28 Ağustos 2018 12:56

Gazeteci Musa Özuğurlu: Türkiye ve Şam karşı karşıya gelebilir

Gazeteci Musa Özuğurlu, İdlib’e olası operasyonun konuşulduğu günlerde Türkiye’nin pozisyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Fotoğraf: Muhammed Abdullah/AA

Paylaş

Suriye ordusunun İdlib operasyonu yüksek sesle dile getirmesi başta Türkiye ile Rusya arasında olmak üzere ülkeler arasında diplomatik ziyaretlere hız kazandırdı. / Eylül’de Türkiye-Rusya-İran zirvesi Suriye gündemli olarak yapılacak, Erdoğan’ın bu konuyu merkeze alan pek çok görüşmesi gereçekleşecek.

Gazeteci Musa Özuğurlu, İdlib’e olası operasyonun konuşulduğu günlerde Türkiye’nin pozisyonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, AKP’nin Rusya ve diğer ülkelerle yaptığı görüşmelerde pazarlık masasında İdlib’in yanında Kürtlerin durumunun da olduğunu belirtti.

“Türkiye Suriye’deki herhangi bir Kürt kazanımını kendisine sirayet edecek bir tehlike olarak görüyor. Dolayısıyla Rusya ile yapılan asıl konunun bu olduğunu düşünüyorum” diyen Özuğurlu, İdlib operasyonu sonrasında “Türkiye ve Şam’ın karşı karşıya gelmesine şahit olabiliriz” ifadelerini kullandı.

Mezopotamya Ajansının sorularını yanıtlayan Musa Özuğurlu, İç savaşta 7 yılını geride bırakan Suriye’de, büyük bölümün Suriye ordusunun hakimiyetinde olduğunu belirtti. IŞİD, EL Nusra ve benzer örgütlerin bütük oranda temizlendiğine dikkat çeken Özuğurlu, “Bunların bir kısmı zaman içinde yapılan bir takım anlaşmalarla İdlib’e gönderildi. Irak bölgesinde de Deyr-ul Zor bölgesinde IŞİD hakimiyeti var. Kürt dinamiğinin Fırat Nehri’ni sınır alacak olursak, Kuzey Doğu’da hakimiyet kurduğunu görüyoruz. Bunun dışındaki yerler yönetimin hakimiyeti altında” dedi.

TÜRKİYE RUSYA’YI İKNA ETMEYE ÇALIŞIYOR

İdlib operasyonuna ilişkin Türkiye’nin yürüttüğü yoğun pazarlık trafiğini de değerlendiren Özuğurlu, İdlib’in bir düğüm noktası olduğunu belirtti. Özuğurlu, “İdlib’te çok sayıda militan var. Bunların içinde El Nusra gibi çok tehlikeli örgütler var. Hepsi El Kaide bağlantılı bu örgütler. Bunlara yönelik çok ciddi bir askeri operasyon olacak gibi görünüyor. Bunlar bir yandan Suriye’de elit olan militanlar ve Türkiye’nin birtakım kaygıları nedeniyle de Türkiye’nin tepki göstereceği bir operasyon. Çavuşoğlu ve Lavrov arasında yapılan görüşmelerin ana maddesi bu pazarlıktır. Rusya Türkiye’yi ikna etmeye çalışmıyor tam tersi Türkiye Rusya’yı ikna etmeye çalışıyor bu operasyonla ilgili olarak” diye konuştu.

ŞAM’IN KÜRTLERLE YAPTIĞI GÖRÜŞMELER

“Türkiye operasyonun yapılmasını istemiyor” diyen Özuğurlu nedenini ise şöyle açıkladı: “Çünkü İdlib’in Suriye yönetimi hakimiyetine girmesi durumunda Suriye yönetimi doğal olarak Afrin’e yönelecek. Bunun birinci sonucu Türkiye buradan çıkmak zorunda kalacak. Sonuç itibariyle Suriye’nin egemenlik alanı. İkinci sonucu ise Kürtlerin tekrar kendi doğal yerleşim yerlerine geri dönmeleri olacak. Türkiye böyle bir sonucu kabul etmeyecektir. Bunun sonucunu da Şam’ın Rojava tarafıyla yapmakta olduğu görüşmeler belirleyecek. Eğer Kürtlerle Şam arasında bir anlaşma sağlanırsa bunun anlamı şudur. Bundan sonra Kürtlerle Şam birlikte hareket edecekler ve Kürtlerin kaygılarının da giderilmesi yönünde Şam adımlar atacak. İdlib bölgesinde bu sefer Türkiye ve Şam’ın karşı karşıya gelmesine şahit olabiliriz. Bunu illa iki ordunun birbiri ile çatışması anlamında değil ama siyasi olarak böyle bir şey söylenebilir.” 

Pazarlık masasında İdlib ile birlikte Kürt başlığı olduğuna dikkat çeken Özuğurlu, “Şuana kadar 100-150 bin militan öldürüldü ve 40-50 binin daha öldürülmesi Türkiye’nin umurunda olmaz. Kürt meselesi Türkiye için olmazsa olmaz mesele. Çünkü gelecek olarak Türkiye Suriye’deki herhangi bir Kürt kazanımını kendisine sirayet edecek bir tehlike olarak görüyor” dedi. Türkiye Suriye ilişkilerinin İdlib’in durumunun netleşmesi sonrası ne olacağı sorusuna ise Özuğurlu şu yanıtı verdi: “Uluslararası hukuk açısından baktığımız zaman Türkiye şuan o bölgede Suriye yönetiminin daveti olmadan bulunuyor. Suriye’nin egemenlik haklarını ihlal ediyor. Suriye yönetimi zayıf olduğu için emrivaki bir durum söz konusu. Ama Suriye yönetimi güçlendiği anda Türkiye’nin oradan çıkmasını isteyecektir. Çatışmaya varmaz çünkü Suriye savaşır kaybedecek bir şeyi yok. Türkiye’nin kaybedecek çok şeyi var.”

SORUNUN BİR PARÇASI OLARAK TÜRKİYE

Suriye’de bundan sonra ne olacağı sorusunu da yanıtlayan Özuğurlu, “2010 yılında Suudi Arabistan, Katar, Körfez ülkeleri, Mısır ile gayet iyiydi. Türkiye bu Arap baharı sürecinde almış olduğu pozisyon nedeniyle gün geçtikçe düğümün içerisine biraz daha girdi ve kendisi dışarıdan hakim olmayı ve bunu bir fırsata çevirmeyi düşünürken tam tersi kendisi de sorunun bir parçası haline geldi. Bu nedenle Suriye politikasından geri adım atmaya başladılar. Tek kaygıları şuanda Kürtlerin elde ettikleri haklar. Geriye bir tek başlık kalıyor. Kürtler. Kürtlerle ilgili itirazlarını dile getiriyorlar. Bu politikadan da geri adım atacaklarını düşünüyorum. Çünkü saha gerçekleri bunu dayatıyor. Artık bebek doğdu ve bunu öldüremezsiniz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kararlı ve ısrarlı bir mücadele DHL’de başarı getirdi

SONRAKİ HABER

Çocuklara aldırış etmeden silahla etrafa ateş açtılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...