29 Ekim 2018 13:03

Bağdu cinayetinin üzerinden iki yıl geçti, hiçbir gelişme yaşanmadı

Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu cinayeti itiraflara rağmen aydınlatılamıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hamdullah KESEN

Adana’nın Seyhan ilçesi Şakirpaşa semti Ova Mahallesi’nde 14 Ekim 2014 tarihinde bisikletiyle gazete dağıtımı yaptığı sırada silahlı saldırıya uğrayan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu cinayeti itiraflara rağmen aydınlatılamıyor. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) ulaştığı IŞİD’li Servet Koç’un 23 Temmuz ve 24 Temmuz 2016 yılına ait görüntü ve yazışmaları ailenin avukatı Tugay Bek tarafından Adana Cumhuriyet Başsavcılığına verildi. Üzerinden iki yıl geçti, cinayet dosyasında hiçbir gelişme yaşanmadı.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “terör değil, adli bir vaka” olarak değerlendirilip, “daimi arama” kararıyla faili meçhule bırakılan soruşturma dosyasında yer alan Koç’un görüntü ve yazışmalarında, cinayeti kimlerin ve nasıl yaptığı anlatılıyor. Facebook hesabı üzerinden Kadri Bağdu’nun oğlu Ferhat Bağdu’ya üç adet videolu konuşmasını gönderen Servet Koç, “Bu olayı yapan en büyük sorumlu bir Murat Bulanık, iki Barış Tekçe. Ondan sonra ben, Taner, Coşkun Yalçın” itirafında bulunuyor. Koç, Bağdu’nun yanı sıra Adana’da işlenen Yusuf Gülderen ve Ahmet Albay cinayetlerini de anlatıyor. Koç’un “Murat Bulanık hazırladı” dediği infaz listesinde Kadri Bağdu’nun oğlu İsmail (Ferhat) Bağdu, kızı Mizgin Bağdu ve akrabası kahveci Temel Bağdu da bulunuyor.

‘3 CİNAYET BİRLİKTE ELE ALINMALI’

Bağdu ailesi avukatı Tugay Bek, IŞİD’li Servet Koç’un Murat Bulanık’la maddi anlaşmazlıklarından dolayı olayı itiraf ettiğini düşündüklerini kaydetti. Koç’un itiraflarıyla Kobanê eylemleri sırasında Adana’da yaşanan 3 cinayetin (Kadri Bağdu, Yusuf Gülderen, Ahmet Albay) aynı IŞİD grubu tarafından işlendiğinin kanıtladığını belirten Bek, üç cinayetin de birlikte ele alınıp araştırılması gerektiğini söyledi. Bek, bunun için defalarca başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını dile getirdi. 

‘İTİRAFA RAĞMEN ADIM ATILMADI’

2 yıl boyunca bu itiraflara rağmen emniyetin de adım atmadığını vurgulayan Bek, şunları söyledi: “Sadece soruşturma dosyasına gelen bir yazı var. İtirafta adı geçen kişilerin yakın bir dönem içerisinde bulunanların bir kısmının ifadesinin alındığı ve bir kısmının ise bulunamadığına ilişkin emniyetin bir bilgi notu var. Bunun siyasi cinayetler serisi olduğu, birlikte ele alınması gerektiği, DAİŞ yapılanmasının bir parçası olduğu yönündeki ısrarlarımızı ve iddialarımızı Servet Koç’un itirafları doğruluyor. Savcı bu konuda soruşturmayı derinleştirmiyor. Failleri yakalama noktasında bir ısrar görmüyoruz.” 

YANLIZCA BİR CİNAYET DEĞİL

IŞİD’li Koç’un 3 cinayetin kimlerce ve nasıl işlendiğini; emniyet tarafından nasıl korunup kollandığını itiraf ettiğini aktaran Bek, soruşturmanın Koç’un itiraf ve iddiaları üzerinden yürütülüp derinleştirilmesini istedi. Bek, “Biz Kadri Bağdu cinayetinin peşindeyiz. Bu cinayetlerin çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu cinayetlerin çözülmemesinin temel nedeni; siyasi iktidarın Kobanê dayanışma eylemlerine ilişkin perspektifidir” dedi.

“IŞİD’in sıradan insanlara, muhalif kesimlere ve halka karşı örgütlenip silahlanmış ve bunu kullanmakta çekinmeyen ve burada da polisi yanında, arkasında gören bir yapılanma olduğunu dava dosyaları içerisinde görüyoruz” diyen Bek, şöyle devam etti: “Servet Koç’un beyanlarıyla ele aldığımızda aslında bu soruşturma yalnızca bir cinayet soruşturması değil, o tarihteki Cumhuriyet savcılarını ve ilgili emniyet müdürlerini kapsayacak, derinleşmesi gereken bir soruşturmadır. Soruşturmayla ilgili olan tüm kamu görevlileri hakkında işlem başlatılması gerekiyor.”

‘DELİL ÇOK SANIK YOK’

Bağdu cinayetiyle ilgili gelinen aşamayı “Delil çok sanık yok” sözleriyle vurgulayan Bek, şöyle dedi: “Soruşturma dosyasında hem çok delil hem de Servet Koç’un itirafları var. Buna rağmen Cumhuriyet savcılıkları ve emniyet müdürlükleri kılını kıpırdatmıyor. Bu cinayetlerin çözümü noktasında bir adım bile atmıyorlar. Gelinen noktada bu cinayetlerin üstünü örten, çözülmesi önünde engel teşkil eden, kusur ve ihmali olan savcıların ve emniyet müdürlerinin hakkında işlem başlatılıp, yargılanması gerekir. Kimdir bu kişiler? FETÖ üyesi midir, yoksa başka bir yapılanmanın parçası mıdır? Ne maksatla bu cinayetlerin çözümü önünde engel teşkil etmişlerdir. Bunların açığa çıkarılması gerekir.” 

BAĞDU’NUN OĞLU: KOÇ İTİRAF ETTİ

Gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu’nun oğlu Ferhat Bağdu, Servet Koç’un babasını öldürülmesiyle ilgili, “Kürt gazetesini dağıttığı için biz öldürdük” dediğini anlatarak, “Adamlar ‘biz yaptık’ diyorlar, yakalanmıyorlar” dedi. 

Servet Koç’un gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu cinayetini anlattığı yazışmaları ve görüntüleri gönderdiği Bağdu’nun oğlu Ferhat (İsmail) Bağdu, IŞİD’lileri ve kendisine bu bilgilerin nasıl geldiğini anlattı. 

IŞİD’li Koç ile diğer IŞİD’lilerin mahallelerinde oturup esnaflık yaptığını aktaran Bağdu, Taner, Ercan ve Talip Güler’in, amcası Temel Bağdu’nun kahvehanesinin hemen karşısında bulunan Güler Kasap ve Marketi’nin sahipleri olduğunu ve diğer IŞİD’lilerin de mahallede oturduğunu öne sürdü. 

Koç’un, Güler’in eniştesi olduğunu belirten Bağdu, “Bunlar Kobanê’ye gidip gelirlerdi. Birkaç kez çatışmada yaralanmışlardı. Ellerinden sakatlanmıştı. Devamlı bunlarla birbirimizi görüyorduk. Bu isimlerle aramızda bir husumet yoktu; ama bizler mahallede politik insanlar olarak tanınır ve seviliriz” dedi. Bağdu, IŞİD’lilerin 6-8 Ekim Kobanê eylemleri öncesi mahalleden evlerini taşıdığını belirterek, “14 Ekim Salı günü saat 09.00 civarında babama böyle alçak bir saldırı gerçekleştirildi” dedi. Bağdu, babasının yanı sıra kendisiyle birlikte kız kardeşi Mizgin (Berfin) ve amcası Temel Bağdu’nun IŞİD’lilerin hedefinde olduğunu aktardı. (Adana/MA)

ÖNCEKİ HABER

Hemzemin geçitteki ölümlü kazalara eylemli tepki

SONRAKİ HABER

9 parti Kürtçe için platform kurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa