‘Gazeteler cezayla susturulmaya çalışılıyor’

Özgür Eren YILMAZ
İstanbul

Evrensel’e üst üste verilen para cezalarına basın meslek örgütleri tepki gösterdi. Bir köşe yazısındaki ifadeler nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan toplam 14 bin lira ceza verildi. Geçen Hafta da 10 bin lira para para cezası verilmişti. Basın meslek örgütleri, verilen cezaları “Muhalif gazeteler para cezaları ile susturulmaya çalışıyor. Zaten ekonomik kriz nedeniyle  tüm medya ciddi ekonomik sıkıntılar yaşarken, bir de muhalif gazetelere verilen para cezaları yayın hayatını tehlikeye atıyor” şeklinde değerlendirdi.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde Evrensel yöneticilerinin yargılandığı davada Eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu ile İmtiyaz Sahibi Arif Koşar’ın Ahmet Yaşaroğlu’nun yazdığı köşe yazısı nedeniyle, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davada Devrim Avcı ile Mustafa Söğütlü hazır bulundu. Avukat Avcı, müvekkillerinin atılı suçu işlediklerine dair unsurların oluşmadığını belirterek konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını mahkemeye sundu. Avukat Söğütlü de ifade özgürlüğü kapsamında her iki müvekkilinin de beraatini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, Nasuhbeyoğlu ve Koşar’a “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ayrı ayrı 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Nasuhbeyoğlu ve Koşar’ın yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezada indirime giden mahkeme, 11 ay 20 güne düşürdüğü hapis cezasını, 7 biner lira para cezasına dönüştürdü. Dava istinaf mahkemesine taşınacak. Geçen hafta da gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’a 10 bin TL para cezası verilmişti.

‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURACAK’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş: Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yargılanan Evrensel’den Arif Koşar ve Vural Nasuhbeyoğlu 7’şer bin liralık para cezasına mahkum edildi. Türkiye’de medya üzerindeki baskılar ara vermeden devam ediyor. Adli açılışın yapılmasının hemen ardından gazeteciler adliyelerin yolunu tutmaya başladı. Sadece bu hafta 5 davada gazeteciler hakim önüne çıktılar. Evrensel gazetesine geçtiğimiz hafta ve bu hafta yapılan duruşmalarda 24 bin TL para cezası verildi. Muhalif gazeteler para cezaları ile susturulmaya çalışıyor. Zaten ekonomik kriz nedeniyle  tüm medya ciddi ekonomik sıkıntılar yaşarken, birde muhalif gazetelere verilen para cezaları yayın hayatını tehlikeye atıyor. Evrensel gazetesi 23 yıllık yayın hayatı boyunca bir çok ceza, kapatma ile karşı karşıya kalmış ama işçilerin ve ezilenlerin sesi olmayı sürdürmüştür. Bu cezalarda Evrensel’in yayın hayatını engellemeyecektir ancak basın özgürlüğüne darbe vuracaktır. Türkiye’de artık gazeteciliğin suç kabul edilmemesi gerekmektedir.

‘PARA CEZALARI DA YILDIRAMAYACAK’

DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren: İktidar medyayı sadece ceza davaları ile susturmaya çalışmıyor yeni taktiği ağır para cezaları vermek. Bunu Evrensel’e BirGün’e Cumhuriyet’e Yeni Yaşam’a veya internet sitelerinde yazan gazetecilere iktidar yetkilileri ağır tazminatlar isteyerek susturmaya çalışıyor. Bu saydığımız yayın organları zaten güçlükle ayakta duran yayın organları. Bu kadar ağır cezaları kaldırabilecek güçte değiller. Bir şekilde bu sorun da aşılacaktır. Nasıl gazeteciler hapis cezalarından yılmayıp haber yapmayı, korkmayıp kamuoyuna gerçekleri yansıtmayı sürdürdülerse bu para cezaları da yıldıramayacak. Gazetecilik yine yapılmaya devam edecek.

‘İKTİDAR DÜZENLİ ARALIKLARLA CEZA YAĞDIRIYOR’

TGC Genel Başkanı Turgay Olcayto: Adeta halkın haber alma hakkı engellenmek isteniyor. Ekonomik kriz dolayısıyla dolarda meydana gelen artış, Türkiye’de ithale bağlı kağıt sıkıntısını hat safhaya getirdi. Meslek örgütleri olarak bizler bu soruna çözüm getirmeye uğraşırken, bu kez de bir başka durumla karşılaştık. Muhalif gazetelere iktidar düzenli aralıklarla ceza yağdırıyor. Zaten bu gazetelerin sıkıntıları kendilerine yetiyor. Üstüne üstlük bu baskılar karşısında gazete çıkarmakta zorlanıyor. Çalışanlar da gerçekten bunalıyor. İktidara artık zaten Özal’ın deyimiyle iki buçuk kalan gazeteye bu tür baskılardan vazgeçmesini öneriyoruz. Türkiye’de muhalif gazete kalmaması Türkiye’nin bir başka ayıbı olacak. İstiyoruz ki Türkiye’de cezaevindeki gazetecilerimiz dahil, gazetecilere gerçekten kamu hizmeti yapan insanlar olarak bakılması. Umuyorum bu yolda olumlu bir adım atılır. Aksi halde Türkiye’de demokrasiden kimsenin söz etmeye hakkı olmaz. Şunu hep söylüyorum. Biz hep basın özgürlüğü diyoruz, gazeteci, yazar, meslek örgütleri uğraşıyor. “Acaba halkımızın büyük kısmının çok mu umurunda?​” diye düşünmeden de edemiyorum. Gerçekten gazeteciler birbiriyle dayanışamıyor, dışarıdan kamuoyunun desteğini de hiç alamıyor. Böyle bir sıkıntı ortada var. Bunun için ne yapılabilir? Ayrı bir konseptte düşünmemiz lazım. Kamuoyuna nasıl bir çağrı yapabiliriz, sendikalarla da görüşüp böyle bir yola da gidilebilir.