12 Eylül 2018 14:08

Bir küçük barınamama meselesi

Üniversitelilerin barınma sorunu “barınamamaya” dönüşüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri "barınamamayı" anlatıyor.

Paylaş

Nazlıcan KIZILTAŞ

Dokuz Eylül Üniversitesi

Okulların açılmasına az bir zaman kala tekerlekler üniversite şehirlerine doğru dönmeye başladı. Üniversiteye ilk gelen öğrencilerin daha kayda gelip otobüsten indikleri anda cemaat mensupları üşüşüyor başlarına. Daha ucuza ev ya da yurt ayarlayabileceklerini söylüyorlar. Devlet yurtlarına yerleşememiş, maddi durumu da sıkıntılı olan bir ailenin de, çocuğunu bu yurtlara ya da evlere teslim etmekten başka çaresi kalmıyor. Üniversitelilerin barınma sorunu, bir sorunun da ötesine geçerek, “barınamamaya” dönüşüyor. Devlet yurtlarının bile pahalılığı ve kötü koşulları, kiraların yüksekliği gibi tüm öğrencileri ilgilendiren sorunların yanında, yurtlardaki cinsiyetçi uygulamalar kadın öğrencileri daha da zora sokuyor.

GİRİŞ ÇIKIŞ SAATİNDEN YEMEK FİŞİNE KADAR SIKINTI

Farklı bir şehirden İzmir’e gelen ve Dokuz Eylül Üniversitesini kazanan Şule ile konuşuyoruz bu sorunu. Yurt açık olmasa kalacak yerim yok diyen Şule “Farklı kültürden gelen 6 kişiyle birlikte aynı odada kalıyorum. Bu durum beni çok zorluyor tek kişilik bir odaya geçmek istesem ateş pahası, mecburen kalabalık olan odalarda kalıyorum ama herkesle anlaşmak zor tabii. Sonuçta yaşadığımız yerler, gelenek ve göreneklerimiz farklı. Ayrıca ben staj yapıyordum bu yaz, saat 6’daki servise yetişmem için 5.30’da kalkmam gerekiyordu. Diğer arkadaşlar ise 11’de kalkıyor. Tabii benim o saatte kalkıp ışığı açmam ya da hazırlanmam normal olarak onların da uykularının bölünmesine neden oluyordu. Benim odamdaki arkadaşlarımla aramda çok bir problem olmuyor bu olay, anlıyorlar durumumu. Ama bu biraz da benim şansım bence. Eğer kaldığın oda arkadaşların anlayışlıysa sorun yok anlayışsızca kalacak yerin yok. Herkesin kendi yatağı ve dolabı var ama banyo tuvalet ortak. Temizlik sıkıntı. Tatilden önce iki günde bir temizleniyordu odalarımız ama  şu an yaz dönemi gerekçe gösterilerek arada temizleniyor.”

“İNSANI STRESE SOKAN BİR UYGULAMA”

Giriş çıkış saatlerini sorduğumuzda aldığımız cevap kısa ve netti. “Çokk sıkıntı. Yazın sabah 6’dan önce yurttan çıkmak, akşam da 12’den sonra girmek yasak. Az önce de bahsetiğim gibi stajım olduğu için 6’dan önce yurttan çıkmak zorundayım. Bunun için her gün imza atmak zorunda kalıyorum.Ayrıca çalıştığıma dair de yazılı bir belge getirmem yönünde şart koştular. Akşam 12’den sonra girilirse de aileye bildirmekle ya da okula kağıt yollamakla tehdit ediyorlarmış. Ben yaşamadım ama birkaç arkadaşım söyledi böyle bir şey. İnsanı strese  sokan bir uygulama. Yolda kaza olabilir, trafik olabilir… Bunu söylediğimizde de bu koşulları göz önünde bulundurup daha erken çıkacaksınız diyorlar ya da dışarıda kalmak istiyosun diyelim yine izin yazdırman lazım.”

“Peki, yemekler” diyorum “Birçok yurdun ortak sorunu gibi duruyor. Genelde iyi olmadığı söyleniyor sizin yurdun nasıl?​” Yemeklerin çok sıkıntı olmadığını ama yaz zamanı yurtta kaldıklarında kışın olduğu gibi fişle değil kendi paralarıyla aldıklarını belirterek başlıyor Şule, “Bir tabak yemek 2.50 TL. Pilav 2 TL. Yine sabah kahvaltıları da öyle her şey parayla yani. Bu koşullarda eve çıkmayı da düşündüm ama maddiyatın beni daha da zorlayacağına karar verip bu fikrimden vazgeçtim. Şu an her şey çok pahalı.Yurtta kalmama rağmen zar zor geçiniyorum. Ayın yarısında param bitiyor. Önceden 240 TL olan yurt parası şimdi 260 TL oldu. Ev kiralarıyla kıyaslandığında dörtte biri ediyor. Yurtta kalmayı sevmesem de mecburen kalıyorum.”

PARAN YOKSA YURT BİR SEÇENEK DEĞİL ZORUNLULUK

Yine Dokuz Eylül’e bağlı başka bir kadın yurdunda kalan Pelin’in ise yurdu okulların ilk günü açılacak. Bu durumun onu nasıl etkilediğini sorduğumuzda, “Ben başka bir şehirden geliyorum bir gün önceden gelmek zorundayım çünkü hemşirelik okuyorum ve bizim bölümde dersler ilk günden başlıyor. ‘Ben nerede kalacağım?​’ diye yurt yetkililerine sorduğumda ‘Nöbetçi yurtlara gidin.’ diyorlar. Orada da günlük 11 lira yemek parası vermek zorundasın. Benim kaldığım yurt belli, birkaç gün önceden gelip yerleşmem ve dinlenmem lazım. Hangi akla hizmet bu kurallar getiriliyor bir türlü anlamıyorum doğrusu.” diyor. 258 lira yurt parası ödediğini onun da artacağına dair söylentiler olduğunu belirterek “Dolar bizi teğet geçmedi bu sefer. Her yıl artış olurdu ama 20 tl filan bu sene daha fazla olcak gibi. Ayrıca erkek öğrenciler de aynı parayı veriyor ama onların akşam giriş saatleri 12, bizim 11. İnciraltı’daki erkek öğrenci yurdunda öyle mesela.” diyor. Yurtların başka bir yarası olan güvenlikleri de yaşadığı bir olayla özetliyor. “Sözde bizi korumaları için güvenlikler var değil mi? Bizim yurdun etrafı demirlerle kaplı, o demirin orada hemen güvenlik kulübesinin önünde tacize uğradım. Güvenlik görevlisinin yurdun duş tarafı olduğu için görev yerini bırakıp yardım etmesi yasak. Yardım ettiği takdirde görev yerinden ayrıldığı gerekçesiyle işine son verileceği söyleniyor. Yapabilecekleri tek şey polis çağırmak. Yani baktığında bütün bu uygulamalar çok saçma. Hiçbiri bizi düşünülerek yapılan şeyler değil. Ama yurttan başka kalacak yeri olmayanlar için tercihten çok zorunluluğa dönüşüyor.”

ÖNCEKİ HABER

Ev arıyorsanız hayat gerçekten çok zor

SONRAKİ HABER

ABD’den İran’a Irak tehdidi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...