26 Ekim 2018 23:20

Esnaf: Sattığımız ürünü aynı fiyata alamıyoruz

Ankara’daki küçük esnaf, hükümetin 'Kriz yok' açıklamalarına tepki göstererek ayakta durmakta zorluk çektiklerini belirtti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

Ekonomideki kötü gidişatın etkileri giderek büyüyor. Enflasyondaki artış, art arda gelen zamlar ve alım gücünün düşmesi Ankara’daki küçük esnafın da ayakta durmasını zorlaştırıyor. Kırtasiyeci, ürünleri sattıkları fiyata alamadıklarını, ayakkabıcı ise yazlık ürünlerin elinde kaldığını anlatıyor. Esnaf, hükümetin “Kriz yok” açıklamalarına ise tepkili.

Mamak Tuzluçayır’da ekonomik krizi konuştuğumuz esnaf, işlerin geçmiş yıla göre yüzde 30-40 oranında düştüğünü söylüyor. Görüştüğümüz esnafın tamamı “Kriz yok” demenin gerçekçi olmadığını, krizin etkilerinin hayatın her alanında yakıcı bir şekilde hissedildiğini dile getiriyor.

CEPLER BOŞALINCA VERESİYE DEFTERLERİ KABARDI

İlk olarak mahalle içerisinde bir tekel bayiine uğruyoruz. İsmini vermek istemeyen esnaf, her şeye yüzde 30-40 oranında zam olduğunu, halkın alım gücünün düştüğünü söylüyor. Kendilerinin de bu durumdan son derece etkilendiklerini ifade eden esnaf, veresiyenin çoğaldığını, kendilerinin de birçok ürünü toptancıdan veresiye ile aldıklarını belirterek ekliyor: “Kredi çektik, krediyle mal ödüyoruz ayakta durabilmek için. Ekmek ile sigara dışında pek bir şey satamıyoruz. Salça 5 liraydı, 9 lira oldu; hadi al da sat bakalım... Vatandaş, küçük esnaf ile karşı karşıya kaldı. Kriz yok diyorlar, yalan. Kriz var, hem de en güzeli var.”

BU KIŞ SERT GEÇMEYECEK BEKLENTİSİ...

Ardından uğradığımız güzellik salonunda da durum pek farklı değil. 3 yıldır ortağıyla birlikte güzellik salonunu işleten Sercan, geçmiş yıllara göre müşterilerinin çok azaldığını anlatıyor: “Bizim işler genelde kışın düşer, sektör böyle. Okulların açıldığı ilk haftalarda da ekstra düşüş olur ama bu seneki durum başka. Kriz bu oranı çok artırdı. İnsanlar ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.”

Krizin kendilerini malzeme fiyatları üzerinden de etkilediğini söyleyen Sercan, art arda yapılan zamların kafasını karıştırdığını dile getiriyor: “Yüzde 30-40 kadar zam geldi malzemelere. Malzemeciler kullanıyor da olabilir tabi krizi, gerçekten o kadar zam geldi mi bilemiyoruz. Hiçbir şeyi mi kendimiz üretmiyoruz, her şey mi dışarıdan diye düşünüyoruz... Malzemelere yüzde 30-40 zam geliyor ama bu çevrenin geliri belli olduğu için biz bu kadar zam yapamıyoruz. Fiyatları 3-5 lira artırınca müşteri ‘Siz de mi dolarla çalışıyorsunuz?​’ diye tepki gösteriyor. İnsanları da anlıyoruz, biz de ev geçindirmeye çalışıyoruz neticede. Şimdi herkesin ümidi ‘Bu sene kış çok olmayacakmış.’ Doğal gazdan yırtarız belki diye seviniyoruz ama zamlarla zaten yine geçen seneki parayı vermiş olacağız.”

MUTFAKTAN, HARÇLIKTAN KISILIYOR

Okulların açılmasıyla işleri hareketlenen kırtasiyelerde de ilk haftaların ardından yeniden durgunluk hakim olmuş. Kırtasiyeci Canan, “’Kriz yok’ diyen yalan söylüyor. Öğrencisi harçlığından kısıyor, kadını evinden mutfağından kısıyor, herkes bir şeyden kısıyor ve bunu görüyoruz” diye tepki gösteriyor. Kendilerinin de ürün alıp satarken zorlandıklarını ifade eden Canan, sattıkları fiyata tekrar ürün alamadıklarını, arada ciddi fark olduğunu dile getiriyor. Sık sık fırsatçılıkla suçlanmalarına ise kızıyor: “Önceden vadeli olarak aldığımız kitapları artık peşine döndürdüler, kimse vadeli kitap alamıyor. Sonuçta bir tane iki tane almıyorsunuz ki... Defter alıyorsun düzine olarak, kutu olarak almak durumundasın. Bir düzine defteri alırken de peşin almak durumundasın, en basit örneği yani. Bu da sarsıyor bizi. Her şey peşine döndü, insanlar iskonto oranlarını düşürdü. Eylülden beri bir ürüne 3 kez zam gelir mi? Doların yükselmesi, kağıt sıkıntısı, defteri kitabı etkiliyor… İnsanlara bunu anlatana kadar göbeğimiz çatlıyor.”

‘RAHİP BIRAKILDI AMA KRİZ SÜRÜYOR’

Son olarak girdiğimiz ayakkabı mağazasında da işler iyi değil. İsmini vermek istemeyen esnaf, aldığı ürünlerin fiyatlarında yüzde 50’ye yakın artış olduğunu bu nedenle satışların yüzde 35-40 oranında düştüğünü söylüyor.Ayakkabıcıların elinde hâlâ yazlık ayakkabıların kaldığını, yeni üretimin ise durma noktasına geldiğini anlatıyor. Ekonomik krizin yükünün yoksulların sırtına yüklendiğini belirten ayakkabıcı, “Rahip dediler bir süre, onunla alakası olmadığı ortaya çıktı. Rahip bırakıldı ama kriz devam ediyor. Krizin geleceği belliydi zaten, o bahaneydi. Ama kriz de yoksula var, zengine yok. Aynı gemide falan da değiliz. Paralar akarken aynı gemide değildik, krizde mi olduk?​”

ÖNCEKİ HABER

Tecavüz hükümlüsü cezaevinde penisini kesti

SONRAKİ HABER

RTÜK'te atama skandalı: Olmayan dairenin başkan yardımcısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa