05 Eylül 2018 14:31

10'ar yılla yargılanan Hürtaş ve Demir: Gazetecilik yargılanıyor

10'ar yıl 6'şar ay hapis istemiyle yargılandıkları davanın ilk duruşması yarın görülecek Sibel Hürtaş ve Hayri Demir, Evrensel'e konuştu.

Fotoğraflar: @Sibelhurtas, @HayriDemir_ /Twitter

Paylaş

Çağrı SARI
Ankara

Yaptıkları haberler nedeniyle haklarında dava acılan gazeteciler Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in tutuksuz yargılandıkları davanın ilk duruşması yarın Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Demir böyle davalar açılarak gazeteciliğin tek tipleştirilmeye çalışıldığını ifade ederken, Hürtaş da kendilerine sunulan iddialara bakıldığında yagılananın gazetecilik olduğunu söyledi.

HABER YAPMAMIZ BİRİLERİNİN HOŞUNA GİTMİYOR

Afrin Oprasyonu başladıktan bir süre sonra gözaltına alınıp sonra serbest bırakılan, Mezopotamya Haber Ajansı Muhabiri Hayri Demir operasyon hakkında atığı beş twite istinaden hakkında 10,5 yıl hapis cezası istendiğini söyledi. Demir “Ortada herhangi bir “suç” olmadığı gibi gazeteciliğin kendisi yargılama konusu yapıldı. Bu sadece bu davada değil, bir bütün olarak gazeteciliğin yargılama konusu olduğu bir dönemden geçiyoruz. 180’den fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu, yüzlerce gazetecinin de tutuksuz yargılandığı bir fotoğraf, başlı başına haber yapma özgürlüğünün rafa kaldırıldığının resmidir. Hiç bir dönemde gazetecilik bu kadar yargılama konusu olmadı” dedi.

Söz konusu davanın içeriğinin tamamen gazetecilik faaliyeti olduğunu söyleyen Demir, bu davaların gazteciliği “tek tipleştirilmek” istediğini ifade etti ve "Ancak birilerinin hoşuna gitmiyor, rahatsız ediyor diye gazeteciliğin gereklerini yerine getirmemek, geri durmak elbette kabul edebileceğimiz bir durum değildir” ifadelerini kullandı.

'NEYLE SUÇLANIYORUZ?'

Sibel Hürtaş ise gözaltına alındıktan bugüne kadar gelen 9 aylık süreci şöyle anlattı: Ocak ayında gözaltına alındım, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldım. Yurt dışına çıkış yasağı ve her hafta imza atma zorunluluğu ile geçen bu süreçte ayrıca mal varlıklarına şerh de koymuş hakimlik. Gözaltına alınıp, bırakıldıktan sonra ana akım medyada hedef gösterilen çok sayıda haber de cabası. 9 aydır böyle zorlu bir süreçten geçiyoruz ama ocak ayından başlayıp bugüne kadar gelen sürede hâlâ neyle suçlandığımı tam olarak anlayabilmiş değilim.  Hürtaş, savcılığın, Afrin operasyonu sırasında yaptığım röportajlara ilişkin sosyal medya duyurularını suç unsuru olarak değerlendirdiğini ifade ederken iddianamede hangi mesajların, hangi örgütün hangi amacına nasıl hizmet ettiğini anlatmadığını söyledi. Hürtaş “Açıkçası yarın mahkemeye neyle suçlandığımı bilmeyen bir sanık olarak çıkacağım”

Hürtaş şöyle dedi:  “Savcılık eski AKP Milletvekili ve HDP milletvekili ile yaptığım röportajları sadece suç unsuru olarak görmüş; bu yüzden yargılanmamı istemiştir. Bize, gazetecilere şöyle demiştir; ‘sadece bunların haberini yapabilirsiniz’. Gazetecilik meslek ahlakı ve etik ilkeleri kapsamında bir olayın tüm tarafları ile görüştüğüm için yargılanmamı istemiştir. Bu yüzden bu dava tam olarak da gazeteciliğin yargılandığı bir davadır. Savunmamız da bu yüzden bir cümleden ibaret olacaktır: Gazetecilik suç değildir.

DAVA YARIN

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in Türk Ceza Yasası’nın 216. Maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa teşvik” ile Terörle Mücadele Yasası’nın 7. Maddesinde düzenlenen “örgüt propagandası” suçlarından 10 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarını talep ediliyor.

Gazeteci Sibel Hürtaş hakkında hazırlanan soruşturma dosyasında, oğlunun fotoğrafının “suç unsuru” olarak yer alması, Gazeteci Hayri Demir’in dava dosyasında ise Ankara Çamkoru Tabiat Parkı’nda çektiği fotoğrafları delil olarak gösterilmesi dikkat çekmişti.

ÖNCEKİ HABER

Evrensel ve Cumhuriyet'in davaları yarın görülecek

SONRAKİ HABER

‘Türk Telekom’da fatura emekçiye çıkmasın’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...