'Bir yandan fazla mesailerle bir yandan hastalıkla boğuşuyoruz'
DHL Alemdağ Starbucks lojistik deposunda işçiler eksi 25 dereceye varan alanlarda çalışıyor.
Fotoğraf: Pixabay
Osman DÜZGİDEN
İstanbul
İstanbul Çekmeköy’de bulunan DHL Alemdağ Starbucks lojistik deposunda çalışan işçiler çalışma koşullarından şikayet ediyor. Bir taraftan eksi 25 dereceye varan alanlarda çalıştıklarından sık sık hastalandıklarını belirten işçiler, diğer taraftan 1 Mayıs günler bile yoğun bir şekilde çalıştırıldıklarını anlatıyor. İşçiler üyesi oldukları TÜMTİS’in İstanbul Şube yönetimine ise sorunlara karşı kayıtsız kaldıklarını belirterek sitem ediyor.
Starbucks’ın lojistik deposu olan DHL Alemdağ’da 250 işçi çalışıyor. Çalıştıkları alandaki ısının eksi 25 dereceye kadar düştüğünü belirten bir işçi, “Herhangi bir marketin şarküteri bölümüne gidip bir ürün alan bir müşteri bile biraz kalınca titremeye başlıyor. Biz saatlerce mal yükleyip, boşaltıyoruz. Bazen kendimizi sadece canlı dondurulmuş et olarak görüyoruz. Özellikle el ve ayaklarımızda uyuşukluklar oluyor. Zamanla parmaklarımız ve vücudumuzun belli yerleri hissizleşiyor. Üstelik 7/24 böyle” diyor. Bu sebeple sürekli hastalandıklarını ifade eden işçi, “Rapor yok, istirahat yok. İşyeri onay vermeden işçi hastaneye bile gidemiyor. Soğuk hava deposunda çalışmak bizi donuklaştırdı, duygusuz bir hale getirdi. Çoğumuzun psikolojisi bozuldu. Ayrıca ağır yükler kaldırıyoruz. Bu yüzden bel fıtığı olmayanımız yok. Omur kaymaları oluyor” diye konuştu. Bu sebeple özel sağlık sigortası istediklerini belirten işçi, taleplerinin karşılanmadını dile getirdi.
İşçiler, bu koşullara dayanamayıp kıdem ihbar tazminatını, hatta ücretini almadan işten ayrılan işçilerin olduğunu söyledi.
‘1 MAYIS’LARDA ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’
Yoğun çalıştıklarını beliten işçiler zorunlu mesailerden ve resmi tatil günlerinde de çalıştırılmaktan da şikayet ediyor. 1 Mayıs, 19 Mayıs, 23 Nisan’da işe gitmemek ve ücretli izinli sayılmak istediklerini belirten bir işçi şunları söyledi: “Bu talebimiz kabul edilmedi. 1 Mayıs günü topluca mitingine katılmak istedik. Bu talebimiz kabul edilmedi. 19 Mayıs günü buna tepki olarak işe gitmedik. 19 Mayıs akşamı geceden itibaren tehdit edilmeye başlandık. Yemekhanedekiler, güvenliktekiler, araç şoförleri bile toplanarak o gece çalıştırıldı. Bizi işten atacaklarına dair sürekli sözlü tacizler başladı. Bu kabul edilemez bir durumdu. Birçok işçi arkadaşımızın rızası alınmadan yeri değiştirildi.”
1800 lira ücret aldıklarını ifade eden başka bir işçi de “Ancak fazla mesai ve iki kez verilen primle 2 bin liranın üzerine çıkıyor. Bir de yakacak parası. Mesai de zorunlu mesai oluyor. Mesela rızamız olmadan haftalık 45 saatten fazla çalıştıramazlar. Ancak birkaç saat çalıştırma olursa bu bize söylenir ve bunun ücreti ayrıca bordrolarımıza yansır. Her işçinin dayanma gücü var. Yaptığımız fazla mesailerin haddi hesabı yok” diye konuştu.
Bu uygulamalara karşı çıkan işçilerden bazılarının işten atıldığını belirten işçi, “15-16 işçi arkadaşımız da işten çıkarılmak isteniyor. Bunun zemini hazırlanıyor. Buna rağmen arkadaşlarımız noter tasdikli işten atıldıklarına dair belge çıkardılar. Bu belgelerle hukuki mücadelede başlatacaklar. Starbucks bizim sırtımızdan trilyonlarca lira kazansın, yeni yatırımlar yapsın, biz açlıkla yoksullukla terbiye edilelim istiyorlar. Buna sessiz kalmayacağız” dedi.
İşçiler yaşadıkları sorunları TÜMTİS İstanbul Şubesine ilettiklerini ancak şube yönetiminin kayıtsız kaldığını belirtti. Şube yönetimine sitem eden işçiler, “TÜMTİS’in DHL bünyesinde 1000’i aşkın üyesi var. Sendikamız bu haksız uygulamalara karşı bir gün hatta birkaç saat iş bırakma kararı alsa bu zorbalıklar engellenebilir” diye konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
