01 Ekim 2018 00:43

Oy verip vekil yaptıklarımız, direnişimize karşı talimat yağdırıyor

Flormar işçileri: 132 işçi, 132 aile var burada. Siz neredesiniz? Dünya duydu sesimizi fakat siz duymadınız...

Fotoğraf: MA

Paylaş

Flormar’dan direnişçi bir işçi
Gebze

Hepimizin bildiği gibi okullar açıldı, öğrenciler okula başladı. Bizimde çocuklarımız var ama hiçbir devlet yetkilisi “Bu işçilerin çocukları nasıl okula gidecek, ihtiyaçları nasıl karşılanacak” diye sormadı. Bu zalim düzende sormazlar zaten. Dünyada insanlar, patronlar ve işçiler diye ikiye ayrılmış. Siyasetçilerde işçiden çok, patronların isteklerini karşılıyorlar.Ceplerinden başka bir şeyi düşünmez olmuşlar. Sadece Emek Partisi bizim yaramıza ilaç olacak kampanya başlattı, işçi çocuklarına kırtasiye malzemesi, kalem, defter, boya, ayakkabı ne gerekiyorsa eksiksiz karşıladılar. Buradaki işçiler adına Emek Partisi’ne çok çok teşekkür ediyorum.

Devlet okulları özel okul gibi olmuş, bazı okullarda özel kıyafet zorunluluğu var. “Acaba veliler alabilir mi” diye düşünmüyorlar. Tek bir firmayla anlaşmışlar, bir çocuğun tek takım kıyafeti 150 TL. 10 liralık tişört 40.50 TL’ye satılıyor. Bu soygununda bir an önce engellenmesi gerekir. İşçilerinde bundan sonra kimin emekçi, kimin sermaye dostu olduğunu anlayacağını düşünüyorum.

ZALİM DÜZEN

Burada her kesimden işçi var, bizim ise yıllarca oy verdiğimiz vekiller sadece ziyaret edip görüntü oldular. Maalesef devletimiz kendi bakanlığı tarafından suç işlediği ispatlanmış fabrikaya karşı hiçbir müdahalede bulunmuyor, işçilerin haklarını alması için mahkeme sonucunu beklemesi gerekiyor. Peki, bu süre içinde bu işçi ne yapar, ne yer diye niye düşünmezler? Biz Flormar işçileri bu zalim düzene ilk yumruğu vurup, işçilerin birleşince neleri başarabileceğini göstermek için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Mektubu yazdığımda direnişimizin 137. günüydü. Gün geçtikçe daha da zor oluyor fakat bir okadar da güçleniyoruz. İlk başta sadece Flormar yönetiminin zulmüne karşı mücadele başlattık fakat gün geçtikçe önce sıcakla ardından YvesRocher’le, sonra yağmurla derken şimdi de soğukla mücadele eder olduk. Bu zamanda sabretmeyi, sabırla mücadele etmeyi öğrendik. Bize “Üç beş günde giderler” dediler ama Ramazan, seçim, Kurban Bayramı derken 137 gün oldu biz hâlâ buradayız! Buraya çevik kuvvet ekiplerini 90. günün haftasında doldurdular. Amaçları ilk fırsatta müdahale etmekti, biz yine de sağduyulu olduk, sabrettik ve onlara bu fırsatı vermedik. Sabrettikçe onlar çıldırdı, daha çok çıldıracaklar.

‘BURADA BİR ZULÜM VAR…’

Bir de bunun siyaset durumu var… Oy verip milletvekili yaptığımız bir vekillerin valiye, kaymakama burayı dağıtmak için talimatlar yağdırdığı söylentileri de var. Önce AKP’li Gebze Belediye Başkanı, AKP İlçe Başkanı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve İl Başkanına sesleniyorum; bölgenizde bir zulüm var, niye bir gün gelip halkınızın halini sormazsınız? Bir de sayın Çalışma Bakanına sözüm… 132 işçiyi haksız yere işten attı diye ceza kestiğiniz bir işyerine neden gelip de “Bu işçiler ne halde” diye bakmazsınız? En sonunda da sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum… Sendikalı olduk bak ama 25. maddeden işten atıldık. “Korkmayın” diyordun, 5 ay oldu adalet için mücadele ediyoruz. Senin müfettişlerin Flormar’ı suçlu çıkardı, belgelendi. Burada bir zulüm var, insanlık suçu işleniyor, yasalar çiğneniyor fakat hiçbir devlet yetkilisi gereğini yapmıyor. Sen ki halkın başkanısın, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz?

ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK

132 işçi, 132 aile var burada. Siz neredesiniz? Dünya duydu sesimizi fakat siz duymadınız, başkanımız duymadı… Bir atasözü derki; “Keser döner, sap döner gün gelir hesap döner.” Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz, elbet bir gün bu sendika ve bu onurlu işçiler alın terinin ve mücadelenin hakkını alacaklar fakat bu dünyanın ahıreti de var. Orada bu zulme sessiz kalan ortak olan herkes hesap verecek. Biz mazlumların ayak sesleriyiz, bizim amacımız sadece alın terimiz, işimiz ve ekmeğimizdir. Bunun için sonuna kadar zalimlerle mücadelemiz devam edecek. Flormar’a sendikayı eninde sonunda getireceğiz, biz bu yola baş koyduk, ölmek var dönmek yok. Pes edeceğimizi düşünenler çok beklerler, bizimle beraber bütün işçi sınıfı kazanacak. Ülkenin her yerinde işçi mücadeleleri artıyor bu mücadeleler daha da artacak diye düşünüyorum. İşçiler çok yakında bu sermayeye hesap soracak. Bu krizin faturasını işçiler değil, krizden vurgun yapan patronlar ödeyecek. Yeter ki biz işçiler inanalım…

ÖNCEKİ HABER

ABD’li Bakan: Rusya’yı denizden kapatabiliriz

SONRAKİ HABER

'Oğlum okul araç gereçlerini görünce çok mutlu oldu'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...