne olur bize birileri yardım etsin" dedi. 

'2 BİN 500 RAKIMLI DAĞDA YAŞAM OLABİLECEĞİNE İHTİMAL VEREMEDİK'

Teşar ailesini düzenledikleri dağ gezisinde keşfettiklerini anlatan dağcı İsmail Ateş, 2 bin 500 rakımlı dağda yaşamın çok zor olacağı düşüncesiyle ilk önce mağara gibi evde kimsenin olmadığını düşündüklerini söyledi. Teşar ailesini görünce şaşırdıklarını anlatan Ateş, "Tunceli ve Türkiye'nin her yerinde dağcılık faaliyeti yapıyoruz. Arkadaşım Haydar Çetinkaya ile birlikte Hoşan Dağı'na tırmanış yaparken, buradan tesadüfen geçtik. Evi görünce burada yaşamanın olabileceğine ihtimal vermedik. Çünkü en yakın yerleşim birimi kilometrelerce uzakta ve bu rakımda 2 bin 500 rakımda insanların yaşayacağına ihtimal vermedik. Tırmanış sonrası eve geldik, insanları gördük. Bizi gördükleri gibi kaçtılar. Zazaca konuşarak, aile ile irtibat kurduk. Yaşam şartlarını görünce çok etkilendik. Çok ilkel koşullarda yaşıyorlar. Hiç insan yüzü görmemişler. Adeta mağara devrinde yaşıyorlar. Birilerinin bu aileye destek olması gerekiyordu. Gazeteci arkadaşlarla görüşüp, bu durumun duyurulmasını, birilerinin bu insanlara yardım etmesini sağlamak için bir çaba içine girdik. Türkiye'nin hiçbir yerinde bu rakımda insan yaşayamaz" diye konuştu. (DHA)​​​​​​


VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI: DEVLET YARDIMI ALIYORLAR 

Erzincan Valisi Ali Arslantaş da konuyla ilgili açıklama yaparak, “Hem yaşlılık hem engellilik durumuyla devletin desteklediği aileden üç vatandaşımız var ve aileye her ay 2 bin 806 lira düzenli gelir sağlanıyor” diye iddia etti.

Arslantaş, şu bilgileri paylaştı: "Toplam 10 çocuklu olan ailenin 30 yıl önce kaybolduğu söylenen çocuklarının durumu ile ilgili bir araştırma yaptık. Çocuklardan 4'ünün halen İstanbul'da ikamet ettiğini öğrendik. Her ailede olabileceği gibi bu ailede de aile içi bir anlaşmazlık olduğu, büyük erkek çocuğun İstanbul'a taşındığı ve taşınırken 3 kız kardeşini beraberinde götürdüğü görüldü. Kaybolduğu iddia edilen beşinci çocuğun da aynı köydeki başka vatandaşımızın küçükbaş hayvanlarına bakıp çobanlık yaparak geçindiğini tespit ettik." 

Basında hiçbir eğitim almadıkları ileri sürülen ailedeki çocukların eğitim durumuna değinen Arslantaş, "Ailenin çocuklarından 2'si 2005 yılında Tercan Yatılı İlköğretim Bölge Okulundan mezun oldu. Bir başka çocuk ise Tercan Meslek Yüksek Okulu Bilgisayarlı Muhasebe Bölümünden mezun oldu. Bu çocuklardan biri ise üniversite mezunu." ifadelerini kullandı.

Arslantaş, devletin aileye sürekli destekte bulunduğunu, ailedeki çocukların tamamının reşit olduğunu ve iki engelli bireyin bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Taşer ailesinin iki engelli bireyi içen 2022 sayılı Kanun çerçevesinde düzenli ödemelerinin yapıldığını, bu ödemelerden birinin 6 yıl boyunca yapılan evde bakım ücreti olduğu görülüyor. Şu anda hem yaşlılık hem engellilik durumuyla devletin desteklediği aileden üç vatandaşımız var ve aileye her ay 2 bin 806 lira düzenli gelir sağlanıyor. Devletimiz evde bakım hizmetleri kapsamında aileye 6 yılda 78 bin 683 lira ödeme yapmıştır."

‘KOŞAN BABA’YI YALNIZ BIRAKMAMAK İÇİN MEZRADA YAŞIYORLAR’

Taşer ailesinin yaşadığı mezrayı terk etmek istemediğini anlatan Arslantaş, "Ailenin Tercan ilçe merkezinde ikamet etmesi için SYDV girişimde bulunmuş. Aile iki nedenden dolayı bunu kabul etmemiş, birincisi ailenin 150 küçükbaş hayvanı olduğunu görüyoruz. Burası da havancılık için gayet elverişli bir yer. Hayvanlarına burada bakmayı, geçimlerini ve yaşantılarını burada sağlayıp sürdürmeyi kararlaştırdıklarını görüyoruz. Bir de buradaki Koşan Baba Türbesi'ni yalnız bırakmak istemediklerini ifade ettiklerini anlıyoruz." 

Tercan SYDV görevlilerinin, 2012 yılında ailenin gelir durumu inceleyip dosya oluşturduğu ve Haziran 2018'den sonra  ailenin Yukarıkom'da oturan bireylerini birkaç kez ziyaret edip yaşadıkları şartların elverişli olmaması nedeniyle ilçe merkezinde ya da köyde ulaşımın ve diğer ihtiyaçlarının daha iyi karşılanabileceği bir konuta taşınmalarını önerdiği iddia edildi. 

Bunu kabul etmeyen ailenin engelli çocukları Metin ve Hazer Taşer'e 2009'da engelli aylığı, anneleri Emine Taşer'e yaşlılık maaşı bağlandığı ve kızı Hacer Taşer'e baktığı için 2010 ile 2017 tarihleri arasında bakım aylığı ödendiği ancak rapor yetersizliğinden dolayı bu ödemenin daha sonra iptal edildiği belirtildi.

SYDV görevlilerinin yaptığı ziyaret ve İlçe Tarım Müdürlüğünce gerçekleştirilen araştırmada Hüseyin Taşer'in, üzerine kayıtlı olmayan 150 keçisi ile Konya'nın Ereğli ilçesinde konutu bulunduğu, devletin aileye 2010 ile 2018 yılları arasında engelli ve yaşlı aylığı kapsamında toplam 78 bin 683 lira ödeme yaptığı ve aileye aylık nakit yardımının halen sürdüğü söylendi. 

İlçe merkezine hiç gelmediği öne sürülen aileden Hüseyin Taşer'in ise haftada 3-4 kez bir taksi ile ilçe merkezine gelip ihtiyaçlarını karşıladığı iddia edildi. (AA)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Çağdaş Erdoğan’ın duruşması ertelendi

SONRAKİ HABER

Besteci Yılmaz Tatlıses hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...