17 Ağustos 2018 16:21

Kocaeli’de deprem paneli: Çözüm bilimsel yaklaşımda

17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü kapsamında Değirmendere sahilindeki amfi tiyatroda, 'Dünden Yarına Deprem Gerçeği' başlıklı panel düzenlendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü kapsamında dün Değirmendere sahilindeki amfi tiyatroda, TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu  halka açık bir panel gerçekleştirdi.

"Dünden Yarına Deprem Gerçeği" başlıklı panele İMO İstanbul Şube Başkanı İnşaat Mühendisi Nusret Suna, Kocaeli Üniversitesinden Jeofizik Mühendisi Metin Aşçı, Jeoloji Mühendisi Özkan Coruk ve Depremzede Emine Cebeci ve depremde 2 bacağını kaybeden dünya dalış rekortmeni Ufuk Koçak  konuşmacı olarak katıldı.

'YANLIŞ BİLGİLER ÖĞRETİLİYOR'

1999 depreminde 2 bacağını kaybeden Ufuk Koçak "1999 depremi 45 saniye sürdü ve bize 45 yıl gibi geldi. Gerçi benim kaldığım bina bi süre kadar bile ayaka kalamadı. Daha önce bize öğretilen 'kapı altları ve kiriş altına girin' bilgisini uyguladım, kapı altına girip kollarımı karşıya dayadım, bina kirişleri altında kaldım. Uzun süre ayaklarım göcük altında kaldığından kangren oldu ve kesildi. Bir koltuğun neden olduğu boşluk sayesinde hayatta kaldım. Meğer gelişmiş ülkelerde binalar yıkılmadığı için ufak tefek eşyalar üzerlerine devrilmesin diye bu hareketi yaparlarmış, oysa bizde kirişin kendisi yıkıldığı için yanlışmış. Yanlış bilgi yüzünden ölebilirdim. Yıkılan binalarda hayat üçgeni denen boşluklar olduğu öğretilmeliydi. Depremde yıkılan binalar sadece insanları öldürmedi, geride kalanlarda da ağır yaralar ve travmalar yarattı" dedi.

'BİLİMDEN UZAKLAŞMAK ÖLDÜRÜR'

Jeoloji Mühendisi Dr. Özkan Coruk, depremin doğal bir olay olduğunu ve zamanının kesin olarak belirlenemeyeceğini, ancak doğru zemin etüdü, uygun projelendirme ile ölümlerin engellenebileceğini ifade etti. Coruk, çözümün bilimde olduğunu ifade ederek, "Giderek bilimden uzaklaşılıyor, bilimin yerini  komplo teorileri alıyor. 1999 depreminin Amerikalıların ürettiği gibi bir iddia ortaya atılıyor ve bu bilime aykırı. Bu faylar ancak büyük nükleer patlamalardan etkilenebilir ve bunun hemen yanımızda çaktırmadan yapılması bugün açısından mümkün değil. Gerçeğe bilim yolu ile ulaşamazsak çözüm bulamayız" dedi.

'MÜHENDİSLİK İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR'

İnşaat Mühendileri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise yapıların depremde hasar almaları olası olduğunun ancak doğru projelendirilmiş ve projeye uygun imal edilmiş binalardan insanların sağ çıkacağına vurgu yaptı.

İmar affının bilim ve tekniğe aykırı olduğunu, yapı güvenliğine ve kanunlara aykırı binaların belirli bir bedel karşılığında affedileceğini ve bunun kanunsuz ve ahlaka aykırı olduğunu ifade eden Suna "Mühendislik mesleği itibarsızlaştırılıyor ve projelere alelade bir kağıt mühendisin imzasına da sıradan bir bürokrasi gözü ile bakılıyor" dedi.

Suna deprem toplanma alanları ile ilgili yetkililerin yaptığı açıklamalarda İstanbul için iki binli sayılardan bahsedildiği ancak bunların okul ve cami bahçeleri ile boş parseller olduğununu aktardı. Gerçek deprem toplanma alanlarının deprem sonrasında barınma, temizlik, sağlık gibi ihtiyaçların karşılanması için gerekli alt yapı olanaklarına sahip geniş alanlar olduğuna dikkat çeken Suna, İstanbul için bu tür alanların imara açıldığını hatırlattı.

Suna, yapı denetimi yapanın denetim bedelini denetlediği şirketten almasının denetim sürecinin sağlıklı yürütülmesine engel olduğunu da dile getirdi.

'KENT DÖNÜŞMÜYOR, RANT BÖLÜŞÜLÜYOR'

Nusret Suna, "Kentsel dönüşüm, bir yerleşim alanında yapı güvenliğini, altyapı, ulaşım, sağlık, çevre, sosyal  hizmetler gibi konularda iyileştirme amacıyla yapılır" dedi. Ülkemizdeki işleyişinin ise inşaat rantına odaklı olduğunu söyleyen Suna, parsellerin yıkılıp yerine yüksek ve pahalı binaların yapıldığı fakat altyapı, ulaşım gibi her şeyde daha kötü sonuçları olan bir süreç olarak işletildiğini aktardı.

'HAZIRLANMAYI BİLMİYORUZ'

Jeofizik Mühendisi Dr. Metin Aşçı da "1999 depremi için yıllarca 'Hazırlıksız yakalandık' dendi. Arandan 19 yıl geçti ve yine bilime tekniğe aykırı binalar yapılıyor, yine imar affı, yine mühendis odaları etkisizleştiriliyor ve 19 yıl sonra bugün deprem olursa yine hazırlıksız yakalanacağız. Bu gidişle 30 yıl sonra da hazırlıksız yakalanacağız… Galiba biz hazırlanmayı bilmiyoruz" dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Borcun bedeli artıyor

SONRAKİ HABER

Finlandiya Yüksek İdare Mahkemesi’den Google kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...