27 Eylül 2018 11:58

İdlib denklemi: Türkiye cihatçı gruplara söz geçiremezse ne olacak?

Rusya ile Türkiye arasında imzalanan İdlib’de 'silahtan arındırılmış bölge' mutabakatına ilişkin tartışmalar ve sorular devam ediyor.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Rusya ile Türkiye'nin imzaladığı İdlib mutabakatına dair tartışmalar ve sorular devam ediyor. Cihatçı grupların 15 Ekim’e kadar 15-20 kilometrelik alandan geri çekilmesini ve silahların bırakmasını öngören anlaşma sonrası Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulunda bulunan Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları Sergey Lavrov, Mevlüt Çavuşoğlu ve Cevad Zarif, İdlib gündemiyle üçlü zirve gerçekleştirdi.  

Soçi anlaşması sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendiren Gazeteci-Yazar Alptekin Dursunoğlu, “Türkiye deyim yerindeyse bu vekalet savaşında ‘amelelik’ işlerini yaptı. Dolayısıyla da hesap ödenmeye gelindiğinde Türkiye’nin ödeyeceği bedel ağır olacak” dedi. Erdoğan’ın “silahlı gruplar çıkmaya başladı” açıklamalarının aksine bu grupların bazılarının Türkiye’nin sözünü dinlemediğine dikkat çeken Dursunoğlu, “Türkiye doğrudan desteklediği gruba bile söz geçiremiyorsa Soçi Anlaşması’ndaki taahhüdünü nasıl yerine getirmek zorunda kalacak?​” diye sordu.

LAVROV, ÇAVUŞOĞLU VE ZARİF, İDLİB’İ KONUŞTU

Soçi anlaşması sonrası Türkiye’nin İdlib trafiği devam ediyor. Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları Sergey Lavrov, Mevlüt Çavuşoğlu ve Cevad Zarif BM çerçevesinde bir araya geldi.

Görüşmede İdlib’de karadaki durum ele alındığı belirtildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Lavrov, Çavuşoğlu ve Zarif İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinde karadaki durumu ve Suriye’deki krize siyasi çözüme yönelik süreci ayrıntılı şekilde ele aldı.

Taraflar görüşmede bir kez daha bu ülkelerin, “Cenevre’de Suriye anayasası komisyonu kurulması ve çalışmalarının başlatılması” için çalışmaların süreceği ifade edildi.

REUTERS’TAN HEYET TAHRİR EL ŞAM İDDİASI

Bu tartışmalar devam ederken Reuters İdlib’deki cihatçı gruplardan El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam’ın Türkiye-Rusya-İran mutabakatına uyacağı iddia etti. Ajansa isminin açıklanmaması şartı ile konuşan üst düzey bir muhalif yetkili, İdlib’in yüzde 60-65’ini elinde tutan Heyet Tahrir el Şam’ın üçüncü kişiler aracılığı ile bölgedeki Türkiyeli askeri yetkilileri ile temas kurduğunu açıkladı. Reuters’a konu ile ilgili Türkiyeli yetkililer tarafından bilgilendirildiğini söyleyen muhalif yetkili, “İşler yolunda gidiyor. Tahrir el Şam, anlaşmaya uyacağını duyurmadan, gereğini yerine getireceğini sözünü verdi” dedi.

‘TÜRKİYE VEKALET SAVAŞINDA ‘AMELELİK’ İŞLERİNİ YAPTI’

İdlib’de yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansına değerlendiren Yazar Alptekin Dursunoğlu, Soçi Anlaşması sonrası Türkiye’nin daha büyük bir yükümlülüğün altına girdiğin belirtti. Türkiyenin İdlib’deki silahlı grupları 15-20 kilometre geriye çekmeyi ve yine bunların ağır silahlarını da toplamayı taahhüt ettiğini hatırlatan Dursunoğlu, bazı silahlı grupların Türkiye’nin dediğini yapmadığını söyledi.

Doğrudan Türkiye’nin desteklediği Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin "Türkiye’nin İdlib’e yönelik operasyonu önlenmesi yönündeki diplomasi çabalarını takdirle karşılıyoruz ama düşman olan Rusya’ya güvenmiyoruz. Bu yüzden ellerimiz tetikte kalmaya devam edecek. Ve biz devrimimizi, silahımızı terk etmeyeceğiz" açıklamalarını hatırlatan Dursunoğlu, “Türkiye doğrudan desteklediği gruba bile söz geçiremiyorsa Soçi Anlaşması’ndaki taahhüdünü nasıl yerine getirmek zorunda kalacak? Yapabileceği tek şey askeri güç kullanmak. Sen Rusya’nın İdlib’de operasyon, çatışma olmasın istiyordun. Peki o zaman 15-20 kilometrelik alanda bu silahlı gruplara söz de geçiremediğine göre bunlarla savaşacaksın. Yani Suriye ordusunun ve istediklerini yapmayı düşündüğü şeyi sen üslenmiş oluyorsun. Şu anki fotoğraf bu” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın Soçi Anlaşması sayesinde Amerika’nın kimyasal silah bahanesiyle saldırı tehditlerini boşa çıkardığını savunan Dursunoğlu, “O gerilimi düşürmüş oldu ve böylece bütün bir uluslararası topluma, ‘Biz fırsatı verdik ama Türkiye de bunu yapamıyor bundan sonra çare yok. Dolayısıyla rafa kaldırılan dosya tekrar raftan indirilebilir” şeklinde konuştu.

ÇEVİKÖZ: SURİYE’NİN İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENMESİNE KİM SEBEP OLDU?

Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve  İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, düzenlediği basın toplantısında dış politikada yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Çeviköz şunları söyledi:

“Türkiye İdlib’deki ılımlı ve radikal grupları birbirlerinden ayırmak gibi neredeyse imkansız bir görevi yerine getirmeyi taahhüt etmiş bulunuyor. Vahim olan, dünya kamuoyunda Türkiye’nin Suriye’de muhalefet adı altında gruplaşan terör örgütlerinin himaye ettiği şeklinde bir algının oluşmasıdır. Türkiye’nin İdlib konusunda özellikle 7 Eylül tarihindeki Tahran Zirvesi’nde ve 17 Eylül tarihindeki Soçi görüşmesinde izlediği tutum da bu algıyı ortadan kaldırmaya yardımcı olmuyor. Nitekim Rusya Türkiye’nin cihatçı örgütler üzerindeki nüfuzunu kullanmasını beklediğini defalarca belirtti. Biz de CHP olarak, yıllardır bunu dile getiriyor ve bu soruyu soruyoruz. IŞID’e kim destek verdi, Suriye’de terörün yuvalanmasına, ülkenin bir iç savaşa sürüklenmesine milyonlarca insanın evsiz-barksız kalarak ülkelerini terk etmelerine ve yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olan kanlı bilançoya hangi davranışlar yol açtı? Bu soruların cevabı mutlaka verilmeli.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Veliler tepkili: İnşaat bitmedi, eğitim başladı

SONRAKİ HABER

Kızının okul taksidini ödeyemeyen anneye 3 ay hapis cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...