29 Eylül 2018 08:33

Cumartesi Anneleri’nin 705. haftası da polis ablukasında geçti

Cumartesi Anneleri oturma eyleminin 705. haftasında İHD önünden Galatasaray Meydanı'na yürümek istedi. Polis aileleri bu haftada engelledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak isteyen Cumartesi Anneleri 5 haftadır Galatasaray Meydanı’nda toplanamıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde toplanan Cumartesi İnsanlarının Galatasaray’a yürümesine izin vermeyen polis, basının da çekim yapmasını engelledi.

İHD İstanbul Şubesi önünde yürüyüş düzeni alan Cumartesi Anneleri’nin önü polis tarafından kapatıldı. Polis amiri Cumartesi Anneleri’ne hitaben, “Ya İHD’nin içine gireceksiniz açıklamanızı orada yapacaksınız ya da izin verilmeyecek. Konuyla ilgili karar var, sizlere tebliğ ettik. Basın açıklaması yapılmayacak. 5 haftadır aynı şeyi söylüyoruz.” dedi. Aynı sırada polis ses aracından “dağılın” anonsu yapıldı. Kayıp yakınları ise yaptıkları eylemin yasal olduğunu belirterek adalet istediklerini söylediler.

‘SOKAĞA ÇIKMAMIZ BİLE ENGELLENİYOR’

Sokağa giren çevik kuvvet ekipleri kayıp yakınları ile basın arasında set kurarak basının çekim yapmasını engelledi. Cumartesi Anneleri polisin bütün engellemelerine rağmen İHD İstanbul Şubesi önünde 705. hafta basın açıklamasını yaptı. Açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Barışçıl toplanma ve ifade özgürlüklerini kullanma haklarının engellendiğini söyleyen Tosun, “Görev başında olmayan Beyoğlu Kaymakamı adına alınan yasak kararıyla sokağa çıkmamız bile engelleniyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) her türlü kötü muameleyi yasaklayan 3. maddesi, Anayasa’nın 17. maddesinde ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırı bir biçimde sokakta işkenceye tabi tutuluyoruz.” dedi. 

‘ADALET İSTİYORUZ’

Tosun, gözaltında kaybedilişinin 25. yılında Abdulmecit Baskın için de adalet istedi. 41 yaşında 3 çocuk babası olan Abdulmecit Baskın, Ankara Altındağ Nüfus Müdürlüğü görevini yaptığı dönemde 2 Kasım 1993’te kendini polis diye tanıtan kişilerce gözaltına alındı. Baskın’ın cansız bedeni 2 gün sonra Ankara Gölbaşı’ndaki Milli İstihbarat Teşkilatı Genel Koordine Merkezi’ne 200 metre mesafedeki metruk bir binanın arkasında bulundu. Olaya ilişkin Baskın’ın ailesinin tüm başvuruları etkin bir soruşturma yapılmadan kapatıldı. Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, 26 Mart 2011’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadede, 1993’te Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in emriyle Baskın’ı gözaltına aldıklarını ve Baskın’ın Ziya Bandırmalıoğlu ile Ayhan Akçay tarafından öldürüldüğünü anlattı. Çarkın’ın anllattıkları olay yeri tutanakları ile karşılaştırıldı ve örtüştüğü savcılık dosyasına eklendi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2011’de açılan davada henüz bir ilerleme kaydedilemedi. Aile avukatlarının taleplerini geri çeviren mahkeme, sanıkları “can güvenliği yok” diyerek duruşmalardan vareste tuttu. Besna Tosun, kaybedilişinin 25. yılında Baskın’ı öldürenlerin cezalandırılmasını istedi. Tosun, “Baskın ve tüm kayıplarımız için adalet istiyoruz.” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

HDP Parti Meclisi toplandı

SONRAKİ HABER

Leyla Gencer Yarışması’na mezzosoprano damgası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa