26 Eylül 2018 08:43

EMEP’ten YEP tepkisi: Tekellere fırsat, halka yoksulluk

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’dan kriz ve Yeni Ekonomi Programı açıklaması: YEP ‘tekellere fırsat, halka yoksulluk’ belgesidir.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, hükümetin Yeni Ekonomi Programı (YEP) adıyla sunduğu orta vadeli programın ülkenin hızla krize yuvarlandığının ve krizin faturasının halka çıkarılacağının ikrarı olduğunu bildirdi. Açıklanan programın Türkiye’nin bir kriz sürecine girdiğinin açıkça ilanı olduğunu belirten Gürkan, bunun aynı zamanda önümüzdeki süreçte halkın yaşayacağı sıkıntıların itirafı olduğuna dikkat çekti. Gürkan, Krizin faturasının halka yüklenmesine karşı verilecek yanıt Makel, Mercedes, 3. Havaalanı işçilerinden, Cargill ve Tüpraş işçilerinden gelmiştir. Partimiz de bu mücadelenin büyümesi ve güçlenmesi için bütün gücüyle çalışacaktır” dedi.

NEDENİ ERDOĞAN HÜKÜMETİNİN EKONOMİ POLİTİKALARI

Ekonomideki gidişata ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayan EMEP Genel Başkanı Gürkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devlet yetkililerinin Türk lirasının değer kaybı ile başlayan kriz sürecini “dış güçlerin oyunu” olarak tanımlamaktan “kriz yok, psikolojik sorun var” sözleriyle inkar noktasına geldiğini bildirdi. Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ın Yeni Ekonomi Programı (YEP) adıyla sunduğu orta vadeli program ülkenin hızla krize yuvarlandığının ikrarı olduğuna dikkat çeken Gürkan, “AKP nasıl izah ederse etsin ülke ekonomisinin kriz sürecine girmesinin temel nedeni bağımlı kapitalist sistem ve onun en kararlı savunucusu olan Erdoğan hükümetinin izlediği ekonomi politikalarıdır. İktidar olduğu ilk günden beri Erdoğan, kendisinin ve arkasındaki kapitalistlerin çıkarlarının dışında hiç bir şey düşünmemiş ve hep bu uğurda çalışmıştır. Şimdi de, bu süreçten en az kayıpla çıkmanın ve hatta krizi kendisi için bir fırsata çevirmenin hesapları içindedir. YEP böyle bir ihtiyacın ürünüdür” dedi.

KRİZ SÜRECİNE GİRİLDİĞİNİN İLANI

3 yıllık bir süre için hazırlanan YEP’in, ekonominin daha fazla küçülmesini, sanayi üretiminin daha da düşmesini, yüksek cari açık, enflasyon artışı ve yüksek işsizliği öngördüğüne işaret edilen açıklamada, “YEP Türkiye’nin bir kriz sürecine girdiğini açıkça ilan etmiş ve önümüzdeki süreçte halkın yaşayacağı sıkıntılar da ‘müjde’lenmiştir. Genel olarak ekonominin, özel olarak da kamu maliyesi ve istihdamın yakın geleceği için çizilen yol haritası, krizin yükünün emekçi sınıflara nasıl yıkılacağını özetlemektedir” uyarısı yapıldı.

TEKELLERE FIRSAT, HALKA YOKSULLUK

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu ekonomi programıyla fırsata çevrilen kriz kapsamında sermaye sınıflarına armağan edilen; teşvikler, kıdem tazminatının kaldırılması, esnek ve yarı zamanlı çalışmanın yaygınlaştırılması, ücretlerin dondurulması, sosyal masrafların kısılmasıdır. Emekçi sınıflar ise bütün bu tarihsel kazanımlarından yoksun bırakılacaktır. Yine halktan kaynak sağlamak üzere getirilen ve bireysel emeklilik sigortası olarak adlandırılan zorunlu BES kesintilerinin kalıcılaştırılması veya 2 aylık ayrılma süresinin programın uygulama süresine kadar uzatılması demektir.”

Halktan tasarruf adına yoksunlaştırma ve yoksullaştırmaya razı olmalarının, ülkenin ve devletin bekası adına sessizce katlanmalarının istendiği hatırlatılan açıklamada “Oysa ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyenler, kendilerine saray üstüne saray inşa etmekte, lüks uçaklardan tasarruf etmemekte, parasızlık ve işsizlikten intiharların arttığı bu koşullarda lüks içindeki hayatlarının kamuoyuna servis edilmesinden rahatsızlık duymamaktadırlar” dendi.

Tasarrufun sadece emekçilerden istenen bir fedakârlık olduğu belirtilen açıklamada, hükümetin “Buna karşı çıkanlar 3. Havaalanı işçilerinin durumundan bir ders çıkarmalı ne kadar ezilirlerse ezilsinler şikayetlerinin psikolojik bozukluklarının sonucu olduğuna ikna olmalıdırlar” tutumu içinde olduğu ifade edildi.

TARIMDA ÜLKE ÇÖLE DÖNDÜ

YEP’in yüksek cari açığın kapatılması için önerdiği piyasalaştırmanın en dikkat çekici alanlarının sağlık turizminin geliştirilmesi ve “milli birlik projesi” bağlamında yerli ürün tüketiminin teşviki olduğu ifade edilen açıklamada “Sağlık hizmetlerinin ticari bir meta haline getirilmesinin muhtemel sonuçları Yap İşlet Devret mantığıyla kurulan şehir hastanelerine devlet hamiliğinde hasta garantisi verilmesi gibi insan sağlığının ekonomik çıkara feda edilmesidir” dendi.

AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca tarım sektöründe ülkeyi çöle dönüştürdüğü, bütün tahıl, sebze ve meyvelerin, hatta samanın bile ithal edilir hale geldiği dile getirilen açıklamada, “Kriz gerekçe gösterilerek işten atmalar başlamış, işçiler fabrika kapatılırsa işsiz kalacakları tehdidiyle sefalet ücretlerine mahkum edilmeye başlanmış, ücretsiz ya da zorunlu izinler çoğalmış, TİS’lerin akamete uğratılması da gündeme alınmıştır. Çarşı-pazar fiyatları ise halkın cebini yakmaya çoktan başlamıştır. Yeni zamlar, dolaylı-dolaysız vergiler yoldadır” dendi.

KİM BORÇLANDIYSA O ÖDESİN

“Bu krizin nedeni işçi ve emekçilerin sahip olduğu haklar ve ücretler değildir. Bunlar zaten son 16 yılda oldukça budanmıştır. Devletin tekellere ödemeyi taahhüt ettiği borç da TOBB Konsey Başkanı Necdet Takva’nın dediği gibi 81 milyonun borcu değildir. Dolayısıyla bu borçlar halka yüklenemez. Kim borçlandıysa bu borçları o ödeyecektir” denilen açıklama, şöyle devam etti: “Emekçilerin cebindeki üç kuruşa da göz dikerek fedakârlık çağrısına, krizin faturasının halka yüklenmesine karşı verilecek yanıt Makel, Mercedes, 3. havaalanı işçilerinden, Cargill ve Tüpraş işçilerinden gelmiştir. Bu yanıtların çoğalacağından hiç kuşkumuz yoktur. Kriz işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesini büyütmek için de olanakların büyüdüğü bir zemindir ve emekçiler bütün kayıplarını bu sayede geri alabilecek, yeni kazanımlar elde edebileceklerdir.”

TALEPLER

Açıklamada emekçilerin kayıplarının telafisi ve asgari bir refah düzeyi için şu talepler dile getirildi: “Ücretlere, zamlar ve kur oynamaları tarafından eridiği için ek zamlar yapılmalı, asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırları dikkate alınarak belirlenmeli, temel tüketim mallarının fiyatları dondurulmalı, işten atmalar yasaklanmalı, kapanan, iflas eden, konkordatoya giden işletmelerde işçi alacakları öncelikli olmalıdır.”

İşçi ve emekçilerin taleplerinden vazgeçmeyeceği ifade edilen açıklamada “Çünkü yaşama ve çalışma koşullarını tehdit eden, zorlaştıran politikalar ancak ortak mücadele ile bertaraf edilebilir. Partimiz de bu mücadelenin büyümesi ve güçlenmesi için bütün gücüyle çalışacaktır” dendi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Esnek çalışma yeniden gündemde: Esneklik değil güvence istiyoruz

SONRAKİ HABER

Trump Venezuela'ya darbe çağrısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...