11 Eylül 2012 10:35

Pamuk tarlalarında geçen bir hayat

Adana’nın beyaz altınında hasat zamanı geldi. Son iki yıldır ekimi artan pamuk için toplama genellikle makine ile yapılsa da makinenin giremediği yerleri toplamak için Adana’ya işçiler gelmeye başladı. Maraş’tan gelip iki ay pamuk toplamak için Çukurova’ya yerleşen tarım işçileri, işizlik nedeniyle buraya kadar ge

Pamuk tarlalarında geçen bir hayat
Paylaş
Cumali Akkaş

Pamuk hasadının başlaması ile birlikte pamuk toplamak için Adana’ya çok sayıda işçi gelmeye başladı. Maraş’ın Çağlayancedid ilçesinden gelenlerin sayısı epey fazla. Tarlaların arasında gezerken koca bir kamyondan indirilen eşyalar dikkatimizi çekiyor. Pamuk toplamak için Adana’ya gelen beş aile beraber tuttukları kamyona yerleştirdikleri eşyalarını hızlı bir şekilde indirirken çadırı kurma işi de bir yandan devam ediyor. Çadırlar kurulacak, bir gün dinlendikten sonra iş hemen başlayacak. Gelen aileler hiçbir aile ferdini geride bırakmamış. En küçük aile ferdinden en büyüğüne kadar Çukurova’ya gelmiş. Herkes gücü oranında pamuk toplama işine katılacak. Ve toplanan pamuktan kazanılan gelir önümüzdeki kışın geçimini oluşturacak. Çadırlar kurulurken yine Maraş Çağlayancedid’ten pamuk toplamak için bir gün önceden gelen Ali Güler ile karşılaşıyoruz. Güler ile birlikte çadırlarına gidiyoruz. Başka bir yerde kurulan çadırda o gün dinlenme var, ertesi gün erkenden çalışma başlayacak. Kurdukları 3 çadırda toplam 15 kişi kalıyor. Ertesi gün iş başı yapacaklar.

SICAĞIN ALTINDA ON DÖRT SAAT

İşçiler güneşin doğması ile pamuk tarlalarına doğru yola koyuluyor. İşçiler sabah ile başladıkları pamuk toplama işinin karşıladığında topladıkları pamuğun ağırlığına göre ücret alıyorlar. Geçen sene kilo başı 25 kuruş almışlar bu sene hâlâ belli değil kaça çalıştıkları. Dümdüz Çukurova’da sıcak insanın tepesine vuruyor. Hiçbir şey yapmadan güneşin altında durmak bile hemen terlemenize ve ayakta duramaz hale gelmenize neden oluyor. İşçiler ile sohbet sırasında sıcaktan çok etkileniyoruz. Çukurova’nın sıcağına dayanmak zor. Aynı sıcağın altında, işçiler güneş batana kadar çalışmak zorunda. Toplanacak her kilo pamuk kışın nispeten rahat geçmesi anlamına geliyor. Sıcaktan etkilenmemek için bütün vücut sarılmış. Termos ile getirdikleri sudan içiyorlar serinlemek için. Ama termos da teslim olmuş Çukurova’nın sıcağına. Suyu soğuk tutmuyor, sadece içinde barındırıyor. Pamuk toplamak için Adana’ya gelen Ali Güler işçilerin durumunu özetliyor; “Maraş’ta iş imkanı yok, bizim de başka çaremiz”

KÜÇÜK ELLERİN BÜYÜK İŞLERİ

Çocuklar da büyükleri gibi başlarını kaldırmadan topladıkları pamukları çuvalların içine koyma yarışında. Çoğunun oyunu haline gelmiş pamuk toplamak. Birbirleri ile yarışıyorlar. Akşama kadar kim çok pamuk toplarsa o kazanıyor. Rabia, Nesime, Zeynep hepsi okul çağında. Okullar açılana kadar burada pamuk toplayacaklar. Onların tatili çalışmak anlamına geliyor. Topladıkları pamuklar belki de okul masraflarını çıkartacak. Çoğu pamuk tarlalarının içinde görünmüyor. Kaybolup gidiyorlar boylarından büyük pamukların arasında. Aileler ise çocukları ile gelmek zorunda olduklarını belirtiyor. Geçimleri buradan yürüyor. Çocuklar da katkı sunuyor bu bütçeye. Ağızlardan dökülen cümleler aynı; “Evimize rahatça ekmek götürebileceğimiz bir işimiz olsa ne biz çekeriz bu rezilliği ne de çocuklara çektiririz”

GEÇİM DERDİ BOY VERMEDİ

Adana’dan Karataş’a uzanan yol boyunca tarım işçilerine rastlamak mümkün. Tarlalarda çalışan işçiler buldukları su kenarlarına çadırlarını kurmuşlar. Ertesi gün Karataş’a ilerlerken başka bir işçi grubu ile karşılaşıyoruz. Burada yaklaşık 30 işçi çalışıyor. Giriyoruz tarlaya çocuklar da hiç durmadan pamuk topluyorlar. Yakup 9, İsa ise 16 yaşında. Ama İsa 10 yaşında bir çocuk kadar. Babası, “Küçüklüğünden beri çalışıyor, boy vermedi” diyerek açıklıyor durumu. Geçim derdi boy vermemiş İsa’ya.

AKP’NİN TEK İCRAATI KARA KÖMÜR

Bu tarlada çalışanların nedenleri de aynı. “Maraş’ta iş yok. Buraya gelip çalışmazsak kışın ne yeriz” diyorlar. İşsizlik nedeniyle insanlar yıllardır yerlerinden yurtlarından Çukurova’ya göç ediyor. İşçiler gün geçtikçe hayatlarının daha da zorlaştığını belirtiyorlar. Oyunu AKP’ye veren Mustafa Karagöz “Ne yalan söyleyeyim oyumu verdim AKP’ye ama vermez olaydım. Gün geçtikçe daha da yaşanmaz oldu hayatımız. İki sene üst üste ayrı fiyata pamuk topladık. Ama tüp 70 TL oldu. Bizim aldığımız ücret değişmedi. Ama her şeye zam geldi. AKP ne yaptı? Kara kömür vermekten başka bir şey yapmadı. AKP yoksula destek olur diye oy verdik ama olmadı. Seçimler yaklaşıyor. Yine kapımıza gelecekler ama artık bizim sorunlarımıza çözüm üreteceklere oy vermek lazım” diye konuşuyor. AKP’nin Suriye’ye yaptığı yardımlar ile ilgili ise Karagöz, yapılan harcamalara da tepki gösterdi. Karagöz, Türkiye’deki işsizlerin, açların ne olacağını sordu. (AdanaEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Levent Tüzel, Afyon'daki patlamayı Meclise taşıdı

SONRAKİ HABER

Kızıl akbabalar meclise taşındı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...