31 Ekim 2018 15:26

AKP Sözcüsü Çelik: Asgari ücret komisyonu zamanında toplanacak

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 'Asgari ücret komisyonu zamanında toplanacak. Herhangi bir şekilde takvimde oynama yok' dedi.

Fotoğraf: Raşit Aydoğan/AA

Paylaş

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Asgari ücret komisyonuyla ilgili haberlere ilişkin Bakan Berat Albayrak ile konuştuklarını belirten Çelik, "Asgari ücret komisyonu zamanında toplanacak. Herhangi bir şekilde takvimde oynama yok" dedi.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

'BİR BAŞKENT İŞARET EDECEK DEĞİLİM'

■ Asgari ücret komisyonu zamanında toplanacak. Herhangi bir şekilde takvimde oynama yok.

■ (Berat Albayrak'ın "Ekonomik saldırılar yabancı bir başkentte planlandı" açıklaması) Ekonominin dış kaynaklı olduğuna dair çeşitli açıklamalar gelebilir. Dışarıdan belli açıklamalarla tırmandırılmak istenen tarafları vardır. İleride konuşulacak tarafları vardır, şimdi konuşulacak tarafı bu kadardır. Bir başkent işaret edecek değilim.

■ Tarihimizin hiçbir döneminde belki de hiçbir devlete yapılmamış bir saldırı gerçekleşti. Benim suskunluğumdan bile bir sonuç çıkarırsınız. Saldırıların, o gün kimlerin söylemleriyle gerçekleştiği her şekilde ortadadır.

GÖKÇEK AKP'DEN ADAY OLABİLİR Mİ?

■ Bugün yine bir kulis iddiasıydı. MHP İstanbul adayının Dalan olabileceği ama Dalan “düşünmüyorum” olarak açıkladı. MHP’nin Gökçek ve Dalan ismini açıklaması siyasi hamle olarak yorumlandı. Bunlar tabiidir. Her parti adaylarını açıklayacak. Herkes kendi ismi altında bu seçime giriyor. Herkesin kendi siyasi ajandası var. Her parti kendi planlamasını yapmıştır. Kesinlikli siyasi aktörlerle görüşüyorlardır. Siyasetin doğası gereği olan tartışmalardır.

■ Dün sayın Cumhurbaşkanımız Gökçek ile ilgili olarak kendisinin dava arkadaşlığına, kardeşliğine vurgu yaparak açıklama yaptı. Bu sayın Gökçek’in AK Parti ailesi içinde kardeşlikle nitelenen bir siyasi şahsiyet olarak bir vurgudur. Sayın Cumhurbaşkanımız bu şekilde değerlendirmiştir. Sayın Gökçek AK Parti ailesinin içerisinde bir siyasetçi. Bulunduğu konum ne olursa olsun bu konum değişmez.

■ Bu açıklamalar kimlerin aktif olarak adayımız olacağı, olup olmayacağı şekilde bir sonuca bizi şu aşamada götürmez. Dünkü açıklama dava arkadaşlığına, kardeşliğe vurgu olarak değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.

'KATİ PİRİ'Yİ CİDDİYE ALMAYIN'

■ Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri havalimanıyla ilgili eleştiri tweetleri attı. Kati Piri’yi ciddiye almayın. Havalimanıyla ilgili gelişmelerde de rahatsızlık duyduğunu belli ediyor. Duygusal angajmanı politik tutum olarak değerlendirmek doğru değil. O benim mesleğime girmiyor, o işlere başkaları bakar. Ciddiye alınacak bir şey değil.

DOĞU AKDENİZ'DE SONDAJ GERİLİMİ

■ Çipras’ın sözleri olmuştu. Türkiye buna müsaade etmeyecektir. Yunanistan’da kendi kendilerine hukuk üretiyorlar,

■ Net bir şey söyleyeceğim. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Kendilerine yüce Meclisin 1995’te aldığı ikazı hatırlatıyorum. Bu şekilde kara sularının artırılmasına yönelik en ufak çabaya en sert cevap verilecektir. Deniz kuvvetlerimiz, sahil güvenliğimiz çok yüksek performansı gösteriyor. Kendilerini kutluyoruz.

■ Yedinci parseli dedikleri bölge kıta sahanlığımız içindedir. Silahlı kuvvetlerimiz tarafından gerekli cevap verilir. Yunan ve Rum tarafına herhangi bir girişimde bulunmamalarını tavsiye ederiz. Yunan tarafı 1995’teki Yüce Meclis’in ikazını unutmasın. Türkiye Cumhuriyeti gereğini yerine getirme konusunda tereddüt etmez.

'KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİ UTANÇ VERİCİDİR'

■ Sayın Kılıçdaroğlu’nun son grup konuşmasında ortaya koyduğu sözler utanç vericidir. Bir şeyin altını çizmek isterim. Kendisi askerlikle ilgili meselelerden bahsederken, siyasette bir kural vardır. Aileyi işin içine karıştırmayacaksın, dışında tutacaksın. Utanç verici şekilde, kendi oğlunun askerliğinden bahsederken, cumhurbaşkanımızın oğullarının askerlik konularını gündeme getiriyorlar.

■ Elinde akıllı telefon var, kendi söylediğinin yalan olduğunu görecek. Bir tanesi askerlik görevini, yurt dışında okurken icra etmiştir, diğeri sağlık sorunu sebebiyle icra edememiştir. Bunu gündeme getirmek genel başkana yakışıyor mu? Şahsiyetli siyasetçiler ailesi konu olduğu zaman kendini öne atar. Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Hem kendi ailesini, hem cumhurbaşkanımızın ailesini işin içine karıştırıyor.

■ Birincisi Cumhurbaşkanımızın ailesinden özür dilemesi gerekiyor. Yine işin içine karıştırdığı için kendi ailesinden özür dilemesi gerekiyor. Bu saygın olmayan, güçlü siyasi şahsiyetlere yakışmayan durumu açık ve net şekilde kınıyoruz.

KAŞIKÇI CİNAYETİ

■ Cumhurbaşkanı beklentilerimizi sıraladı. Bir, Kaşıkçı’nın cesedi nerede? Bu işi yapanlar Suudi Arabistan makamlarının elindedir. Bunu öğrenememeleri gibi bir şeyin söz konusu olmadığını düşünüyoruz. İkincisi, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı tarafından söylenen yerli işbirlikçi kimdir? Üçüncüsü, bu talimatı kim vermiştir? Bu yüksek düzeyden talimat verilmeden gerçekleştirilecek bir eylem değildir. Eylemin organizasyonu, önceden planlanması… Ki bunu Suudi Başsavcı da söylüyor. Girer girmez öldürülmüş ve parçalara ayrılmış. Bunlar kimler? Bu talimatı verenler kimler? Kimseyi peşinen suçlamıyoruz, hiçbir şeyin örtülmesine de izin vermeyeceğiz.

■ Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde gerçekleşmiştir bu eylem. Dolayısıyla bu şahısların adil şekilde yargılanması için bu yargılamanın İstanbul’da yapılması gerekir. Burada çok vahim olay var. İstanbul’da yargılanmalıdır. Adil şeffaf bir yargılama olmalıdır. BM’den de sık sık çağrı yapılıyor. Adil ve şeffaf yargılama için. Bütün deliller ortaya dökülür ve dünya soru işaretlerinin ortadan kaldırılmasını izlemiş olur. Bunlar yapılmadığı sürece bu gündemden düşmeyecek hiçbir şekilde.

■ Fransız Dışişleri Bakanının açıklaması aynen şunu söylüyor: “Bu soruşturma sayın Erdoğan’ın baskısı, dirayeti ve uluslararası baskıyla yürüyor.” Bütün dünyada bunun ört bas edilmemesi için bu kadar yüksek performans ortaya konulmasının arkasındaki iradenin Cumhurbaşkanımız olduğu yazılıp çiziliyor. Biz buradaki güçlü duruşun görülmesi bakımından altını çiziyoruz. “Kendisinin bunun üstünün örtülmesine dönük tekliflere kapalı olduğu da görülüyor.”

■ Kılıçdaroğlu utanmadan “Sayın Erdoğan cinayetten haberdardı” diyor. Dünyada herkes tam tersini söylerken, hatta Türkiye’nin azılı düşmanları bile bu soruşturmada Cumhurbaşkanımızın tavrını takdir ederken, dünyada bir tek Kılıçdaroğlu’ndan kara propaganda geliyor. Bu cümleyi söyleyen birisi Kaşıkçı cinayetini örtbas etmek istiyor. Bu kadar gayret gösterilirken, tutup da kendi ülkesini bütün dünya, Türkiye’nin tamamı başka türlü düşünürken itham etmek ört bas etmek isteyenin tavrıdır. Bu çok tehlikeli bir ruh hali. Kendi ülkesini sürekli zor duruma düşürmek isteyen birisinin ruh hali.

■ Başından beri nasıl olmuştur? Kronoloji açık ve nettir. İlgili kişi konsolosluktan çıkmayınca ilgili makamlarımızın haberi olmuştur. O andan itibaren merhumun akıbetinin peşine düşülmüştür. Diyor ki “Gitmelerine niye izin verdiniz”. Olay olduğu andan önce kimsenin haberi yok. Şüphe yok, ihbar yok, arama kararı yok. Hukuk emniyet ve istihbarat birimleri adli otoritenin talimatlarıyla çalışıyorlar.

■ Ortaya koyduğu iki örnek var. 1942’de Irak konsolosluğu, ikincisi Rus konsolosluğuyla ilgili. 42 örneğinde ortada Viyana sözleşmesi yok zaten. Ortada açık bir eylem var. bilinen ve görünen bir eyleme dönük olarak müdahale hakkında Viyana Sözleşmesi cevaz veriyor. Ama ortada böyle bir durum yok. İstihbarat, emniyet birimlerinin çalışmasıyla ortaya çıkarılmış bir durum var. Baştan Türkiye’yi suçlamak için angaje olmuş.

■ Diyor ki “Niçin geç girildi”. Nasıl gireceksiniz? Hukuki kurallar belli. Suud yetkililere başvurulmuş. Baskı yapılmış, en sonunda girilmiş. Burada Türkiye’nin eksik yaptığı bir iş yoktur.

■ Kılıçdaroğlu diyor ki, “Suudi Arabistan’dan çıkar için ört bas ediyorsunuz”. Bakın, kendi zihnindekini bize yansıtıyor. Bu kişiler İstanbul’da yargılanmalıdır. Bu kişilerin ifadelerine başsavcılığımız ulaşmalıdır. Cesedin nerede olduğu söylenmelidir. Bu kadar net. Bununla gurur duyacağına, Türkiye’nin yaptığı iyi işlerle gurur duyma duygusunu kaybetmiş.

■ Bir kere daha size söylemiştim. Şöyle bir tablo değişmiyor. Ne zaman Türkiye’nin başka bir odakla problemi olsa CHP Genel Başkanı’nın durduğu yer otomatikman Türkiye’nin karşısındaki odak oluyor. (HABER MERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: 1004 şirkete kayyım atandı

SONRAKİ HABER

Boşanma aşamasında olduğu eşini AVM terasında vurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa