20 Eylül 2018 12:53

HDP'den Kulp davası yorumu: Yeni rejim hukuksuzluk üzerine yükseliyor

Gözaltında kaybedilen 11 kişinin akıbetinin sorulduğu Kulp davası cezasızlıkla sonuçlandı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Gözaltında kaybedilen 11 kişinin akıbetinin sorulduğu Kulp davası, AİHM ve Meclis kararı, bulunan kemiklere rağmen cezasızlıkla sonuçlandı. Dava istinafa taşınacak. Kararı değerlendiren HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Suçu devlet arşivlerinde bile sabitlenmiş faillerin yargı eliyle aklanması yeni rejimin üzerinde yükseldiği hukuksuzluğun ilanıdır” dedi. 

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında 8-25 Ekim 1993 tarihinde General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Dağ Komando Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda aralarında çocukların da olduğu 11 kişi gözaltında kaybedilmişti. Yıllar sonra olaya dair açılan davanın karar duruşması önceki gün Ankara’da görüldü. Dönemin  Bolu Dağ Komanda Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk, üzerine atılı “Birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürme, halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak” suçlarından yeterli delil olmadığı iddiasıyla beraat ederken, dava da zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle düştü.

20 YIL SONRA DAVA AÇILDI 

Kaybedilen 11 köylünün aileleri 1993 yılında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş; ancak sonuç alamamışlardı. 5 Kasım 2004’te zorla kaybedilen 11 kişiye ait toplu mezar bulundu. 11 Ekim 2013 tarihinde konuyla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame de Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Hazırlanan iddianamede emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında 11 kez müebbet ve 25 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık  Ertürk’ün “güvenlik” gerekçesiyle yargılamanın başka ilde görülmesi yönündeki talebini değerlendirerek davanın Ankara’da görülmesini kararlaştırdı. Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde iki duruşması görülen davanın Ankara’daki ilk duruşması 26 Mayıs 2014 tarihinde Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde  görüldü. Ertürk’ün beraat ettiği ve davanın düştüğü yönündeki karar 18 duruşma sonrası verildi.

KAYBEDİLEN KİŞİLER 

Kulp davası kapsamında failleri aydınlatılmayı bekleyen zorla kaybedilenler: Abdo Yamık, Bahri Şimşek, Behçet Tutuş, Celal Aziz Aydoğdu, Hasan Avar, Mehmet Salih Akdeniz, Mehmet Şah Atala, Mehmet Şerif Avar, Nesrettin Yerlikaya, Ümit Taş ve Turan Demir.

AİHM’DE MAHKUM EDİLDİ

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran dava sürecine ve karara dair açıklama yaptı. Dava sürecine dair bilgiler paylaşan Başaran, “Ailelerin 1993 yılında savcılığa yaptıkları başvurunun takipsizlikle sonuçlanması sonrası dava 1994’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınmış ve AİHM 31 Mayıs 2001’de davayı sonlandırarak Türkiye’yi 11 kayıp kişinin ölümünden sorumlu tutmuş ve etkili bir soruşturma yürütmediği için mahkum etmiştir” dedi. 

OLAYDAN 10 YIL SONRA KEMİKLER BULUNDU

Olaydan 10 yıl sonra o bölgede bazı kemiklerin bulunduğunu belirten Başaran, “adli tıp kurumunun raporunda olay yerinde bulunan kemiklerin 10 yıl önce gözaltında katledilen yurttaşlara ait olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine açılan soruşturmada savcılık, dosyayı askeri savcılığa göndermiştir” dedi.  

ZAMAN AŞIMI KESİLMİŞTİ AMA

Başaran, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü ayrı bir soruşturmada da savcının Yavuz Ertürk hakkında yakalama kararı çıkarması ile zaman aşımının kesildiğini belirtti. 

MECLİS DE KABUL ETMİŞTİ

Başaran, Kulp’taki 11 köylünün katledilmesi olayına ilişkin 2004 yılında Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından “Olayın Tuğgeneral Yavuz Ertürk komutasındaki operasyon sırasında gerçekleştiğinin anlaşıldığı” şeklinde rapor düzenlendiğini de hatırlattı.

DAVALAR TEK TEK BERAATLE SONUÇLANIYOR

Kararı değerlendiren Başaran, “1990’lı yıllarda devlet eliyle gerçekleşen binlerce cinayete rağmen bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar az sayıda olan bu davalar tek tek beraat kararlarıyla sonuçlanmaktadır. Yargılamalar gerçek birer yargılama olarak yürütülmemektedir. Bu şekilde yargılamalar fiilen bitirilmekte ve benzer dosyalarda verilen kararlarla toplumsal vicdan ve adalet yok edilmektedir” dedi. 

‘YENİ REJİMDE HUKUK AKLAMA ÜZERİNE KURULUYOR’

“Hukuk düzleminde, toplum önünde bu örgütlerle gerçek anlamda hesaplaşılmadığının ve bu cinayetlere ortak olunduğunun itirafıdır” diyen Başaran, “Karar yeni rejim hukukunun, eski rejim suçlarını aklama üzerine kurulduğunun somut göstergesidir. Herhangi bir tweet attığı, bir basın açıklamasına katıldığı, siyaset yaptığı, demokratik hakkını kullandığı için binlerce insanın cezaevlerine doldurulduğu, ağır cezalar verildiği bir dönemde, suçu devlet arşivlerinde bile sabitlenmiş faillerin yargı eliyle aklanması yeni rejimin üzerinde yükseldiği hukuksuzluğun ilanıdır” dedi. 

DAVA İSTİNAFA TAŞINACAK

Müşteki avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun verilen kararı MA’dan Diren Yurtsever’e değerlendirdi. Zeytun, beraat kararı ve zaman aşımı kararı ile birlikte, devletin ’90’lı yıllarda yaşanan ağır insan hak ihlallerinin sahiplendiğini belirtti. Zeytun, “Sonuçta somut deliller mevcut. O  dönemde 11 kişiyle gözaltına alınan kişilerin beyanları, Meclis araştırma raporu, adli tıp kurumunun raporları, tümüyle sanığın sorumluluğunda olan Bolu Tugay Komutanlığının işlediği bu suça ilişkin” dedi. Zeytun, beraat ve zaman aşımıyla sonuçlanan davaya ilişkin ileriki süreçte izleyecekleri hukuksal sürece dair, “Diğer avukat arkadaşlarımızla beraber, bu kararı istinaf edeceğiz. İstinaf neticesinde eğer olumsuz bir karar verilirse bunu Anayasa Mahkemesine taşıyacağız” bilgisini verdi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Metin Duran Mardin’deki evine döndü

SONRAKİ HABER

Ford işçisi: Bir olmak zorundayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...