30 Ekim 2018 12:31

Buğday Derneği, tohum yönetmeliğindeki risklere dikkat çekti

Buğday Derneği: Tohumları bugünlere taşıyan çiftçilerin haklarının da en az ıslahçılar kadar koruması gerektiğini savunuyoruz.

Fotoğraf: Tolga Yanık/DHA

Paylaş

Buğday Derneği, ‘Üreten, üretimde kullanan ve takas ederek tohum çeşitlerinin adaptasyon yeteneklerini geliştiren çiftçilerin elinden yerel tohumları alacağı” eleştirisi getirilen Yerel Tohum Yönetmeliğini değerlendirdi.

Yönetmelikteki belirsiz kalan noktalara dikkat çeken değerlendirmede şu iddia yer aldı:
“Tohumculuk Kanunu’nun yasakladığı yerel çeşit tohumluk üretim ve satışını belirli kurallar, miktar ve menşe bölge sınırları dahilinde mümkün kılıyor, takas işlemlerine de bir kısıtlama getirmiyor.”

Yönetmelikte ‘Yerel Çeşit Kayıt Listesi’ne kaydedilmesi için, başvurusu yapılacak yerel çeşitlerle ilgili olarak getirilen bazı kısıtlamalara göre daha önceden sertifikalı tohum üretim amacıyla Bakanlığa bağlı kayıt listelerinde kaydı bulunan çeşitlerle ilgili başvuruların yapılamayacağı bilgisi yer alıyor.

Buğday Derneği bu bilgiye dair şu eleştiriyi getiriyor:
"Bu durumda; yönetmelik yayım tarihinden önce, herhangi bir köyden genetik kaynak olarak seçilen ve sonrasında Bakanlık ilgili listelerine kaydettirilerek ıslah süreci ile yeni bir çeşit haline gelmiş olan sertifikalı ticari tohum ile söz konusu köyde halen üretilmekte olan köy popülasyonu arasındaki genetik benzerlik / yakın akrabalık sebebiyle söz konusu köy popülasyonu “Yerel Çeşit Kayıt Listesi”ne bugünden sonra kaydedilemeyecek mi? Bu konuda yapılacak testlerin detayı yönetmelikte belirtilmediğinden, yüzde 10 homojenlik dışında genetik bir bağlamın da değerlendirmeye tabi tutulup tutulmayacağı belirsiz.”

MENŞE BÖLGE SINIRLAMASI TARTIŞMALI!

“Yerel Çeşit Kayıt Listesi”ne kayıt konusunda önemli bir diğer kavram da “Menşe bölgesi”. Yönetmelik; bir çeşidi listeye kaydederken, tohumluklarının ticari anlamda üretilip yine tohumlukların pazarlanabileceği bölgelere de sınırlama getiriyor. Buğday Derneği bu sınırlamaya ilişkin değerlenmesi şöyle:
“Yönetmelik; ilgili kayıt komisyonunu, menşe bölge dışında da tohumluk üretimine izin verme konusunda yetkili kılsa da bu yetkinin kullanılıp kullanılmayacağı ya da ne şekilde uygulanacağı belirsiz. Domates, buğday gibi pek çok tür Anadolu’ya yayılmıştır. Anadolu birçok türün gen merkezi veya çeşitlilik merkezidir. Türler, çeşitler farklı bölgelerde farklı genotipler olarak yayıldıkları gibi, pek çok çeşit de Anadolu’nun farklı bölgelerine uyum sağlayarak yayılmıştır. Örneğin akbuğday, köse, karakılçık gibi yerel buğday çeşitlerimiz Anadolu’nun farklı bölgelerine uyum sağlamış ve çiftçilerimiz tarafından ekilegelmektedir. Bu sebeple menşe bölge belirlemesinin/sınırlamasının belirttiğimiz gerçeklik çerçevesinde, çiftçi haklarını ve etik değerleri gözeterek uygulanması gerekmektedir.”

KÜÇÜK ÜRETİCİ DEZAVANTAJLI

Yönetmeliğe göre, ticaretini yapmak üzere tohumluk üretimi yapacakların üretici belgesi almaları gerekiyor. Üreticilerin, üretim sezonunun sonunda teslim edecekleri tohum numunelerini partiler şeklinde analize göndermesi zorunlu kılınıyor. Söz konusu partilerden tohumluk üretim standartlarını karşılayanlar için “Yerel Çeşit Tohumluk Belgesi” düzenleniyor.

Söz konusu üretici belgesi alma ve analizle ilgili masrafların üreticiden talep ediliyor olmasının küçük üreticileri zorda bırakacağına dikkat çeken Buğday Derneği şu çağrıyı yapıyor:
“5553 sayılı kanun öncesinde bürokrasiye boğulmadan ve hiçbir maliyeti üstlenmeden tohumluğunu satabilen küçük üretici, yönetmelikle belirtilen maliyetleri ne kadar karşılayabilir? Bu durumda küçük üretici, büyük üreticiler karşısında dezavantajlı konuma düşmüş olmaz mı? Bu kapsamda bürokrasinin azaltılması ve harç vb. bedeller konusunda küçük üretici lehine bir düzenlemeye gidilmesi gerekiyor.”

YEREL TOHUMLAR İÇİN YENİ MÜCADELE DÖNEMİ

Yerel tohumlar için yeni bir mücadele döneminin başladığının belirtildiği Buğday Derneği değerlendirmesi şu vurguyla bitirildi:
“Kayıt altına alınsın veya alınmasın; yerel çeşitlerin tohumundan ürün üretip ürünü satmakla veya kendi ayırdığı tohumluğu ürün üretimi ve satışı amacıyla devam ettirme konularında herhangi bir idari veya coğrafi kısıtlama, yeni düzenlemede söz konusu değil. Bu yönetmelik ileride yerel çeşitler üzerinden başka kısıtlamalar yapılmasına imkân veren düzenlemeler serisinin bir halkası olur mu, bunu zaman gösterecek. Bizler yerel çeşitlerin tamamının kamuya ait olması, yapılan düzenlemelerin o tohumları yüzlerce, binlerce yıl emek vererek bugünlere taşıyan çiftçilerin haklarını da en az ıslahçılar, sertifikalı tohumluk üreten şirketler kadar koruması gerektiğini savunuyoruz.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Antalya'da eğitim uçağı düştü: 2 kişi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Emsal karar: Güvenlik soruşturmasıyla işten atma hukuka aykırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...