24 Ağustos 2018 00:49

İşçiler gidişattan şikayet etse de AKP’nin söylemlerinden etkileniyor

İstanbul İkitelli'de işçilerle döviz krizini, ABD ile son durumu ve hükümetin politikalarını konuştuk.

Fotoğraf: Google Streetview

Paylaş

Kayhan GEYİK
İstanbul

İkitelli’de çeşitli iş kollarından işçilerle yaptığımız sohbetlerde, dolar kurunun yükselişini, ABD’nin yaptırım kararlarını ve işçilerin hayatına yansımalarını ve iş yerlerindeki arkadaşlarının bu tartışmalara hangi söylemle katıldığını konuştuk. İşçiler, ülkenin gidişatından memnun değil. Özellikle işten atılma korkusu şimdiden başlamış. İşçilerle yaptığımız görüşmeler derinleştikçe AKP’li işçiler arasında da Erdoğan’ın söylemlerine rağmen gidişattan şikayet edenleri gördük. Ama krizin nedenini işçiler hükümetin politikalarından daha çok ABD’ye bağlamış duruyor ki bu da seçimlerden önce AKP ve Erdoğan etrafında vatan savunması şeklinde ifadesini bulan söylemin etkisini koruduğunu gösteriyor.

İlk olarak emekli olmasına rağmen tekstilde çalışan Erzurumlu bir işçiyle görüşüyoruz. AKP’nin Türkiye’yi 70 yıldır sürüklendiği bataklıktan çıkartmaya uğraştığı görüşünde: “Bunun için 16 yıldır AKP iyi kötü bir çaba harcıyor. Bu yüzden AKP’ye karşı olmak doğru değil.” AKP’nin ekonomik politikalarının ülkenin yararına olduğunu ileri süren işçi, emekli olmasına rağmen neden çalıştığını sorduğumuzda ise, devlet okullarındaki eğitimin niteliksiz olduğunu, kızını özel bir lisede okutmak için çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor.

ÜLKEYİ BATIRDILAR

İlaç sanayisinde çalışan başka bir işçi ise dolar kurunun işçiler içinde yakından takip edildiğini, işçiler arasında “İşten çıkartılabiliriz” diye bir söylenti dolandığını anlatıyor. Özellikle işçi servislerinde AKP ve CHP’li işçiler arasında küfürleşmeye varan tartışmaların olduğunu, AKP’li işçilerin Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu söylediklerini, CHP’li işçilerin ise İnce’nin söylemlerinden de etkilenerek özelleştirmelerden, dışa bağımlı, ithalata dayalı ekonomiden bahsettiklerini ifade ediyor. Kendisinin bu kur yükselişine dair görüşlerini sorduğumuzda ise “AKP’nin ekonomi politikaları her zaman dışa bağımlıydı ve zaten ABD gibi ülkelerden talimatla uygulanıyordu, bu talimatlarla ülkeyi batırdılar” diyor.

ERDOĞAN’DAN ÖNCE TELEFON YOKTU!

Büyük bir teksil fabrikasında çalışan bir diğer işçi ise işçi arkadaşlarıyla yaptığı tartışmayı şöyle aktarıyor: “Çalışma koşullarının kötüleştiğini, her şeye zam geldiğini söylediğimde, AKP’li işçiler bu sıkışmanın 2023’te çözüleceğini, 2023’e kadar gerekirse iki değil bir ekmek yemeleri gerektiğini söylüyor. Reis’in ABD ve İsrail’e kafa tuttuğunu, ABD ve AB’ye karşı vatan savunması yapılması gerektiğini söylüyorlar.” Tekstil işçisi, bir yandan da işçilerin geçim sıkıntısından dert yandığını ve bu gidişin kolay kolay değişmeyeceğini söylediğini belirterek “İşçiler şeker fabrikalarının satılması konusunda da AKP ile hem fikir değil” dedi. Tekstil işçisinin aktardığı Adıyamanlı işçinin sözleri ise gerçeklerle yalanların bir birine girdiğini gösteriyor. Adıyamanlı işçi Erdoğan’dan önce kimsenin yatırım yapmadığını, eskiden sadece bir evde telefon olduğunu ve 10 hanenin o telefonla konuştuğunu, şimdi ise herkeste telefon olduğunu, sağlıktan, tüp kuyruklarına kadar her konuda ülkede iyileşme olduğunu söylüyormuş.

Tekstil fabrikasında çalışan işçi arkadaşa kendi gözlemlerini sorduğumuzda ise genel olarak işçilerin doların yükselişiyle birlikte ekonominin kötüleşeceğinin farkında olduğunu ifade ediyor. AKP’li ve MHP’li işçilerin “CHP’nin durumunun zaten belli” diyerek Erdoğan dışında bir seçenek olmadığını ifade ettiklerini aktarıyor. Yine işçilerin ekonominin düzelmesi için ABD dışındaki ülkelerle ticaretin her ülkenin kendi para birimi üzerinden yapılması gerektiğine dair bir tartışmanın olduğunu söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

‘Macaristan sığınmacıları aç bırakıyor’

SONRAKİ HABER

Avustralya hükümet krizi yaşıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa