09 Ekim 2018 09:16
Son Güncellenme Tarihi: 09 Ekim 2018 12:54

10 Ekim Katliamı’nın üçüncü yıl dönümü anmaları için çağrı

Sendikalar, emek örgütleri ve 10 Ekim-Der, Ankara Katliamını anma etkinlikleri için çağrı yaptı: Karanlıktan kurtulmanın yolu katliamla hesaplaşmak.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım/EVRENSEL

Paylaş

10 Ekim Ankara Katliamı’nın 3. yıldönümünde yakınlarını kaybedenler, yaralananlar, emek ve demokrasi güçleri aynı yerde, aynı saatte buluşacaklar. Her yıl artarak devam eden anma etkinliklerine çağrıda bulunan 10 Ekim Der ile 10 Ekim mitinginin çağrıcısı sendika ve odalar, “Emek, Barış ve Demokrasi fikri, 10 Ekim’de bizlerden koparılan arkadaşlarımızın en büyük düşüydü. Bizler bu düşün peşinde koşmaya, arkadaşlarımızın düşünü gerçek kılmak için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen “Emek, Demokrasi ve Barış” mitingi IŞİD’in iki canlı bombası tarafından saldırıya uğramıştı. 103 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’e yakın kişinin yaralandığı katliamın üzerinden 3 yıl geçti. Ancak ailelerin her yıl yaptığı anmalar polis tarafından saldırıya uğrarken, dava sürecinde de katliamın aydınlatılmasına izin verilmedi. Sadece tutuklu IŞİD’lilere hapis cezaları verilirken, katliamda ihmal ve sorumluluğu bulunanlar yargılanmadı. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği ortak bir açıklama yaptı. Yazılı olarak yapılan açıklamada, “Sadece Ankara’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilecek anma etkinliklerine tüm halkımızı davet ediyoruz. 10 Ekim katliamı, aynı zamanda, insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir” ifadeleri kullanıldı.

3 YILDA ÖZLEM VE ÖFKEMİZ BÜYÜDÜ

Katliamın üzerinden geçen üç yıla rağmen yaşanan özlem ve öfkenin büyüdüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Katliam sonrasında emniyet güçlerinin yaralıları hedef alan şiddeti, siyasi iktidarın olayın üzerini örtmeye yönelik tutumu, olayda ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargıdan kaçırılması ve 3 yıl boyunca her anmamıza yapılan şiddetli saldırılar öfkemizi daha da büyütmüştür” denildi.

YARIN SAAT 10.04’TE ANKARA GARI ÖNÜNDE

Türkiye’nin uzun süreden beri yoğun bir şiddet ve baskı ikliminde olduğu kaydedilen açıklamada, “Ülkemizin bu karanlıktan kurtulması, başta 10 Ekim olmak üzere o dönemde birbiri ardına yaşanan kitlesel katliamlarla hesaplaşılmasıyla mümkündür. Bu hesaplaşma, yitirdiğimiz arkadaşlarımıza karşı en büyük sorumluluğumuzdur. Emek, barış ve demokrasi fikri 10 Ekim’de bizlerden koparılan arkadaşlarımızın en büyük düşüydü. Bizler bu düşün peşinde koşmaya, arkadaşlarımızın düşünü gerçek kılmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu kararlılığımızı göstermek, arkadaşlarımızın anısına sahip çıkmak ve katliamı bir kez daha kınamak için 10:04’te ellerimizde karanfillerimizle Ankara Garı önünde, Emek-Barış-Demokrasi Meydanı’nda buluşacağız. Sadece Ankara’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilecek anma etkinliklerine tüm halkımızı davet ediyoruz” açıklamalarına yer verildi. (Ankara/EVRENSEL)

EMEP: EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİYİ MUTLAKA KAZANACAĞIZ

10 Ekim Ankara katliamı ile ilgili açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan “Bu ülkenin işçileri, emekçileri ve ezilen halkları olarak emeğin haklarını, barışı ve demokrasiyi mutlaka kazanacağız” dedi.

10 Ekim 2015 günü Ankara Garı’nda ülkenin en büyük katliamının yaşandığını belirten Şükran Doğan Emek, Barış ve Demokrasi için buluşanların arasında patlayan iki canlı bombanın işçi ve emekçilerin barış talebine yapılmış büyük bir saldırı olduğunu vurguladı.

Doğan, "7 Haziran seçimlerinde çoğunluğu kaybeden AKP iktidarının "kaos istediniz buyurun size kaos” dediği günlerde yaşanan katliamın arkasından 3 Kasım seçimlerinde AKP yeniden çoğunluğu sağlamıştır. Katliamdan oy devşirildiğini dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu oylarının arttığını söyleyerek ifade etmişti." dedi.

'10 EKİM ÖNCESİ VE SONRASI YAŞANAN KATLİAMLAR İKTİDAR İÇİN KOLAYLAŞTIRICI OLDU’

Doğan "OHAL’in kalıcılaştırılmaya çalışıldığı, hukukun kâğıt üstündeki halinin dahi yok sayıldığı, en küçük demokratik hakka tahammül edilmeyen, baskı ve zorun dayatıldığı, Ortadoğu'da savaşçı politikalar izlenen bir dönemi yaşıyoruz. Bu zor ve baskı döneminin taşlarının döşenmesinde 10 Ekim'in öncesi ve sonrasında yaşanan katliamların iktidar için kolaylaştırıcı rol oynadığı bugün daha açık görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

'HUKUK MÜCADELESİ KATLİAMDAKİ SİYASİ SORUMLULUĞU ORTAYA KOYMUŞTUR’

Bugün kölelik koşullarına itiraz eden havaalanı işçilerinin dahi terörist ilan edildiği, hak arayan işçinin tutuklandığı bir noktaya gelindiğini ifade eden Doğan; “İşçi ve emekçiler ekonomik krizin yansımaları ile boğuşurken, eğitimden sağlığa, sosyal haklara birçok hak kaybı yaşanırken ülke baskıyla yönetilmeye çalışılmaktadır. 10 Ekim katliamında emek, barış ve demokrasi diyen işçilerin emekçilerin bu talepleri halen devam ediyor. Bombalarla yok edilmesi mümkün olmayan bu talepler için mücadeleyi hiçbir siyasal iktidar engelleyemez, bugünküler de engelleyemeyecektir. Nitekim hayatını kaybedenlerin ailelerinin, yaralıların, emek ve demokrasi güçlerinin bu zor koşullarda yürüttüğü hukuk mücadelesi, katliamdaki siyasal sorumluluğu ortaya koymuştur. Yurttaşlarını IŞİD tehlikesi ile baş başa bırakan, IŞİD’in örgütlenmesine yol açan, katliama yol verenler bu katliamdan sorumludur. Yargı süreci bunu bütün açıklığı ortaya koymuş olmasına karşın verilen karar, sadece IŞİD’lilere verilen ceza ile dosyayı kapatma çabasından başka bir şey değildir”

'KATLİAM AYDINLATILMADAN ADALETTEN SÖZ EDİLEMEZ’

Ankara katliamı ve diğer tüm katliamlar aydınlatılmadan bu ülkede gerçek bir adaletten söz edilemeyeceğinin altını çizen Doğan; “10 Ekim'de yitirdiklerimizi saygıyla anıyoruz. Tüm sorumluların yargı önüne çıkması ve hesap vermesi mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin işçileri, emekçileri ve ezilen halkları olarak emeğin haklarını, barışı ve demokrasiyi mutlaka kazanacağız” dedi.

‘LİSTE VERDİK, İŞLEM YAPILMADI’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da katliamın yıl dönümünde bir açıklama yaptı. Ağbaba “Hem evlatlarını koruma hem de anne babalarına saldır. Katliamın 3. yılında aynı sahneler kesinlikle yaşanmamalıdır” dedi. Katliamdaki kamu sorumluğunun üzerinin örtüldüğünü söyleyen Ağbaba, “CHP olarak hazırladığımız Adıyaman Raporu’nda canlı bombaların TC Kimlik numaralarıyla beraber isimlerine yer verilmesine ve ilgili raporun Başbakan ve yetkililere ulaştırılmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmaması, devletin siyasi, adli ve idari birimlerinin kusur ve sorumluluğunun olduğunu şüpheye yer bırakmadan ortaya çıkarmaktadır.” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Özgür Gündemle dayanışma davası ertelendi

SONRAKİ HABER

‘Düzce Umut Atölyesi, mimarlık anlayışımızı değiştirdi’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...