27 Ekim 2018 00:41

6 ay sonra çay da içemez hale geldiler

6 ay önce konuk olduğumuz işçi ailesinin evine 6 ay sonra tekrar gittik. 6 ay önce nohut alamayan aile şimdi ise çay içemiyor.

16 Nisan 2018 tarihli Evrensel gazetesinden

Paylaş

Gözde TEKİN
Kocaeli

İşçi U. ve ailesinin evine 6 ay sonra yeniden konuk olduk. 6 ay önce durumlarını “Geçen gün canımız nohut pilav çekti dedik ki gidelim dolaşalım nohut alalım. Kilosu 12 TL olmuş, nohudu alamadık havamızı aldık geldik” sözleriyle anlatan İşçi U., geldikleri noktayı en kestirmeden şöyle açıkladı: “Harcama fazla diye geçen ay çay alamadık, 1 aydır çay da içemiyoruz.”

İşçi U. ile ilk görüştüğümüzde kredi kartı yoktu, limiti 300 TL olan bir ek hesapları vardı. Biri 1.5 diğeri 13 yaşında 2 çocuğu olan İşçi U. 500 TL’ye kirada oturuyordu. Ailesiyle çıktığı alışverişte nohut almak için gittikleri marketten elleri boş dönmüşlerdi. Ve 6 ay önceki görüşmemizde belediyeye gıda ve kıyafet yardımı için başvuruda bulunmuşlardı.

6 ayda memlekette pek çok şey yaşandı. Sizin hayatınızda ne değişti?

Çok şey değişti. Oturduğumuz evden taşındık, tek şansımız kira masrafımız hemen hemen aynı 550 TL. 4 ay önce araba aldık, çocuklar için ihtiyaç oluyor hastaneye götürmemiz gerekiyor acil bir şey çıkıyor diye aldık. Ayda 600 TL kredi ödüyoruz, 2020’de borcu biterse bir araba sahibi olmuş olacağız. Açıkçası dün de yetiştiremiyorduk ama şimdi hiç yetişmiyor. O yüzden eşim süpermarkette işe başladı. 2 haftadır çalışıyor. Sigortası yok, işveren sigorta yaparım demiş ama henüz bir gelişme yok. Hayatımızda en büyük değişiklik şu, kredi çektiğimiz banka bize bir kredi kartı gönderdi. 3 aydır da yetiştiremediğimiz için pek çok harcamamızı kredi kartından yapıyoruz.

Ne gibi ihtiyaçları kredi kartıyla alıyorsunuz? Borcunu ödeyebiliyor musunuz?

Her ay borcun asgarisini ödüyorum. Valla aklına ne gelirse bez, mama, ekmek, şeker, çay. Mesela geçen ay çok masraf yapmayalım diye çay almadık ve 1 aydır evde çay içmiyorduk. Çünkü kartı kullanırken korkuyoruz ama elimizde de nakit para yok. Bu ayın 16’sında maaş aldım ve maaştan cebimize kalan sadece 20 liraydı. Gerçekten evimize aldığımız aham şaham hiçbir şey yok. Özellikle son aylarda her şey çok pahalı. Daha önce 25 TL’ye aldığımız 5 litre yağ şimdi olmuş 37 TL.

Peki bu pahalılığın sebebi ne sence?

Hükümetin uygulamaları. Şimdi rahip alındı o yüzden dolar uçtu diyorlardı, rahip gitti ama dolar hâlâ aynı, zamlar geri çekilmedi. Her şey Amerika’nın oyunu deniyor ama biz her şeyi Amerika’ya bağımlı mı üretiyoruz o zaman?

Krizin yansımaları çalıştığın işyerinde de hissediliyor mu?

Şöyle ki biz malzemenin bir kısmını dışarıdan alıyoruz, mesela borunun kilosu 8 TL olmuş, müşteri tonla boru alıyor. Doğal olarak da maliyeti artıyor. İşler eskiye göre durgun, her an birimizden biri kapının önüne konabilir diye bekliyoruz. Herhalde beni atarlarsa kredi borcumu öder, yeni bir iş aramaya başlarım. İşsizlik de ciddi sorun ama bilmiyorum ne olacak? Biz normalde ayın 10’unda maaşlarımızı alırdık, bu ay 16’sında verdiler.

Arabanın kredi borcunu ödeyebiliyor musunuz?

Maaş yatar yatmaz gidip onu ödüyorum ama arabayı kullanmıyorum çünkü mazot ve benzinin yettiremiyorum. Çok acil bir durum olursa çocuğu hastaneye götürmemiz gerekirse kullanıyorum. Daha önce de söylemiştim işe de otobüsle gidip geliyorum zaten.

Daha önce geldiğimizde belediyeye yardım için başvurmuştunuz geri dönüş oldu mu belediyeden?

Oldu. Ayda 70 TL’lik alışveriş kartı verdiler. O para yatar yatmaz markete gidip yeşillik alıyoruz. Bu sayede dolabımız ayda bir defa yeşillik görüyor.

ET ALMAK GİBİ BİR ŞANSIMIZ ZATEN YOK

İşçi U.’nun eşi de sohbetimize dahil oluyor.

Bir markette işe yeni başladım, gerçekten ağır bir iş marketin temizlik işlerini yapıyoruz ama yağ tenekelerini de bize taşıtıyorlar. Öğlen 1’de işe gidiyorum gece 11’de geliyorum, sigorta yok. Her gelen dayanamayıp çıkıyor diye bir ay deneme süresi dediler. Maaş asgari ücret, zaten bu devirde daha fazlasını vereni bulmak mümkün değil. Çay molamız da yok, yemeği yedikten sonra hemen işe koşuyoruz. Bu koşulara katlanmak zorundayım çünkü gerçekten geçinemiyoruz. 2  yaşında bir kızımız var ona da bir bakıcı bulduk, ayda 500 TL veriyoruz.

Belediyenin verdiği 70 TL’lik yardım yeterli mi ? Neleri karşılıyor?

Şöyle düşünün bir paket bebek bezi 35 TL. Biz bu parayla 2 paket bez alabiliriz ancak. Bu ay yatan parayla kilosu 8 TL’ye fasulye, 9 TL’ye domates aldım, yeşillik aldım. Kuru gıda almadım çünkü zaten hep onlardan yiyoruz. Et almak gibi bir şansımız zaten yok.  Mamayı yeni bıraktık çünkü bir kutu mama  24 TL ve altından kalkamadık.

Bu esnada çocuğu için çorba hazırlarken dolapta yoğurt kalmadığını fark edince İşçi Ü.; ‘Bak mesela yoğurt bitmiş, şimdi inip alsam bunu da kredi kartıyla almak zorundayım’ diyor.

ÖNCEKİ HABER

Riyad’la ilişkiler Avrupa’yı zorluyor

SONRAKİ HABER

Kilise bahçesindeki dilek havuzu için kamulaştırma kararı verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa