18 Eylül 2018 07:19
Son Güncellenme Tarihi: 18 Eylül 2018 13:23

3 barış akademisyenine 1'er yıl 3'er ay hapis cezası verildi

'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan 3 akademisyene 1'er yıl 3'er ay hapis cezası verildi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı barış bildirisine imza attıkları için haklarında dava açılan akademisyenlerden 17’si 5 ayrı mahkemede hakim karşısına çıkıyor. Görülen ilk iki duruşmada, 3 akademisyene hapis cezası verildi. Tutuklu akademisyen Hanifi Barış ise ilk duruşmada bertaat etti. Öte yandan gazeteciler duruşma salonundan çıkarıldı.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza attıkları için haklarında dava açılan barış akademisyenlerinin yargılandığı davaların duruşmaları devam ediyor. 5 ayrı mahkemenin baktığı duruşmalarda bugün 17 barış akademisyeni yargılanıyor. 4 Temmuz 2018’den beri tutuklu bulunan akademisyen Hanifi Barış’ın da ilk duruşması bugün görüldü.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA: BARIŞ TALEBİ SUÇ DEĞİLDİR

Duruşmalar öncesi Çağlayan Adliyesi önünde akademisyenler basın açıklaması gerçekleştirdi. "Barış hakkımızdır! Barış talebi suç değildir, yargılanamaz!" ve "Hanifi Barış'a özgürlük" pankartlarının açıldığı basın açıklamasını Araştırma Görevlisi Aslı Odman okudu.

Odman, "Siyasileşmiş yargının iddianamelerinin hukuki kanıtlar değil kanaat içermesine ve tutukluluk süresinin bizatihi bir yargısız infazlı cezalandırmaya dönüşmesi artık vakayı adiye haline geldi" dedi.

Adli vakaların adi vakalara dönüştüğünü belirten Odman, "Bugün Hanifi Barış arkadaşımızın savunmasına şahit, tahliyesine tanık olacağız. Bugün 5 ayrı mahkemede toplam 17 barış akademisyeni yargılanacak. Adliyelerin uzun hak mücadeleleri sonucunda mutlak gücü sınırlayan hukuku değil, kısa devre ile gücü uygulayan kurumlar haline geldiğini yaşanan tarih içinde görüyoruz. 24 saat içinde tahliye edilen insan hakları avukatları tekrar tutuklanabiliyor. Akademik yılın başladığı bu haftalarda 70 bin öğrenci öğrenim hakkından mahrum bırakılmış bir halde hapishanelerde. Hukukla güvence altına alınmış işçi haklarını talep eden yüzlerce Üçüncü Havalimanı işçisi gözaltında tutuluyor. Çalışma barışı jandarma ile kolluk ile ceza ile imar barışı tüm yaşamı savunanların sesi kısılarak beton ile asfalt ile haklar askıya alınarak uygulanıyor. Biz söz barışın demeye işte bu yüzden devam etmek zorundayız. Bildiğimiz, bizi, hepimizi yaşatan en basit imkanlar, haklar, özgürlüklerimiz, bir arada eşit ve adil yaşama ümidimiz, doğa elimizden alınmasın diye... Söz barışın, akademi Çağlayan'da!" diye konuştu.

BASINI KOVDU, CEZA VERDİ

İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmalar başladı. İstanbul 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk olarak Dr. Gaye Yılmaz'ın duruşması görüldü. Uzun'un avukatı İnayet Aksu mazereti nedeniyle duruşmaya katılamadı. Mahkeme başkanı Özarslan, Aksu'nun mazeretini kabul etmedi. Yılmaz, avukatı olmadığı gerekçesiyle erteleme talep etti. Erteleme talebi mahkeme tarafından reddedilen Yılmaz, avukatı olmadan savunma yapamayacağını belirtti.

Duruşmaya karar için ara verilirken, gazetecilerin içeride izinsiz bilgisayar açtığını iddia eden Mahkeme Başkanı Ersin Özarslan, basın mensuplarını duruşma salonundan çıkardı ve aradan sonra içeri alınmamaları konusunda güvenlik görevlilerine direktif verdi.

Karar arasından sonra tekrar içeri alınan Yılmaz'a karar okundu. Avukatı bulunmayan ve savunma yapamayan Yılmaz'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahkeme hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Günün ikinci duruşmasında Yrd. Doç. Bülent Küçük'ün duruşması görüldü. İçeriye basın mensupları alınmadı. Son sözü sorulan Küçük, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirtti. Akademisyen Küçük 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Küçük’ün yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak ceza 1 yıl 3 aya düşürüldü. Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

Günün üçüncü duruşmasında da Prof. Dr. N.N. hakim karşısına çıktı. Sözlü olarak savunma yapan N.N. “Metni bir vatandaş, bir tarihçi, bir sosyal bilimci ve bir kamu görevlisi olarak imzaladım.” dedi. Kararını açıklayan mahkeme, Prof. Dr. N.N’ye 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını uyguladı.

3 AKADEMİSYEN İLK DURUŞMALARINA ÇIKTI

37. Ağır Ceza Mahkemesinde de Boğaziçi Üniversitesinden Emekli Prof. Dr. Z. S.P. ve Doktora Öğrencisi Ömer Faruk Yekdaş’ın, 29. Ağır Ceza Mahkemesinde de Türk Alman Üniversitesinden Dok. Öğr. Üyesi Berke Özenç’in ilk duruşmaları görüldü. 37. ACM derhal beraat taleplerini reddederken, bildiri nedeniyle açılan ilk dava olan 13. ACM’deki dosyaların celbini istedi.  29-1 Ağır Ceza Mahkemesi de Türk Ceza Kanunu (TCK) 301. maddeden soruşturma izni istenmesine karar verdi. Gazetemizin baskıya gittiği dakikalarda diğer akademisyenler henüz hakim karşısına çıkmamıştı.

35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Semih Savaşal, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reşit Canbeyli, Prof. Dr. Berna Kılınç, Dr. Aslı Zeren, Yrd. Doç. Dr. Meral Demirel, Yrd. Doç. Dr. Ceren Özselçuk, Doç. Dr. Zeynep Gambetti, Öğr. Gör. Can Candan’ın 2. , Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun birinci duruşması görüldü. Beyanlarını tamamlayan yedi akademisyenin duruşmaları 35. Ağır Ceza Mahkemesi bünyesindeki akademisyen yargılamaları ile birleşti. 18 Ekim'de devam edecek. İddianamenin ulaşmadığı iki akademisyen savunma yapmadı.

HANİFİ BARIŞ TAHLİYE OLDU

Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanan Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyen ve avukat Hanifi Barış, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmasına çıktı.

Duruşmada savunma yapan Barış, “Böyle bir davanın açılmış olmasının şaşkınlığı içerisindeyim. Akademisyenlerin en olağan rutini eriştikleri bilgi, haber, makale, rapor gibi verileri çeşitli araçlarla paylaşmaktır. Sosyal medya da bunlardan biridir” dedi. Barış’ın avukatları da tahliye talep etti. Daha sonra savcı, Hanifi Barış'ın adli kontrol uygulamasıyla tahliyesini talep etti.

Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme de Barış'ın yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye edilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 13 Aralık günü görülecek.

NE OLMUŞTU?

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyen ve avukat Hanifi Barış sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı. Hakim tutuklama gerekçesini “kaçma ve saklanma şüphesi” olarak açıklamıştı. Barış, karakola ifade vermeye kendisi gitmiş, savcılık sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamalar ise özgün yorumlarını katmadan genelde yabancı haber sitelerinden paylaştığı haber gönderileri olmuştuu. Haberde kullanılan fotoğraflar da suçlamalar arasında yer almıştı. Haber başlıklarıyla ve spotların ekran fotoğrafları alınarak oluşturulan ve IKBY ile ilgili haberlerin de içine alındığı dosyada Barış’ın “terör örgütü propagandası” yaptığı iddia edilmişti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Konkordato nedir? Konkordato (iflas anlaşması) ilan edince ne olur?

SONRAKİ HABER

Akit yazarı Mehtap Yılmaz, 3. havalimanı işçilerine hakaret etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...