Meclis binasını yapan işçiler eylemde

İşçiler, 27 Mart 2012’de Ataoğlu İnşaat aracılığıyla 200 kişilik bir ekiple inşaatta çalışmaya başladı. 6 ayın sonunda paralarının ödenmeyeceğinin kendilerine iletildiğine anlatan işçiler, Haşemoğlu yetkililerinin, “Size fazlasıyla para ödedik. Başka vereceğimiz yok” yanıtını aldıklarını ifade etti. İşçiler bu görüşmenin ardından 6 gün boyunca inşaatta beklediklerini belirterek, 7. günlerinde ise Haşemoğlu firması tarafından kapı dışarı edildiklerini söyledi.

PARAMIZI İSTİYORUZ

Yaşadıklarını gazetemize anlatan işçilerden Mahmut Genç, Haşemoğlu İnşaat yetkililerinin kendileriyle iletişim yollarını kapattığını söyledi. Daha önce 200 işçi ile inşaatta çalışmalara başladıklarını anlatan Genç, malzemeleri kendilerinin aldığını, birçok işçiye önceden para verildiğini ve tüm bunları firmadan para alacaklarını hesaba katarak yaptıklarını söyledi. Genç, firmadan binlerce liralık alacakları olduğunu belirterek, “Ancak firma bize işçi başına 150 TL ödeme teklifi yaptı” dedi. Teklifi kabul etmediklerini ve alacakları için inşaatta beklediklerini kaydeden Genç, işçilere ödenecek paranın yaklaşık bir buçuk trilyon civarında olduğunu ifade etti. Genç, “İşçinin talebi ne olur? Çalıştığının karşılığını almak. Emeğinin yok sayılmaması. Biz de bunu istiyoruz. Ailelerimize götüreceğimiz ekmek parasını istiyoruz” diye konuştu.

ÇOĞUNUN AİLESİ ÇADIRLARDA

Genç, “Çoğumuzun ailesi Van’da çadırlarda yaşıyor. Depremzede olan insanlar. Bu insanlar burada da enkaz altında kaldılar” dedi. Genç, paralarını alamadıkları için memleketlerine de dönemediklerini söyledi. Vanlı depremzedelerden Numan Ergün de, “Onca zaman ailemizden ayrı kaldık. Depremi yaşadık, ekmek parası için buraya geldik. Ailemizi özledik, kavuşmak istiyoruz ama paramızı vermiyorlar, nasıl döneceğiz?​” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

TÜZEL: MECLİS BAŞKANLIĞI SORUNA MÜDAHALE ETMELİ

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Milletvekili Levent Tüzel yaşananlar üzerine yaptığı açıklamada, “Meclisin yeni binasının inşaatını yapan 93 işçinin Meclis kapısı önüne konulması kabul edilemez” dedi. İşçilerin polis zoruyla Meclis bahçesinden dışarı çıkarıldıklarını belirten Tüzel, “Bu işçilerin çoğunluğu Van depremzedesidir. Aileleri hala çadırda yaşamaktadır. İşçilerin yaşadığı iş ve yaşam güvencesizliğinin, kuralsızlığın en temel kaynaklarından biri olan taşeronlaşmanın geldiği boyut bir kez daha kendini Meclis’te göstermiştir” dedi. Tüzel ayrıca şunları ifade etti: “Şimdi sormak gerekir; Mecliste dahi işçiler emeklerinin karşılığını altı aydır alamıyor ve kapı dışarı ediliyorsa; inşaat şantiyesine dönüşen ülkemizde işçilerin ahvali nasıldır acaba? İşçiler alın terinin karşılığını istedikleri için Meclis bahçesinde devletin polisinin zoruyla yüz yüze bırakılıyor. İşçilere haklarını vermeyen Haşemoğlu firması neden hala TBMM’nin inşaatını sürdürebiliyor? Devletin polisleri Haşemoğlu firmasının hizmetinde midir?​”
Meclis Başkanlığının bir an evvel soruna müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Tüzel,  “İşçilerin ücretleri derhal verilmeli ve işlerinin başına dönmeleri sağlanmalıdır. Haşemoğlu firmasıyla ilişkilerini gözden geçirmelidir. İşçi ve emekçilerin yaşama haklarını tehdit eden, kuralsız, kölece çalışma koşulları olan taşeronlaşmaya son verilmelidir” dedi.

CEMİL ÇİÇEK’E SESLENDİLER

Haşemoğlu yetkililerinin kendileriyle bütün iletişim yollarını kapattığını söyleyen Mustafa Ayaz, firma yetkililerinin son görüşmelerinde kendilerine “Defolun gidin. Nereye gideceksiniz ki zaten. Eviniz bile yok” dediğini söyledi. Eşref Keleş de, çalıştıkları inşaatın sıradan bir inşaat değil, Meclis ek bina inşaatı olduğuna vurgu yaptı. “Meclisin projlerinden birisi bu inşaat. Bunların projeleri böyle oluyorsa, halk için yapılan projeleri nasıl olur, soruyorum size” diyen Keleş, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e seslendi. Keleş, “Önce bir çevrelerine dönüp bir baksınlar. Bu işçilerin haline gelsin baksınlar. ‘İşçiler öldü mü, kaldı mı, paraları verildi mi?​’ diye. Milletin hali işte bu. Görsünler, utansınlar. Başka diyecek bi sözüm yok” dedi.