26 Eylül 2018 14:49

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB: Emeğin haklarını savunmak için omuz omuza!

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından yapılan ortak açıklamada, krizin bedelini emekçilerin ödememesi için omuz omuza mücadele çağrısı yapıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yapılan ortak açıklamada krizin bedelini emekçilerin ödememesi için omuz omuza mücadele çağrısı yapıldı.

Ülkenin ciddi bir ekonomik krize sürüklendiğine vurgu yapılan açıklamada “Ülkeyi yönetenlere göre ‘kriz mriz yok’ ama çarşıda, pazarda, fiyat etiketlerinde, faturalarda zam üstüne zam var! Enflasyon karşısında eriyen alım gücümüz, küçülen ekmeğimiz var. Artan işsizlik, iflaslar, toplu işten çıkarmalar var! Yükselen geçinemiyoruz çığlıkları, umutsuzluğun pençesinde son verilen yaşamlar var. İlaçları verilmeyen hastalar, sağlıkta ve eğitimde kemer sıkma politikaları var. İnsanca çalışmak isteyen işçilere atılan gaz bombaları var. Hakkını arayan emekçiye toplu gözaltı ve tutuklamalar var. Türkiye halkının yüzde 99'u için giderek ağırlaşan yoksullaşma ve işsizlik gerçeği var iken,  ülkeyi yönetenlere göre, tek sesli medyaya göre, krizi fırsata çevirmek isteyen bir avuç patrona göre, kısacası çok ufak bir azınlığa göre ‘kriz mriz yok’ ”  denildi.

‘SORUMLU ‘KRIZ MİRİZ YOK’ DİYENLERDİR’

Halkın yüzde 99'unun insanca çalışma ve yaşama hakkını tehdit eden krizi çıkaranların, "kriz miriz yok” diyen yüzde 1 olduğu vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Ülkemizi büyük bir yıkımın eşiğine getiren neoliberal politikaları yıllardır kimler hayata geçirdiyse krizin sorumlusu da onlardır. Türkiye'yi sermaye için cazip bir ülke yapmak adına, emeğin en temel haklarını, şeker fabrikalarından kağıt fabrikalarına kamu birikimini özelleştirmeler yoluyla talan eden, sosyal hak olarak tanımlanması gereken kamusal hizmetleri, yerli tarımsal üretimi, kentleri, doğayı imha eden politikaları hayata geçiren AKP iktidarı krizin başlıca sorumlusudur.”

Açıklamada, AKP iktidarının sürdürdüğü, ithalata, betonlaşmaya, dış borçlanmaya, ranta, spekülasyona dayalı ekonomik modelin hızla çöküşünde, faturayı ödemesi gerekenin bu modelin mağduru olan işçiler, emekçiler, emekliler, köylüler, dar gelirliler değil bu model sayesinde küplerini dolduranlar ve iktidarlarını kuranların olması gerektiği dile getirildi.

‘BORÇ YÜZDE 1 GİBİ KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN BORCU’

Üçte ikisi özel sektöre ve bankalara ait olan 467 milyar dolar dış borcun, AKP politikaları sayesinde küpünü dolduran küçük bir azınlığın borcu olduğunun altı çizilen açıklamada “Sendikal örgütlenmenin engellendiği, onbinlerce kamu emekçisinin ihraç edildiği, grevlerin yasaklandığı, kamu emekçilerinin yandaş konfederasyonla birlikte yoksulluğa ve yoksunluğa mahkum edildiği, hak aramanın bastırıldığı bir ortamda elde edilen yüksek kar oranlarını paylaşmayanlar bugün zararlarını ve borçlarını halkın sırtına yıkmaktadır. 'Nimete' kimseyi ortak etmeyen yüzde 1'lik bir kesim, külfeti nüfusun yüzde 99'unun üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Krizi yaratanlar fırsattan istifade İşsizlik Fonunu yağmalamanın, kıdem tazminatına el uzatmanın ve zorunlu BES adı altında emekçinin cebinden finans tekellerini beslemenin yolunu aramaktadır” denildi.

‘İŞÇİ VE EMEKÇİLER BORÇLU DEĞİL ALACAKLI KONUMDADIR’

Ekonomik büyüme söz konusu iken, bedeli ödeyen bu ülkenin işçileri, kamu çalışanları, tüm emekçilerin yaşanan kriz sürecinde borçlu değil alacaklı konumunda olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“Halkın yüzde 99'unun borçlu değil alacaklı olduğu bilinciyle, bize dayatılan yoksullaşmaya, işsizliğe, çocuklarımızın sağlıksız büyümesine, giderek kötüleşen çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadele kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

İşsizlik, zamlar, yoksulluk kader değildir ve kriz, toplumun emeğiyle geçinen çoğunluğunu koruyan, kamucu politikalarla önlenebilir. Ücretlerin artırılmasından toplu işten çıkarmaların yasaklanmasına, kamu hizmetlerine zam yapılmamasından vergi adaletine dair somut, uygulanabilir politikalarla işsizlik de yoksullaşma da önlenebilir.”

BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından yapılan açıklamada örgütlü olunan her yerde "krizin bedelini ödemeyeceğiz, krizde yüzde 1 değil, yüzde 99 korunsun” talebiyle etkinlikler düzenleneceği belirtildi: “Düzenleyeceğimiz etkinlik ve eylemlerimizi emek ve meslek örgütleriyle, yerel emek ve demokrasi güçleriyle ortaklaştırıp yaygınlaştıracağız"

"Krizin bedelini ödemeyeceğiz, krizde yüzde 1 değil, yüzde 99 korunsun” fikri etrafında buluşabilecek herkesi, emeğin haklarını savunmak için omuz omuza mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Mülteciler Suriye’deki tampon bölgelere gönderilmek isteniyor’

SONRAKİ HABER

Biyo-Esinlenmiş Mühendislik Nedir? Biyomimikri Nedir?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...