27 Eylül 2018 00:50

Fedakarlık isteyenlerin hiç fedakarlık yaptığı yok

Kayseri'de görüştüğümüz işçi ve emekçiler artan yoksulluktan şikayetçi, fedakarlık yapmaları yönündeki açıklamalara tepkili.

Fedakarlık isteyenlerin hiç fedakarlık yaptığı yok

kayseri işçi durağı

Hacı KURBAN
Kayseri

İşsizliğin her geçen gün artması; doların, avronun önü alınamaz hale gelen yükselişi ve diğer ekonomik göstergelerdeki kötü gidişat şüphesiz en çok hükümetin “fedakarlık” beklediği kesimi, yani işçileri vuruyor. Biz de bu gidişat karşısında işçilerin ne düşündüğünü sormak üzere işçi duraklarında gittik.

Mikrofonumuzu ilk uzattığımız işçiye, gıdadan elektrik suya varana kadar gelen zamları, ekonominin gidişatını ve bu gidişatın fabrikalara yansımalarını soruyoruz. “Ben fabrikada çalışıyorum. Maaşımı hâlâ düzenli olarak alabiliyorum. Ama gördüğüm kadarıyla kriz bahane edilerek tüketim ürünlerinde zamlar yapılıyor. Bu durumu hemen fırsata çevirmeye çalıştılar. Anlayacağınız olan bize oluyor. Zenginler hâlâ zengin çünkü dolarları, avroları var. Bizimse bir çalıştığımız emeğimiz var o da iş bulabilirsek tabii” diyor.

‘BU YOL NEREYE VARACAK BELLİ DEĞİL’

Ücretini sürekli gecikmeli aldığını ve bir süredir de ödenmediğini söyleyen bir kadın işçi ise şunları söyledi: “Açıkçası biz maaşlarımızı da düzenli alamaz hale geldik. Ayın 12’sinde yatan maaşlar, 15’inde yatacak dendi ayın 18’i oldu alamadık. Dolar artıkça her şey daha da zorlaşıyor. Çözüm önerisi olarak dolar ve avro ile alışveriş yapılmaması gerektiği söyleniyor. Ancak ben bu durumun düzeleceğine inanmıyorum.”

Servis bekleyen başka bir grup işçinin yanına gidiyoruz. Ekonomiden konuyu açtığımızda bir işçi hemen sözü alıyor: “Bizlerden fedakarlık yapmamızı istiyorlar ama onların hiç fedakarlık yaptığı yok! Hepsi ceplerinin dolduğuna bakıyor. Zam üstüne zam! Salça da bile yaşanan fiyat artışı ortada. Sosyal medyada gördü herkes. Bu yol nereye varacak belli değil. Sonumuz hayrolsun.”

‘BİRAZ DA PATRONLAR BİR ŞEY YAPMALI’

Aralarından bir başka işçi alıyor sözü: “Alım gücümüz düşüyor. Maaşlar aynı ama her şeye zam geliyor. Haliyle 2-3 ay önce elimdeki maaştan 200 TL kalıyorsa şuan 50-100 kalıyor hatta belki o da kalmıyor. Bahsettikleri gibi elbette dış güçlerin de etkisi vardır çünkü dışarıyla alışveriş halindeyiz, oradaki hareket elbette bizi etkiliyor. Dışarıya bağımlı olmamızın da bir yandan etkisi var tabii. Bu durumu ancak hep birlikte düzeltebiliriz. Bunun için de patronlar da elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz zaten yapacağımızı yapıyoruz. Sabah 8’de gidiyor akşam 7-8 gibi geliyoruz eve. Biraz da patronlar bir şey yapmalı.”

“BU ÜLKE İÇİN HER ŞEYİ YAPIYORUM, ÜLKE DE BENİM İÇİN ÇALIŞMALI ARTIK”

Mikrofonu uzattığımız bir başka işçi de veryansın ediyor: “Şu halimize, asgari ücrete, insanların alım gücüne bir bakın! Ülkenin elinde her türlü imkan var, düştüğümüz hale bir bakın. Ben organizede çalışıyorum. Zaten organize kölelikten başka bir şey değil. Hakkını aramak için bir şey yaptığında korkudan hemen geri çekilmek zorunda kalıyorsun çünkü işinden olabilirsin. Ben yetkililer şu duruma bir baksın istiyorum. Patates yumurta kendi ürettiğimiz şeyler değil mi? Ama artık biz onları bile yiyemiyoruz. Kira desen 800 lira, çocuk okuyacak, elektrik, su, zaten sosyal faaliyet namına bir şey yok. Bir savaş çıksa bu savaşa en önde ben giderim ayağımda ayakkabı bile yokken Ama bir de geçim durumuma bir bakın. Bu ülke için her şeyi yapıyorum, ülke de benim için çalışmalı artık.”

“KENDİLERİ TASARRUF ETSİN”

Son olarak konuştuğumuz kadın işçi ise hem işte hem evde çalışmaktan şikayetçi. “Aldığımız ücret, yetiştirmeye çalışsak da hiçbir şeye yetmiyor. İşte ayrı çalış evde ayrı çalış hiçbir yerde bu çalıştıklarımızın karşılığını alamıyoruz. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı işçiye zam vermeyip milletvekillerinin maaşını 28 bin lira yaptığında kim sırtına yük bindiği ortaya çıkmış olmuyor mu? Gece yarısı doları 3 lira yapıyorlar. Bunu senin benim için yapmıyorlar tabii ki. Devlet yetkilileri de bizim gibi yaşamaya başlasa, kullandıkları arabalar elden çıkarılsa, bir camiye gittiklerinde konvoy halinde en az 10 arabayla değil de tek başlarına gidebilseler milli servetten biz de faydalanmaya başlarız. Bu ülkenin gidişatına dair bir şeylerin düzeleceğine inancım kalmadı” diye tepki gösterdi.

Evrensel'i Takip Et