23 Ağustos 2018 00:17

Kadınlar öldürülme korkusu yaşamasın diye...

Bugün pek çok kadın çocuklarını görememe korkusu yaşıyor, ölümle tehdit ediliyor ve tüm bu nedenlerle şiddet dolu evliliğe mahkum ediliyor.

Fotoğraf: Facebook

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Boşanırsam çocuklarımı göstermez, beni öldürür.” Bu cümle tek bir kadının kurduğu cümle değil sadece. Bugün pek çok kadın çocuklarını görememe korkusu yaşıyor, ölümle tehdit ediliyor ve tüm bu nedenlerle şiddet dolu evliliğe mahkum ediliyor.

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan Sarıgül Hamarat da çocuklarını görememe ve öldürülme korkusu yaşadığı için bir türlü boşanamıyordu eşi Yunus Hamarat’tan. Yine şiddet dolu bir tartışmanın sonrası balkondan kaçarak karakola sığınmış ve sığınma evine gitmişti. 3 gün sonra eşinin ısrarları ve “Hiçbir şey yapmayacağım, çocuklar için dönsün, onlar çok kötü” sözleri üzerine evine dönmüş. ‘Konuşmak için’ gittikleri ormanlık alanda arabanın torpido gözündeki silahı alarak intihar ettiğini iddia etti Yunus Hamarat. Ama ailesine göre bu bir intihar değil cinayetti.

Sarıgül’ün cenazesi kaldırılırken imamın ‘hakkınızı helal ediyor musunuz’ sorusuna yakınları “Asıl o bize hakkını helal etsin, onu koruyamadık” haykırışlarıyla yanıt vermişti. Bu haykırışlardan biri de Sarıgül’ün ablası Özgül Dilek’e aitti. Yıllarca Sarıgül’ün yaşadığı şiddete şahit olan, “Ayrıl” dediğinde “Beni öldürür, çocuklarımı göstermez” cevabını alan abla Dilek özellikle 6-7 senedir artan şiddete de şahit olmuş. “Müdahale ettiğimiz, şiddetten kurtulması için ona destek olduğumuz zamanlar da oldu” diyen abla Dilek, 20 yıllık evli olan ve 3 çocuğu olan Sarıgül’ün  ölümünün cinayet olduğunu ama eşi tarafından intihar süsü verildiğini düşünüyor.

BALKONDAN KAÇIP SIĞINMA EVİNE GİDİYOR

“Biz intiharı asla kabul etmiyoruz. Şayet otopside intihar çıksa dahi bunun planlı bir şey olduğunu ve intihar etmeye zorlandığını düşünüyoruz” diyen abla, Sarıgül’ün ölüme mecbur bırakıldığının altını çiziyor ve yaşananları anlatıyor: “Sarıgül boşanmak için, Çerkezköy adliyesine boşanma dilekçesi veriyor. Bu adam zaten yıllardır aldatıyor ve şiddet uyguluyor. Yaşamış oldukları birçok olumsuz durum var. Yunus Hamarat’ın başka bir kadından çocuğu bile var. Sarıgül de aldatıldığını ispat edip boşanabilmek için dedektif tutuyor. Dedektif Sarıgül’e para ile ilgili bir mesaj atıyor. 4 Ağustos günü mesajı gören Yunus, Sarıgül’e şiddet uyguluyor, onu tehdit ediyor. ‘Onunla bir şey yaşadın mı’ diye Sarıgül’ü ölümle tehdit ediyor.  Sarıgül’e silah çekiyor, “Benden boşanamaz, ‘Yunus parayı buldu da karısını boşadı’ dedirtmem. Beni boşarsa öldürürüm’ diyor. O sıra bir anlık boşluktan yararlanan Sarıgül kaçarak ağabeyinin evine gidiyor. Yeğenimiz evde ve evin balkonuna saklanıyor. Yunus, kardeşim Alican’ın Sarıgül’ü sakladığını düşünerek dışarıdan hakaretler ediyor Alican’a ve gelinimize. Bir de silah sıkıyor eve.”

‘ÇOK PİŞMANIM’ SÖZLERİ

Sarıgül’ün daha sonra sığınma evine gittiğini, o sığınma evindeyken eşi Yunus’un çocukları alarak Alican’ın evine gidip “Çok pişmanım, evine çocuklarına dönsün. Ne isterse yapacağım” dediğini anlatıyor. “Pazartesi günü Alican ve diğer kardeşlerim Sarıgül ile konuşmaya sığınma evine gidiyor, Alican’ın onu sahiplenebileceğini düşünen Sarıgül de sığınma evinden kendi isteğiyle çıkıyor. Önce ağabeyinin evine oradan da kocasının iknasıyla kendi evine gidiyor. Evine döndükten sonra 40 dakika evde kalıyorlar, çocuklarını öpüyor “Babanla bir şey konuşacağız”diyerek evden ayrılıyorlar. Yunus ormanlık alana götürüyor Sarıgül’ü ve onun anlatımına göre Sarıgül arabadaki silahı alıp kendini arabanın dışında vuruyor.”

İNTİHAR DEĞİL CİNAYET

Yunus Hamarat’ın karakolda verdiği ifade ile savcılıkta verdiği ifadenin çelişkili olduğunu söyleyen Dilek, “Bir insan konuşmak için eşini niye kuş uçmaz kervan geçmez bir yere götürür, niye ambulansı, polisi değil de akrabalarını çocuklarını arar, ‘Sarıgül intihar etti, cenazeyi gelin alın’ der. İlk verdiği ifadede silahı kendisinin Sarıgül’e verdiğini, ikinci ifadede ise Sarıgül’ün silahı arabadan aldığını söyledi. Sarıgül arabada silah olduğunu nereden biliyordu, çocukları için ayrılmayan bir kadın niye kendini öldürsün?​” sorularını soruyor.

Sarıgül’ün evden çıkarken büyük oğluna “Çabuk, Alican Dayını ara, haber ver” dediğini de ekleyen Dilek, “Bir insan konuşmak için eşini dışarı çıkarır, ama niye kimsenin olmadığı ormanlık alana götürür” diyerek yaşanan olayın planlanmış olduğunu dile getiriyor.

‘HERKESİN SESİ 'SARIGÜL' DİYE ÇIKMALI’

Eşini, sevgilisini öldüren erkeklere aşırı sevgi indirimi, pişmanlık indirimi yapıldığını belirten Dilek “Biz hiçbir şekilde indirim yapılmasını istemiyoruz. Yıl 2018, kadınlar hâlâ öldürülüyor, binlerce Sarıgül var bu hayatta ve ben konuşurken bir kadın daha öldürülmüş olabilir. Biz buna “Dur” demedikçe bunlar devam edecek. Herkes Sarıgül olmalı, herkesin sesi Sarıgül diye çıkmalı ki Yunus cezaevinde kalmalı. Biz bir tane daha Sarıgül, Özgecan, Münevver olsun istemiyoruz. Hiçbir kadın dışarı çıkarken korku yaşamasın, boşanmak isterken öldürülme korkusu yaşamasın ya da öldürülmesin.”

ÖNCEKİ HABER

Filistinsiz ‘Filistin-İsrail anlaşması’ planında takvim belirlenmedi

SONRAKİ HABER

Hayvana şiddet ve istismarda ceza paraya çevrilmemeli, ertelenmemeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...