19 Ekim 2018 21:22
Son Güncellenme Tarihi: 20 Ekim 2018 17:09

Suudi Arabistan: Cemal Kaşıkçı, konsoloslukta çıkan arbedede öldü

Suudi Arabistan Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta çıkan arbedede öldüğünü duyurdu. Soruşturma kapsamında 18 kişi gözaltına alındı.

Fotoğraf: Onur Çoban/AA

Paylaş

Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" itiraf etti. Suudi Arabistan Krallığı yretkilileri tarafından yapılan açıklamada da "Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı'nın vefat etmesine neden olmuştur" denildi. Yetkililer cesedin akıbetine ilişkin ise açıklama yapmadı. 

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" belirtildi.

CESEDİN AKIBETİ BELLİ DEĞİL

Riyad yönetimi tarafından gazetecinin ölümüyle ilgili paylaşılan bilgiler arasında cesedinin akıbetine yer verilmedi. Reuters ise Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili görevlendirilen polislerin cesedi bulmaya yakın olduğunu iddia etti. Polisler Yalova ve Belgrad Ormanı'nda arama yapıyor, Belgrad Ormanı'ndaki güvenlik kamerası kayıtları inceleniyor.

Suudi Kraliyet ailesine yakın bir kaynak ise ABD’li yayın kuruluşu CNN'den Clarissa Ward'a yaptığı açıklamada, Suudilerin Kaşıkçı'nın boğularak öldürüldüğü sonucuna vardığını savundu.

18 KİŞİ GÖZALTINDA

Suudi Arabistan Başsavcılığının dosya hakkındaki soruşturmayı sürdürdüğü ve olayla ilişkili 18 Suudi Arabistan vatandaşının gözaltına alındığı aktarıldı.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul'daki konsolosluk binasında öldürülmesi olayı üzerine üst düzey 5 kişiyi görevden aldırdı. Bu kişiler arasında daha önce Veliaht Prens Muhammet bin Selman'ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani ve Yemen'de Husilere karşı hükümeti desteklemek amacıyla Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Arap koalisyonunun sözcülüğünü yürüten Ahmed Asiri isimleri öne çıkıyor.

Yayımlanan kararnameyle, Kahtani ve Asiri'nin yanı sıra bir diğer Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Pilot Muhammed bin Salih er-Rumeyh, Genel İstihbarat Başkanlığını Koruma İdaresi Müdürü Refad bin Hamid el-Mihmadi ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Abdullah bin Halif eş-Şayi'nin de görevlerinden alındığı aktarıldı.

SUUDİ ADALET BAKANI: MAHKEMEYE TAŞINACAK

Suudi Arabistan Adalet Bakanı da Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan, “Kaşıkçı vakası Suudilerin egemenliğinde olan bir bölgede olmuştur ve soruşturma tamamlandığında mahkemeye yansıyacak” dedi.

VELİAHT PRENS YENİ İSTİHBARAT YAPILANMASI İÇİN GÖREVLENDİRİLDİ

Bu çerçevede Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkanlığının yeniden yapılandırılması için Veliaht Prens Muhammed bin Selman başkanlığında bakanlık komitesi kurulması kararlaştırıldı.

Suudi Arabistan Başsavcılığın gerçekleştirdiği ön soruşturma sonucunda, şüphelilerin İstanbul'daki başkonsolosluğa Cemal Kaşıkçı'yı geri getirmek amacıyla gittiği ancak buradaki görüşmeler sırasında "işlerin istenilenin aksinde seyrettiği ve tartışma çıktığı" belirtildi. Tartışma neticesinde "yaşanan yumruklaşma ve arbede sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" ve şüphelilerin olayın üstünü örtme çabasına giriştiği paylaşıldı ancak haberde, olayın üstünü örtmek için nasıl bir yol izlediklerine dair detay verilmedi.

SUUDİ ARABİSTAN KRALLIĞI YETKİLİLERİ DE AÇIKLAMA YAPTI

"Suudi Arabistan Krallığı yetkili kaynaklarının açıklaması" şeklinde belirtilen yazılı açıklama şu şekilde:

"Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması davasını Suudi Arabistan Krallığı Yüksek Makamları yakından takip etmiş, konu ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için gerekli işlemler başlatılmıştır. Bu çerçevede ve tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını teminen krallık, 6 Ekim'de soruşturma başlatmak ve Türk meslektaşlarıyla işbirliği yapmak üzere Türkiye'ye güvenlik ekibi göndermiş akabinde Suudi Arabistan krallığı ile kardeş Türkiye arasında ortam güvenlik komisyonu kurularak Türk güvenlik yetkililerinin başkonsolosluk ile başkonsolos rezidansına girişine izin vermiştir. Bu bağlamda, Kral Salman Bin Abdülaziz'in talimatı doğrultusunda başsavcılık tarafından Türk tarafının ortak güvenlik grubuna bildirdiği bazı şüpheliler hakkında olay ile ilgili bilgilerin veya ilişkilerinin olup olmadığının tespiti için soruşturma başlatılmıştır ki bu arada daha önce güvenlik makamlarına iletilen bilgiler vatandaşımız Cemal  Kaşıkçı'nın konsolosluk binasından ayrıldığına işaret etmekteydi."

'KAŞIKÇI'NIN VEFAT ETMESİNE NEDEN OLMUŞTUR'

"Çok açık ve net bir şekilde olayın aydınlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasının gerekliliği doğrultusunda devletin verdiği talimatları yerine getirmek amacıyla başsavcılığın başlattığı ön soruşturmanın neticesinde; Cemal Kaşıkçı'nın ülkesine dönebileceğine dair bazı bulgularını bulunduğundan şüphelinin, Cemal Kaşıkçı ile görüşmek üzere İstanbul'a gittiği tespit edilmiştir. Ön soruşturmaların neticesinde Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda bulunduğu sırada kendisiyle şüpheliler arasında cereyan eden görüşmenin istenilen yönde gerçekleşmediği ve olumsuz bir şekilde geliştiği belirlenmiştir. Bunun sonucunda Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı'nın vefat etmesine neden olmuştur."

'SUUDİ ARABİSTAN KRALLIĞI DERİN ÜZÜNTÜ DUYDUĞUNU BELİRTMEKTEDİR' 

"Bu olayın şüpheliler akabinde şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmıştır bu olay çerçevesinde gözaltına alınan 18 Suudi vatandaşıyla yapılan soruşturmalar devam ederken Suudi Arabistan krallığı olay neticesinde yaşanan bu acı gelişmelerden dolayı derin üzüntü duyduğunu belirtmektedir. Ayrıca Suudi ilgili makamlarının bu olayla ilgili gerçeklerin kamuoyuna açıklanacağını ve olaya karışan suçluların tümünün cezalandırılması için Suudi Arabistan'da bulunan ilgili mahkemelere intikal ettirileceğini vurgular."

'PLANLI DEĞİL ARBEDE SONUCU ÖLDÜ'

Suudi Arabistan'ın Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da Kaşıkçı'nın planlı bir cinayet sonucu öldüğü değil, ‘yaşanan arbede sonucu vefat ettiği’ ifadesi dikkati çekti. Suudi Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamanın Türkçesini Suudi Arabistan'ın Ankara Büyükelçiliği paylaştı.

Açıklamada, "Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı'nın vefat etmesine neden olmuştur. Bu olayın akabinde şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmışlardır” iddiası yer aldı. (HABER MERKEZİ)


GÜN İÇİNDE NELER YAŞANDI?

Türkiye’nin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya ses kaydı verdiği iddialarını reddeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise soruşturmanın şeffaf yürütüldüğünü savundu. Kaşıkçı olayına ilişkin konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise olayın üstünün kapatılmak istendiğini belirterek, araştırma komisyonu kurulması gerektiğini belirtti. Öte yandan New York Times gazetesi Suudi yönetiminin, Kaşıkçı’nın öldürülmesinden Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yakın üst düzey bir istihbarat yetkilisini sorumlu tutmaya hazırlandığını iddia etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan New York Times (NYT) gazetesine verdiği mülakatta Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında, "Eğer çok büyük bir mucize olmazsa onun öldüğünü kabul ediyorum. Bu, gelen tüm istihbaratlara dayanıyor" dedi.

Öte yandan Cemal Kaşıkçı soruşturması kapsamında Suudi Arabistan Konsolosluğu çalışanlarından 20 kişinin, Cumhuriyet savcılığı tarafından ifadesi alındı. Bugün için ifade işleminin tamamlandığı ve toplamda 45 kişinin ifadesinin alınacağı öğrenildi.

45 KİŞİNİN İFADESİ ALINACAK

İstanbul'da 2 Ekim günü Suudi Arabistan Konsolosluğu'na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda görevli çalışanları ifadeye çağırdı.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na aksam saatlerinde gelen yaklaşık 15 kadar çalışan ayrı ayrı savcılara ifade veriyor.

İfadeye gelenler arasında konsolosun makam şoförü de bulunuyor. Diğer çalışanların da muhasebeci, teknik servis sorumlusu, santral çalışanı gibi görevlerde bulundukları öğrenildi.

ERDOĞAN, SELMAN BİN ABDULAZİZ İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre bu akşam gerçekleşen görüşmede, Cemal Kaşıkçı soruşturması ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suud Kralı Selman, Kaşıkçı’nın akıbetinin tespiti amacıyla başlatılan soruşturmanın selameti açısından iki ülkenin tam bir işbirliği içinde çalışmaya devam etmesinin önemine dikkati çektiler.

Görüşmede, her iki ülkede yürütülmekte olan soruşturmaların gidişatı hakkında karşılıklı bilgi paylaşımında bulunulduğu da kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kral Selman, aynı konuyla ilgili olarak geçen pazar akşamı da bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişlerdi.

AL JAZEERA: KAŞIKÇI'NIN NEREDE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ TESPİT EDİLDİ

Katar merkezli Al Jazeera ajansı, gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya dair yeni bir iddiada bulundu: Kaşıkçı'nın nerede öldürüldüğü tespit edildi.

Haberini Türkiyeli kaynaklara dayandıran Al Jazeera Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü noktanın tespit edildiğini söyledi. Kaynakların Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik infaz timindeki Suudi otopsi uzmanı Salah Muhammad al-Tubaigy, Kaşıkçı’nın öldürülmesinden hemen sonra cesedini parçalara ayırmaya başladığı ileri sürüldü.

POMPEO'NUN 'KAŞIKÇI CİNAYETİNİN SES KAYDINI DİNLEDİĞİ' İDDİASI

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda "öldürüldüğüne" ilişkin ses kayıtlarını Ankara ziyareti sırasında dinlediği iddia edildi.

Amerikan ABC televizyonunun bir Türkiyeli yetkiliye dayandırdığı haberinde, çarşamba günü Ankara'daki temasları sırasında, Kaşıkçı'nın öldürüldüğüne ilişkin ses kayıtlarının Pompeo'ya Türkiyeli yetkililerce dinletildiği ve ABD Dışişleri Bakanı'na kaydın deşifresinin de verildiği öne sürüldü. Haberde, söz konusu yetkilinin aynı zamanda, Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluğunda "8 dakika süren boğuşma sonunda boğularak öldürüldüğünü söylediği" iddiasında bulunuldu.

ABD DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ İDDİALARI YALANLADI

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada iddiaları reddetti. Nauert, "Bakan Pompeo, Kaşıkçı'nın ortadan kaybolmasına ilişkin ne bir ses kaydını dinledi ne de kaydın deşifresini gördü" ifadesini kullandı.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Cemal Kaşıkçı'nın ölümünde suçlu olması halinde Suudi Arabistan'a karşı birçok seçenekleri olduğunu söyledi.

ÇAVUŞOĞLU: TÜRKİYE KİMSEYE SES KAYDI VERMEDİ 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Kaşıkçı'yla ilgili, "Türkiye'nin Pompeo ya da herhangi bir Amerikalı yetkiliye herhangi bir ses kaydı vermesi söz konusu değil" dedi.

Çavuşoğlu, "Elimizde bazı bilgiler ve deliller var. Türkiye'nin Pompeo ya da herhangi bir Amerikalı yetkiliye herhangi bir ses kaydı vermesi söz konusu değil. Akıbeti nedir, ne olmuştu, bunlar ortaya çıktıktan sonra tüm dünyayla paylaşacağız" ifadelerini kullandı.

CHP: SUUDİ KONSOLOSUN GİTMESİNE İZİN VERİLDİYSE...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistanlı Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin açıklama yaptı. “Mecliste araştırma komisyonu kurulmalı” önerisi yapan Kılıçdaroğlu, “Kayıp gazeteci Kaşıkçı olayı tüm ayrıntılarıyla ele alınmalı, kapatmak istiyorlar” dedi. Kılıçdaroğlu, olayın Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunda ya da kurulacak bir araştırma komisyonunda ele alınması gerektiğini belirtti.

CHP Lideri, “Suudi konsolosun Türkiye’den ayrılmasına olay bilindiği halde izin verildiyse bu vahim” diye konuştu.

CHP ayrıca Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Engin Özkoç ve Özgür Özel imzasıyla Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kaybolması ve bu süreç içinde yürütmenin eksikliklerinin belirlenmesi amacıyla TBMM Başkanlığına Mecliste araştırma komisyonu kurulması önergesini sundu.

AKTAY: BÖYLE BİR ORGANİZASYON YÜKSEK BİR MERCİNİN ONAYINI GEREKTİRİR

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de kaybolmadan önce nişanlısı Hatice Cengiz’e “Bana bir şey olursa ara” dediği AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay BBC’nin sorularını yanıtladı. Kaşıkçı için “Korktuğu, fazlasıyla başına gelmiş oldu” diyen Aktay'ın ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Cemal Kaşıkçı, kontrol dışı unsurlar tarafından öldürülmüş olabilir” görüşüyle ilgili yorumu “15 kişinin bir araya gelip böyle bir organizasyonu Konsolosluk gibi resmi bir yerde yapması ancak yüksek bir mercinin onayını gerektirir” oldu. (HABER MERKEZİ)


TRUMP: KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜĞÜNÜ KABUL EDİYORUM

Gazeteci Kaşıkçı’nın akıbetinin aydınlatılmasında insani değerler değil siyasi ve ticareti planlar etkili oluyor. Ancak olayın üstü örtülemez hale gelmesi ABD ve Avrupa yönetimleri üzerinde baskı yaratıyor.

Suudi Arabistan’ı Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden aklamaya çalışan ABD Başkanı Donald Trump, “Öldürüğünü kabul ediyorum” açıklaması yapmak zorunda kaldı. 

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan New York Times (NYT) gazetesine verdiği mülakatta Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında, "Eğer çok büyük bir mucize olmazsa onun öldüğünü kabul ediyorum. Bu, gelen tüm istihbaratlara dayanıyor" dedi.

Haberde, Kaşıkçı'nın öldürülmesi talimatını kimin verdiğine ilişkin nihai bir karara varmak için erken olduğunu söyleyen Trump'ın, "bu olayda Prens Muhammed'in rolüne ilişkin" sorulara net yanıtlar vermek istemediğine de dikkat çekildi.

NYT'nin haberinde, Amerikan istihbaratının "Kaşıkçı'nın ölümünde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın rolünün bulunduğu" yönünde bilgiye sahip olduğu iddiasına da yer verildi. Ancak Trump olayı aydınlatmak için ilgili ülkelerle yakın çalıştıklarını söylemekle yetindi.

Kendisine gelen istihbarat raporlarına dayanarak Kaşıkçı'nın öldüğüne inandığını belirten Trump, bu olaydan kimin sorumlu olduğuna karar verebilmek için tüm sonuçları görmeleri gerektiğini ifade etti.

NYT: KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESİNDEN GENERAL AHMED EL ASSİRİ SORUMLU TUTULACAK

Amerikan gazetesi New York Times, Suudi Arabistan yönetiminin, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yakın üst düzey bir istihbarat yetkilisini sorumlu tutmaya hazırlandığını iddia etti. Gazeteye göre bu kişi, aynı zamanda Veliaht Prens’in üst düzey danışmanı da olan General Ahmed el Assiri.

New York Times haberini, adlarını açıklamadığı üç kaynağa dayandırdı. Gazete, bu kaynakların Suudi Arabistan’ın gündemdeki planlarından haberdar olduklarını yazdı. Habere göre, Suudi Arabistan yetkililerinin, General Ahmed el Assiri’nin, Veliaht Prens’ten Kaşıkçı’nın ülkesinde sorgulanması yolunda talimat aldığını ancak bu talimatı yanlış anladığını ya da yetkisini aşarak Kaşıkçı’yı öldürdüğünü söylemeleri bekleniyor.

Gazete, Ahmed el Assiri’nin suçlanmasının makul bir açıklama olarak görülebileceği ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a yönelik suçlamaların başka bir kişiye yönelmesini sağlayabileceği yorumunda bulundu.

SUUDİ PRENS'İN YARDIMCISI, KAŞIKÇI'DAN SAATLER ÖNCE KONSOLOSLUĞA GİRMİŞ

New York Times, Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittiği 2 Ekim'de Prens Muhammed'in yardımcılarından Mutreb'in Kaşıkçı'dan birkaç saat önce konsolosluğa girdiğine dair fotoğrafları yayımladı. 

Haberde Mutreb'in, Suudi Arabistan Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'nin evinin önünde durduğunu, Türkiye'deki bir otelden elinde büyük bir valizle çıktığını ve İstanbul'daki Atatürk Havalimanı'nda Türkiye'den ayrıldığını gösteren fotoğraflara da yer verildi.

New York Times gazetesi, önceki gün Türkiye'nin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinde rolü olduğundan şüphelenilen bazı kişilerin kimliğini tespit ettiğini öne sürmüştü. Gazete, şüphelilerden biri olan Maher Abdulaziz Mutreb'in 2017'de Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçiliğine atanmış bir diplomat olduğunu ve Suudi Prens'le muhtemelen koruması olarak birçok yeri ziyaret ettiğini ortaya koymuştu. 

ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ'NDEN SUUDİ ARABİSTAN'A YAPTIRIM ÇAĞRISI

ABD Temsilciler Meclisi, Donald Trump'a bir mektup göndererek Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetinin "Magnitsky Yasası" kapsamında soruşturulmasını ve olayda Suudi Arabistan'ın rolünün olduğunun ortaya çıkması halinde bu ülkeye güçlü ve kapsamlı yaptırım çağrısında bulundu.

Mektupta, Trump yönetiminin ABD Kongresine 120 gün (4 ay) içinde bu konuda bir rapor sunması talebinde de bulunularak, ilgili yabancı kişi veya kişilere buna göre yaptırım getirileceği kaydedildi.

Söz konusu mektupta, "Paranın adalet ve diğer Amerikan değerlerinden daha önemli olduğu yönündeki açıklamalarınızdan oldukça endişe duyduk." ifadesi kullanıldı.

Ayrıca Amerikan istihbaratının, Kaşıkçı olayı ile ilgisi bulunan Suudi yetkililerin istihbaratına sahip olup olmadığı ve eğer varsa bunların ABD Kongresine bir an önce teslim edilmesi çağrısı da mektupta yer aldı. 

MAGNITSKY YASASI NEDİR?

Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky’nin, 2009 yılında Rusya’da gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti. Bu kapsamda 2012’de ABD’de kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABD’ye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırım getirmişti. Kongrenin 2016’da yaptığı düzenlemeyle söz konusu yasa, ABD yönetiminin dünyanın herhangi bir ülkesindeki insan hakları ihlalleri kapsamında ilgili kişi ve kurumlara yaptırım kararı alabilmesine imkan tanıyacak şekilde genişletilmişti. (HABER MERKEZİ)

 

ÖNCEKİ HABER

İşçiler, Star Rafinerisi açılışına neden davet edilmedi?

SONRAKİ HABER

Danıştay, Öğrenci Andı'nın kaldırılmasını iptal etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...