14 Eylül 2012 09:37

AKP iktidarında cezaevleri işkencehaneye dönüştü

Hapishaneler İzleme Kurulu, 2011 Hapishaneler Raporu’nu açıkladı.Rapor, AKP iktidarı döneminde cezaevlerinde bulunanların sayısında büyük bir artış olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre, cezaevlerinde 2005 yılında 55 bin 870 kişi bulunurken, bu sayı 31 Mart 2012’de  132 bin 369’a yükselmiş. Denetimli serbestlik gib

AKP iktidarında cezaevleri işkencehaneye dönüştü
Paylaş
Hasan Akbaş

Rapor, AKP iktidarı döneminde cezaevlerinde bulunanların sayısında büyük bir artış olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre, cezaevlerinde 2005 yılında 55 bin 870 kişi bulunurken, bu sayı 31 Mart 2012’de  132 bin 369’a yükselmiş. Denetimli serbestlik gibi düzenlemelerle serbest bırakılanların ardından bu rakam 125 bin 100 olarak raporda yer alıyor. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine de vurgu yapılan raporda, tablonun giderek karanlık bir hal aldığına dikkat çekiliyor. Adana, Antep ve Urfa’da yaşanan cezaevi yangınlarının hatırlatıldığı raporda, bu yangınlar nedeniyle 5 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
Pozantı Cezaevinde çocuklara yönelik şiddet, cinsel taciz ve tecavüz olaylarının ve beraberinde cezaevlerinde başlayan isyanların da yer aldığı raporda, “Bu örnekler ülkemiz cezaevlerinden yükselen çığlığın, yaşanan dramın yakın zamandaki en somut, en yakıcı göstergeleridir” deniliyor.  

BAKANLIĞIN TECRİT SAVUNMASI!

Cezaevlerinde yaşanan ihlallerin boyutunun korkunçluğunu gözler önüne seren raporda, sadece 2011 yılında 44 kişinin yaşamını yitirdiğinin altı çiziliyor. Hapishanelerde işkencelerin arttığına vurgu yapılan raporda, insan hakları örgütlerine “her gün” cezaevindekilere işkence yapıldığı haberleri iletildiğine dikkat çekiliyor. Hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına değinilen raporda, 2007 yılında Bakanlığın yayınladığı genelge ile kabul edilen Sohbet Hakkı ile tecridin ortadan kalkmadığı ve hâlâ yakıcılığını koruduğu vurgulanıyor. Raporda, 10’ar kişilik gruplar halinde günde 2 saat, haftada10 saat bir araya gelinmesi şeklinde düzenlenen “Sohbet Hakkı”nın uygulanmadığı ifade ediliyor. Raporda, Bakanlığın bu durumu “Yeterli yer ve personel olmaması”na bağlaması eleştiriliyor.

‘DİSİPLİN CEZALARI ARTIYOR, İNFAZLAR YAKILIYOR’

Disiplin yasaklarının kullanımı konusunda hapishane idarelerine sonsuz yetki verildiği belirtilen raporda, tutuklu ve hükümlülerin, kendilerine saldıran gardiyanlara direndikleri için disiplin suçları adı altında cezalandırıldıkları bilgisi de yer alıyor.

Tutuklu ve hükümlüler üzerinde ciddi yasaklar ve idari cezalar bulunduğuna vurgu yapılan raporda, aile görüşlerinin, mektupların, gazetelerin, kitapların ve telefon görüşmelerinin yasaklarının giderek arttığına dikkat çekiliyor. Disiplin cezalarının tutuklu ve hükümlüleri “ıslah etme, teslim alma” aracı olarak kullanıldığı ifade edilen raporda, disiplin cezası alan tutuklu ve hükümlülerin bu yöntemle şartlı tahliye durumlarının da engellendiğine ya da infazlarının yakıldığına dikkat çekiliyor.

CEZAEVLERİNE DOKTOR ARTIK HAFTADA İKİ KEZ GİDİYOR

Raporda, cezaevlerinin en hassas sorunlarından birinin de hasta tutuklu ve hükümlülerin durumu olduğunun altı çiziliyor. Özellikle tecrit nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin öldürücü hastalıklara yakalandıkları halde hapishanede tedavi olamadıkları belirtiliyor. Aile hekimliğine geçilmesiyle birlikte hapishanelere hekimin haftada sadece 2 kez gidebildiğine vurgu yapılan raporda, tutuklu ve hükümlülerin, acil durumlarında bile doktorun geldiği günü beklemek zorunda bırakıldıkları ifade ediliyor
Rapor, TTB, KESK, DİSK, ÇHD, TİHV, TAYAD, TUAD-DER ve TUYAB’ın da içerisinde yer aldığı “Hapishaneler İzleme Kurulu” tarafından dün TTB toplantı salonunda açıklandı. Toplantıya KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, TAYAD Başkanı Behiç Aşçı, TTB Merkez Konseyi Üyesi Arzu Erbilici, ÇHD Genel Sekreteri Hüseyin Aslan ve TİHV Kurucu Üyesi Dr. Sezai Berber katıldı.

Kurul adına konuşan Arzu Erbilici, cezaevlerinde her dönem insan hakları ihlallerinin yoğun olarak yaşandığını ve cezaevleri sorununun, bir türlü iyileştirilemeyen ve sürekli kanayan bir yaraya dönüştüğünü ifade etti. Erbilici, demokratik bir devlette tüm yurttaşların, bilhassa cezaevlerindekilerin yaşam haklarının ve güvenliklerinin güvence altında olması gerektiğini hatırlattı. Erbilici, “kurucusu olduğumuz ‘Hapishaneler İzleme Kurulu’ bileşeni olarak bizler, hapishanelerdeki birçok sorunun çözümünün mümkün olduğuna inanıyoruz.  Bunun için hapishanelerin bağımsız izleme kurullarının denetimine açık olması gerekmektedir” dedi.  Raporda yüzlerce, şikayet ve başvurunun bulunduğunu kaydeden Erbilici, bilançonun açıkladıkları rapordan daha fazla olduğuna dikkat çekti. Erbilici raporun sadece kurul içerisindeki örgütlere gelen başvurulardan oluştuğunu ifade etti.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da cezaevlerindeki incelemelerin rahatça yapılabilmesi için kurulun önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. (Ankara/EVRENSEL)


SADECE 2011 YILININ CEZAEVİ BİLANÇOSU

*İşkence ve kötü muamele görenler: 724
*Sağlık Hakkı İhlali ve tedavisi yapılmayanlar: 617
*Disiplin Cezası ve Görüş yasağı: 629
*Sevk uygulamaları ihlali (Sürgün ve sevk istemleri reddedilenler dahil) : 698
*İletişim, haberleşme ve ana dil uygulamalarından doğan ihlaller: 407
*Beslenme, ısınma ve fiziki koşullardan doğan hak ihlalleri: 128
*Hapishanelerde ölümler ise 44.

ÖNCEKİ HABER

Anayasa Mahkemesi, ‘4+4+4’ü esastan görüşecek

SONRAKİ HABER

1500 ev jeotermalle ısıtılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...