07 Eylül 2018 23:14

‘Başkanlık sistemi sorunları çözer’ algısı yaratılmak isteniyor

KESK MYK Üyesi Elif Çuhadar ILO’nun düzenlediği ‘Türkiye’de Kamu Görevlileri Sendikacılığı Sorunlar ve Çözüm Arayışları’ toplantısını yazdı.

Fotoğraf: BiiJii/WIKIMEDIA COMMONS (CC-BY-SA)

Paylaş

Elif ÇUHADAR
KESK MYK Üyesi

Ankara’da Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) çalışma ofisinde 4 Eylül günü düzenlenen “Türkiye’de Kamu Görevlileri Sendikacılığı Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlıklı toplantıya KESK olarak davet edildik. Örgütlenme faaliyetleri, TİS hakları ve TİS uyuşmazlıklarıyla grev hakkı olmak üzere üç başlığın ele alındığı toplantı sendika yöneticisi ve uzmanlardan oluşan 70 kadar katılımcıyla gerçekleştirildi. Toplantıda ILO Türkiye Ofisinden Numan Özcan; mevzuattan kaynaklı olduğu gibi uygulamadan da kaynaklı sorunlar olduğunu, bunların “sosyal diyalog” çerçevesinde konuşularak aşılabileceğini belirtti. Devlet Personel Başkanlığından Daire Başkanı Akay Öztürk ise sıkıntılarının genel olarak kavramsal tanımlarda olduğunu belirterek, örneğin kamu görevlisi tanımında da bunun kimleri kapsadığı gibi bir tartışmayı yaşadıklarını dile getirdi. Ancak parçalı istihdam biçiminin çeşitlenerek artması, kamu hizmeti veren işyerinde bile kimi bölümlerin piyasa koşullarına açılması ve kamu hizmetinin niteliksel anlamda neoliberal dönüşümü bu kavramsal kargaşayı yarattığı tabii ifade edilmedi. Öztürk 2002’den itibaren 9 toplu görüşme ve 4 kez de toplusözleşme yapıldığını belirterek, yönetsel demokrasi adına bunun gurur verici olduğunu söyledi. Karar alma ve uygulamada yeni hükümet sisteminin işleri hızlandıracağını ifade eden Öztürk, üyelik tespitleri ve mutabakat dönemlerinde yaşanılan sorunların aşılmasında e-devlet üzerinden üyelik sistemine geçilmesinin önemli olduğunu düşündüğünü belirtti.

BAKANLIĞA GÖRE ÖRGÜTLENMEDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına konuşan Nurcan Önder; tüm tarafları toplamanın kendileri için ne kadar önemli olduğunu belirterek, kamuda yüzde 67.65’lik bir örgütlülüğün olduğunu bunun her geçen yıl artarak sürdüğünü söyledi. Kamudaki sendikalaşmanın ’90’lı yıllardan beri uzun süredir devam ettiğini, önemli adımların atıldığını, bu toplantıda dile gelecek sorun ve çözüm önerilerini önemsediklerini ifade etti.

Gazi Üniversitesinden Mehmet Merve Özaydın da ILO sözleşmeleri ile kamu sendikalarının yasa ve yönetmeliklerdeki uyumlu ve uyumsuz yanları üzerine sunumunu gerçekleştirdi. Yapılan sunumda utangaç da olsa örgütlenmede idari baskı ve yönlendirme, buradaki usulsüzlüklerin yaptırımlarındaki yetersizlikler dile getirildi. TİS süreci yürütülen pazarlıklar ve zorunlu tahkim, tahkimin oluşma biçimi, grev yasağı ve tahkimin bağlayıcılığı ILO sözleşmeleri ile bağı kurularak anlatıldı.

GREVLİ TOPLU PAZARLIK HAKKI

Öğleden sonraki oturumda katılımcı konfederasyon, sendika temsilcileri ve uzmanları gündem üzerine düşüncelerini paylaştı. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere iletişim kurmak istedikleri hiçbir bakanlığın randevu talebine yanıt vermediğini söyledi. Kamu emekçilerinin iş güvencesinin, OHAL-KHK rejimi ile fiilen ortadan kaldırıldığını, yasal hak arama yollarının sorunlu olduğunu, bürokrasinin toplantı ve temsil durumunda sendikaların kongre iradesini yok sayan tutumlar yaşandığını ifade etti.  Kamu hizmetlerinin piyasa koşullarına açılması, özelleştirmeler ve iş güvencesine yönelik performans benzeri tartışmaların örgütlülüğe zarar verdiğini belirtti. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, bugün gelinen noktada kamu emekçilerinin sendikal alanda yaşadığı sorunların içinden çıkılmaz bir noktaya geldiğine dikkat çekerek; çözümün mevcut 4688 sayılı Yasa’da tadilat yapmaktan değil,  kamu emekçilerinin başta grev hakkı ile tanımlanmış özgür toplu pazarlık hakkı olmak üzere temel sendikal, demokratik hak ve özgürlüklerini garanti altına alan yeni bir yasa yapılmasından geçtiğini vurguladı.

Memur-Sen dışındaki konuşan tüm sendika-konfederasyon temsilcileri, hükümet yanlısı sendikanın yürüttüğü örgütlenmenin, diğer sendikaların örgütlü mücadelelerini baskıladığının, hükümetçe desteklenmesinin bir yana neredeyse onun örgütlediğinin altını çizdiler. Sözleşmeli personel alımında evraklardan birinin de bu sendikanın üye formu olduğu örneklerle açıklandı. Darbe girişimi sonrası sendika kapatmaların yanlış olduğu da dillendirildi.

DİYALOG DEĞİL, MONOLOG

Bilindiği üzere AKP hükümetleri, bugüne kadar kamu emekçilerini hak kayıplarına uğratan torba yasalarda, KHK’lerde kendisi ile aynı çizgide olan konfederasyon yönetimi dışında hiçbir sendikanın-konfederasyonun görüşlerini dikkate almamıştır. Bugüne kadar ‘sosyal diyalog’ adı altında yapılan toplantılar ise hükümet tarafından hazırlığı yapılan hatta çoğu kez netleştirilen düzenlemelere ilişkin sendikaların-konfederasyonların nabızlarını yoklamak hedefi ile gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak hükümet her seferinde kendi bildiğini okumaya, tam bir monolog süreci işletmeye devam etmiştir.

Bu açıdan bakıldığında 4 Eylül’de ILO ve Çalışma Bakanlığı ortaklığında “Kamu Sendikacılığının Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlığı ile gerçekleştirilen ‘sosyal diyalog’ çalıştayının asıl hedefinin işçilerin ve memurların ‘çalışan’ statüsünde birleştirilmesine ve kamu emekçilerinin sendikalara üyeliğine çekilmesinde e-imza uygulamasına geçişe ilişkin olarak nabız yoklama toplantısı olduğunu söylemek mümkündür. Söz alan sendika ve konfederasyonların benzer sorunları tespit ettikleri ve çözüm önerileri sunduğu toplantıda, bugüne kadar hayata geçirilen düzenlemelerle hem işçilerin hem de memurların ciddi hak kayıplarına uğradığına dikkat çekildi. Önce bu kayıpların telafi edilmesi gerektiği vurgulandı.  Ortak bir mevzuatın ve statünün bugüne kadar yaşanan hak kayıplarının giderildiği, iş güvencesinin temel alındığı bir durumda hayat bulabileceğinin altı çizildi.

Görünen o ki sorunların artık yeni hükümet sistemiyle aşılacağı şeklinde bir algı oluşturma çabası ile önümüzdeki dönem sık sık karşılaşacağız. E-devlet üzerinden üyeliğin ilk kez dile getirilmesi hükümetin böyle bir hazırlığının olduğunu gösteriyor. Bunun örgütlenmeye ve mücadeleye etkisinin emek örgütlerince tartışılması gerekiyor.

ÖNCEKİ HABER

Suriyeli işçiler: Savaşın olduğu yerde bayram nasıl olur, bir düşünün

SONRAKİ HABER

‘Geleceğimizden endişeliyiz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...