12 Ekim 2018 16:05

PETKİM hiçbir şeyden sorumlu değil mi?

İzmir Aliağa'da faaliyet gösteren Petkim'de bir işçinin iş cinayetine kurban gitmesinin ardından pek çok soru yanıt bekliyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Turan KARA
İzmir

PETKİM’de meydana gelen iş cinayetinde yaşamını yitiren Nihat Abaylı, aldığı “hafta sonu çalışılacak” haberiyle tatil planını iptal etmişti. Haberin birkaç saat sonrasında ise başına 3 tonluk pano düştü. Olayda Hünkar Gönül ve Bülent Gönül ufak sıyrıklarla kurtulurken, Nihat Abaylı, ağır yaralı olarak Aliağa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Abaylı hastanede yapılan ilk müdahalede gözlerini açabilmişti ancak ağır işinin getirdiği yorgunluk da eklenince bedeni kendini bıraktı.

Abaylı’nın mesai arkadaşları, şirket yetkilileri, sendika temsilcileri hastane önünde bekliyordu. Taşeron İSG firması Güzel OSGB’ye bağlı İSG uzmanı genç bir kadın panik halinde yaşananları anlamaya çalışıyordu. Nihat Abaylı’nın ölüm haberi geldiğinde iş arkadaşları sinir krizi geçirdi. İşveren sessizce hastane önünden uzaklaştı, sendika temsilcileri ise takip etmeye devam etti.

İşçiler şaşkın şekilde polislere ifade verirken, önce Nihat Abaylı’nın Yenişakran’da oturan teyzesi hastaneye ulaştı. Birinci dereceden yakını olmadığı için kendisine ölüm haberi verilmedi. İşçiler de arkadaşlarının ölümünü Abaylı’nın teyzesine söyleyemedi. Endişeli kadın Nihat Abaylı’nın hiç gün yüzü görmediğinden, annesinin hasta olduğundan bahsediyor ve 10 yaşlarındaki kızının ne yapacağını soruyordu. Abaylı’nın teyzesi, bir doktorun ölüm haberini vermesi üzerine ağlamaya, ağıt yakmaya başladı.

Hastaneye adımını atar atmaz sinir krizi geçiren Abaylı’nın kardeşi Melek’e ise sakinleştirici verildi. Hastane bahçesinde abisinin cenazesini son bir kez görmek isteyen Melek bir taraftan da “Bizim için hem abi hem babaydı. Benim abim çok iyi bir insandı. Ekmek parası için burada çalışıyordu. Daha önce Irak’ta çalışıyordu. Orada çalışırken her gece yazardı bana iyi olduğunu. Korkuyordum, Irak kötü bir yer başına bir şey gelir, dön abi diyordum. Döndü burada öldü. Hak mı bu? Abimi bana geri verin” diyerek ağlıyordu. Abaylı’nın yakınları, savcılığın incelemelerini bitirmesini hastane bahçesinde bekledi bir süre.

Başhekim, hastane raporlarını kamuoyuna ısrarla açıklamadı. Gazetecilerin sorularına yanıt vermedi. Savcılık kaza tutanağı ile ilgili bir açıklama yapmadı. İşçiler ise iş cinayetinden sonra PETKİM işletmesinde çalışma planının değişmediğini söyledi.

Olay esnasında aynı şantiyenin, 25-30 metre ilerisinde boru kaynak işini yapan bir kaynakçı “Haberimiz yok, yemeğe gittik, geldiğimizde ambulanslar, güvenlikleri görevlileri, polisler, savcı herkes orada. O zaman anladık, bir fotoğraf çekeyim dedim, yaklaşmak mümkün değildi, güvenlik şeridi zaten kanun adamlarından oluşuyordu, göremedim. Düşme olayını duyduk, bacadan düşmüştür dedim” diyor.

Socar Holding ise sahibi olduğu PETKİM imzasıyla bir açıklama yayınladı. Açıklamasında özetle “3 işçinin yaralanması ile sonuçlanan bu iş kazasının sorumlusu Siemens şirketinin taşeronudur” diyordu.

Petrol-İş ise yaptığı açıklamalarla önceliklerinin işçi sağlığı ve güvenliği, çevreyi korumak olduğunu, bunun da hem işçiler hem de İzmir halkı için gerekli olduğunu ama şirketin baskılarla bu haktan caydırmaya çalıştığını söylüyor.

Şimdi iş cinayetinde bir işçinin yaşamını yitirmesinin ardından şu soruların yanıtlanması gerekiyor:

Siemens, PETKİM’in termik santralinin güçlenmesi amacıyla PETKİM’in asıl ünitelerinden birini yaparken ve kendi ürettiği parçayı monte etmekle sorumluyken, bunun dışında alanda her şeyden PETKİM sorumlu değil miydi? İşçiler öyle vahşice bir kazada ölürken PETKİM’in kuralları ile çalışıyor olması gerekmiyor muydu? Orada bir işçi öldüyse SOCAR, PETKİM’de kural ihlali yapmış olmuyor mu?

SOCAR’IN GÜNDEMİ: STRATEJİK ENDÜSTRİ BÖLGESİ!

Bu gelişmelerin yaşandığı sırada Socar Holding’in gündeminde olan konulardan biri ise Hükümetten “stratejik endüstri bölgesi” adıyla ayrıcalıklı bir bölge istemesi...

Startejik endüstri bölgesinde şirketin, her türlü gelir, kurumlar-emlak-stopaj ve diğer vergilerinden muafiyet, özel teşvikler, sınırsız krediler ve kârın yüzde 99.9’unu tek başına alma ayrıcalığı bulunuyor. Socar Holding, bunu çok önemli ve stratejik bir değeri olduğunu söyleyerek (Türkiye'nin tüm petrokimya ve türevi mallarının imalatını gerçekleştirmek) yapıyor.

ÖNCEKİ HABER

Erdem Gül: Cumhuriyet Gazetesiyle kalan hukuki bağlarım sona erdi

SONRAKİ HABER

Gazeteci Erdem Gül: Kaşıkçı’da gerçeği henüz göremiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...