28 Eylül 2018 15:39

Murat Bardakçı'ya not: Ağaçkakan neden ağaçkakandır?

Murat Bardakçı, yazısında öğrencilerin üniversitelerin felsefe bölümlerine gitmemesine dolaylı destek veriyor.

Murat Bardakçı'nın 26.09.2018 tarihinde haberturk.com'da yayınlanan yazısı

Paylaş

Adnan GÜMÜŞ

Murat Bardakçı; “Ağaçkakan ‘Felsefe Türkçesi’ni işitecek olsa hasedinden çatır çatır çatlar!” başlıklı 26 Eylül tarihli köşe yazısında, felsefeciler arasında da çeviri ve yazılarının anlaşılırlığı eleştiri konusu olan birkaç kişinin çeviri veya yazısından örnek vererek Türkçelerini eleştirmiş. Buraya kadar bir sorun yok. Bundan sonrası ise hem içerik hem mantık açısından ne yazık ki sorunlu bulunuyor, “felsefe” bölümlerinin kontenjanlarının dolmayışından onların “gereksizlikleri” ile ilgili bir imada (çıkarımda) bulunuyor: “Üniversitelerin en işe yaramaz bölümünün bile kapanacak olması tabii ki üzüntü verecek bir hadisedir ama maalesef söylemeden edemeyeceğim: Öğrenciyi ‘ders’ niyetine böyle gevelemelere mahkûm olmaktan Allah korumuş Allah!”

Bardakçı; “iyi ki bu bölümlere öğrenci rağbet göstermiyor” imasında bulunuyor, öğrencilerin bu bölümlere gelmemesine dolaylı destek veriyor.

Yıllardır fizik, kimya, matematik, istatistik bölümleri boş kalıyor. Ziraat, jeoloji ve maden mühendislikleri gibi en temel mühendisliklere tercih yok gibi. Sanat bölümleri en az rağbet gören bölümler arasında. Bu sene felsefe bölümü kontenjanları da dolmadı. Tüm bu bölüm ve bilim dalları, matematik ve felsefe gereksiz mi? Tefecilik, borsada oynama, kolay yoldan para kazanma, geleneğe iktidara oynama dışında bilgi, bilim, felsefe, sanat, uzun erimli sosyal ve insani kalkınma, bilim ve teknoloji yatırımları değersiz mi?

Bu sonuca kimler, hangi propaganda ve uygulamalar yol açıyor?

Felsefe mezunlarının temel çalışma alanlarından biri eğitim öğretimdir. Liselerde psikoloji ve sosyoloji dersi zorunlu müfredattan çıkarıldı (hiç psikoloji ve sosyoloji dersi görmemiş bir lise mezunu olabilir mi?). MEB önümüzdeki 5-10 yıl felsefe öğretmenine ihtiyaç duyulmayacağını açıkladı. Hükümet ve YÖK herhangi bir fiziki ve akademik altyapıyı dikkate almaksızın sürekli tabela üniversitesi ve bölümler açtı. Daha birkaç yıllık bölümlere hem birinci hem ikinci öğretime bol bol öğrenci (yeni açılmış bir bölüme 100-150) kontenjanı verdi, hatta buna zorladı. Açıköğretimi üçe çıkardı ve bol bol kontenjan tanıdı. Öğretmenlik sertifikalarının herkese dağıtılmasını istedi. Bunları ne yazık ki çoğu kez oy getirmesi uğruna yaptı (öğrenci veli kolayca diploma sertifika alsın diye yaptı).

Geldiğimiz nokta ortadadır. Gelinen bu noktadan benim de mensubu olduğum akademik camia da ciddi olarak sorumludur, gerekli uyarıları yapmadığı ve direnci göstermediği için sorumludur.

İbn Sina’dan aktarırsak; felsefe doğru bilginin, doğru hükmün, doğru eylemin en temel şartlarından birini oluşturuyor. Bir toplumun doğru bilgilenmesi ve bilinçli bir toplum olabilmesi için bilimsel bilgi şart bulunuyor. Bilgi bilim yoksa, felsefe (bilgi sevgisi, bilgi arayışı) yoksa geriye propaganda, safsata ve cehalet kalır.

PISA sonuçları eleştirel düşünceden, felsefe ve sosyal bilimlerden, akıl yürütmeden başarısız olduğumuzu (okuduğumuzu anlamadığımızı), fen ve matematikten de döküldüğümüzü ortaya koyuyordu. Bardakçı’nın yazısı da neden bu halde olduğumuza dair bir gösterge oluşturuyor.

Ağaçkankan neden ağaçkanandır, insanı insan yapan hasletler nelerdir? Ağaçkakanın sivri gagalı oluşu veya böyle bir evrim geçirmesinde, kabukların altında barınan tırtıl ve böceklerle beslenmek için ağaç kabuklarını gagalamasında türsel özelliği olarak bir gariplik var mıdır? İnsanın aynı zamanda felsefeye yönelmesindeki gariplik nedir? Felsefeye, bilime, sanata yönelmeyen bir kişi veya toplum hangi türe girer? Taksonomisi ne olur?

ÖNCEKİ HABER

Ankara Barosu: Devlet, hayvan cinayetlerine 'dur' demeli

SONRAKİ HABER

Antik kentin yanı başındaki maden ocağına 'ÇED gerekli değil' kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...