6 Nisan 2011 15:41

AKP’ye savcı kalkanı!

Halil Özen

Böylece AKP İstanbul İl, Tuzla İlçe, Akfrat ve Orhanlı Belde Başkanlıkları’na yapılan parasal yardımların, 2007 milletvekili seçim harcamalarının ve Greenpark’ta düzenlenen ‘AKP Kaynaşma Toplantısı’ giderleri için belediyeden yapılan trilyonlarca liralık ödemenin, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasına göre soruşturulma imkanı da kalmadı.

YARDIMLAR YASADIŞI!

Oysa, Özel Yetkili Savcı Selim Berna Altay tarafından; Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen dosyada, 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’na Muhalefet Etmek suçundan da inceleme yapılması isteniyordu.

Yasaya göre: Belediyelerin siyasi partilere bağış adı altında yardım yapamayacağı, aksi taktirde o parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca re’sen yazı ile başvurulacağı, o partinin devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesine dava açabileceği kuralı getiriliyor. Ayrıca bu kanuna aykırı davranışta bulunanların 1 yıla kadar hapis cezasi ile cezalandırılmaları da öngörülüyordu.

HAVUZ ORTAK, SUÇLAR BİREYSEL!

Akfırat Davası’nda tutuklu olarak yargılanan Akfırat Belediyesi Hesap İşleri eski Müdürü Şahin Yiğit 2005-2009 yılları arasında günlük olarak  tuttuğu ödeme çizelgelerini savcılığa ulaştırarak; belediyede kayıt dışı bir para havuzu oluşturulduğunu itiraf etti. Yiğit daha sonra “etkin pişmanlık yasası”ndan yararlanmak isteyerek hazırladığı 31 sayfalık dilekçesini savcılığa gönderdi. Bunun üzerine ikinci kez ifadesi alınan Yiğit, bu paraların bir bölümünün AKP’nin İstanbul İl Başkanlığı, Tuzla İlçe Başkanlığı, Akfırat Belde Başkanları ve üst düzey siyasilere aktarıldığını iddia etti. Dilekçesinde bölgeye 100 binlerce kamyon yasadışı döküm yapıldığını, orman arazilerine otoparklar inşa edildiğini anlatan Yiğit, işlerin yolunda gitmesini sağlamak amacyla, Eski İstanbul Valisi Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’e ve dönemin Akfırat Jandarma Komutanı Özcan Canoğlu’na tescilli devlet ormanından arazi verildiğini, dönemin İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi ve Kanlıca Orman İşletme Şefi Ömer Fürtun’un rüşvet aldıklarını, İstanbul Büyükşehirde bazı müdürlerin ‘maaşa bağlandığı’ gibi ciddi iddialarda bulundu. Tüm bu itiraflar ve mahkemeye sunulan delillerin ardından Beşiktaş Özel Yetkili Savcısı Selim Berna Altay işlenen suçların “nitelikli ” olduğuna hükmederek bu kişilerin dosyalarını 16/9/2009 tarihinde Akfırat davasından ayırdı ve soruşturulması için Tuzla Cumhuriyet Başsavclığı’na gönderdi.

AĞIR CEZA’DA ‘DELİL’, TUZLA’DA “MÜCERRET İDDİA”...

Şahin Yiğit’in itirafları ve her bir sayfasında tutuklu yargılanan Akfırat Eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’ın parafı bulunan ödeme çizelgeleri için, yine Yıldız’ın bizzat kendisinin mahkemede “Bu ödemeler 2004-2009 yılları arasında benim bilgim dahilinde olan ödemelerdir.” demesine, Şahin Yiğit’in iddilarının müfettiş raporlarında ve Jandarma Fezlekelerinde yer almasına ve bu çizelgelerin  çete davasının görüldüğü 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde delil olarak kabul edilip belgelerin orijinallerinin adli  emanete alınmasına rağmen  dosyayı inceleyen Tuzla Cumhuriyet Savcısı Aydın Özdemir iddiaların “mücerret’ (yani soyut) olduğuna hükmederek; takipsizlik kararı verdi.

İFADE ALINMADI, TEBLİGAT YAPILMADI!

Akfırat Belediyesinde oluşturulduğu müfettiş raporlarında yer alan kayıt dışı para havuzuna, itiraflara, tutuklu hesap işleri müdürünün kendi el yazısıyla hazırlanmış 5 yılı kapsayan ödeme çizelgelerine, tutuklu Belediye Başkanı’nın bu çizelgelerin doğruluğunu kabul etmesine, jandarma fezlekelerine, Eski İstanbul Valisi Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in tutuklu sanık Enes Yıldız’la dinlemeye takılan telefon konuşmalarına, Barış Güler’e tescilli devlet ormanından arazi tahsis edilmesine, hatta tapu işlemlerinde Barış Güler’in ev adresi olarak tutuklu Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’ın evini göstermesine, tüm bunların 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından delil kabul edilmesine rağmen Tuzla Cumhuriyet Savcısı Aydın Özdemir’in şüpelilierin ifadesini bile almadan ve  CMK’nın 172. Maddesine aykırı biçimde kararı taraflara tebliğ etmemesi hukukçular tarafından “skandal” olarak değerlendirildi. Kararın şikayetçilere tebliğ edilmemesi takipsizlik kararına itiraz yolunu kendiliğinden kapatmış oldu. Savcının 22/1/2011 tarihli takipsizlik kararında, aralarında kamuoyunda “sahte şeyh’ olarak tanınan Yaşar Yılmaz, İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi, Kanlıca Orman İşletme Şefi Ömer Fürtun, AKP Tuzla İlçe, belde yönetiminde görevli kişilerin de bulunduğu 19 kişinin adresinin ve açık kimlik bilgilerinin bilinmediğinin belirtilmesi de ayrıca dikkat çekiyor. (İstanbul/EVRENSEL)


KİM NEREDE NE YAPIYOR?

Tuzla Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Kırca : Yargıtay Tetkik Hakimliği’ne atandı.(Bu karardan bir ay sonra, Şubat ayının sonunda.)

Barış Güler’in babası Eski İstanbul Valisi Muammer Güler: Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı. Şu anda AKP milletvekili aday adayı oldu.

İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi : Görevi sırasında önce AKP milettevekili aday adayı, sonra Büyükçekmece AKP Belediye Başkan Aday Adayı olan Çebi atanmayınca görevine döndü. En son 27 Şubat 2011’de Başbakan’ın özel görevlendirmesiyle Çevre Orman Bakanlığı Müstaşarı olarak atandı.

Dönemin Tuzla İlçe Başkanı Şadi Yazıcı : Şu anda Tuzla Belediye Başkanı

Evrensel'i Takip Et