Düşünmeyen, yargılamayan bir nesil istiyorlar
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki eğitime karşı değilim. Bireyin yaşı 3 veya 7 olmuş eğitimden yanayım; böyle gelişigüzel keyfi ve en önemlisi geleceğimiz olan çocuklarımızın AKP eliyle cehalete sürüklenmesine karşıyım. Tüm bilimsel veriler ortadayken ve bu kadar toplumsal muhalefet varken ısrarla bu planı hayata geçirmeye &
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki eğitime karşı değilim. Bireyin yaşı 3 veya 7 olmuş eğitimden yanayım; böyle gelişigüzel keyfi ve en önemlisi geleceğimiz olan çocuklarımızın AKP eliyle cehalete sürüklenmesine karşıyım. Tüm bilimsel veriler ortadayken ve bu kadar toplumsal muhalefet varken ısrarla bu planı hayata geçirmeye çalışmaları her açıdan manidardır.
Konuyu daha da açmak gerekirse çocuklarımızın eğitime erken yaşlarda farklı yaş gruplarıyla beraber başlamaları; küçük cocuklar açısından korku, endişe ve sınıfındaki büyük öğrencilerden göreceği baskı ile tüm yaşamı hep başını eğmek ile geçecektir. Psikolojik baskıyıda eklersek buna ilerleyen yaşlardaki travmaları tahmin etmek zor değil tabi farklı sınıflarda, aynı yaş gruplarıyla aynı eğitimi almış bir öğrenci ve o öğrencinin fizyolojik ve duygusal tam gerçekliğini çözümleyebilen bir uzman öğretmen tedavisi ile böyle birşeyin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ama malesef bu saydıklarımız bir yana daha müfredatın içeriği hatta altyapısı bile hazır değil. Velilerin daha sert olmalarını isterim bu konuda. Her ne yapılacaksa toplumsal olmalıdır diye düşünüyorum. Bu konuda uzmanlardan veya bilen arkadaşlardan yardım almalılar. Şahsen ben öyle yaptım.
Toplumun talepleri yerine gelmemiş, halkın bütünüyle çekimser kaldığı bir modeli zorla dayatıyorlar. İşlerine gelincede egemenlik kayıtsız şartsız milletindir derler. Bizde veliler olarak bu konuda taleplerimiz dikkate alınmadıkça boykot edelim bu modeli. Kaldı ki kadınlarımızı dahada geriye itecek bu durum son derece sakıncalı ve de Türkiye de yaşayan halkların din, dil ve mezhep sorunu açısından zararlıdır. Ben çıcuğuma Kürt dilini ve tarihini öğretin desem acaba kimi koyarlar öğretmen olarak. Bir cemaatin adamı olan abiler, ablaları mı yoksa bu topraklarda ki halklara zülmetmeye çalışan derin güçleri mi? Buda tartışılır.
Sonuç olarak bu uygulanmaya çalışılan sistemi: ABD ve AB’nin dünya üzerindeki işbirlikçilerinin son halkası AKP iktidarı tarafından geleceğimiz olan çocuklarımızı gücün ve otoritelerin sözünü dinleyen, hesap sormayan, yargılamayan, düşünmeyen ve araştırmayın bir nesil olarak cehalete sürükleyen bir kişilik haline getirmesinin kanıtıdır. Çocuklarımızı kobay olarak kullanarak kendi idolojilerini gerçekleştirme aşamasındadır. Bilginin azizliğine inanmayan cehaletin karmaşasına sürüklenen bir toplum yaratma hedefindeler. Çocuklarımızı bu konuda bilinçlendirmeli, cehaletin insanları nasıl robotlaştırdığını belirtmeli ve insanlık için, sömürülen haklar için, bilinçli yetiştirmeliyiz.
*Öğrenci velisi / Pendik
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
