16 Ağustos 2018 09:55
Son Güncellenme Tarihi: 16 Ağustos 2018 09:59

KESK: Krizden çıkış yolu emekçilerin çıkarları gözetilerek aransın

KESK, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara dair dün engellenen basın açıklamasını Eğitim Sen 2 No'lu şubede yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

KESK, dün Ulus Heykeli önünde engellenen 'ekonomik kriz'e ilişkin açıklamasını basın toplantısı ile gerçekleştirdi. Eğitim Sen Ankara 2 No'lu şubede yapılan açıklamada, “Krizin faturasını krize neden olanlar ödemelidir” dendi. Açıklamayı okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Kahraman, Türkiye'nin AKP'nin yanlış politikaları ile krize sürüklendiğini ifade ederek, “Krizden çıkış emperyalist güçlerin, uluslararası tekellerin, çok uluslu şirketlerin isteklerine boyun eğmekte değil halkın genel çıkarını gözeten emekten yana kamucu bir anlayışı hayata geçirmekle mümkündür” dedi. Kahraman, en büyük ekonomik kaybı dolar bazında yüzde 42 ile asgari ücretlinin yaşadığını söyledi.

EN BÜYÜK KAYIP YÜZDE 42 İLE ASGARİ ÜCRETLİDE YAŞANDI

Kahraman, “16 yıldır ülkeyi yöneten AKP temsilcileri 'ekonomik savaş içerisindeyiz' propagandasıyla krizin nedenini çarpıtarak sorumluluklarını gizlemeye çalışmaktadır” dedi.

Yandaş medyanın da körlerle sağırları oynadığını söyleyen Kahraman, uzun zamandır pazarların yangın yeri olduğunu dile getirerek “Yılbaşından bugüne kamu emekçilerinin kayıpları dolar bazında yüzde 18, avro bazında yüzde 11, emeklilerin dolar bazında yüzde 37, avro bazında yüzde 32 oranındadır. En büyük kayıp ise asgari ücretlilerde yaşanmaktadır. Temmuz ayında çıkan 'enflasyon açığı' ile asgari ücretlilerin kayıpları dolar bazında yüzde 42, avro bazında yüzde 37'dir” diye konuştu.

YENİ EKONOMİ MODELİNDE YÜZDE 99'U OLUŞTURAN HALK YOK!

Bu krizin yoksulu daha yoksul zengini daha zengin hale getirdiğini söyleyen Kahraman, dövize endeksli borçlanmanın 460 milyar dolara yükseldiğini hatırlattı. Kahraman, “Krize karşı iktidarın açıkladığı '100 Günlük İcraat Metni' ve 'Yeni Ekonomi Modeli' çözümden uzaktır. Bu modelde bol laf, bol şema dışında hiçbir yenilik yoktur. Bu model yüzde 1'in modelidir, içinde yüzde 99 yoktur” diye konuştu.

KRİZDEN ÇIKIŞTA HALKIN ÇIKARLARI GÖZETİLSİN

Krizden çıkmak için taleplerini sıralayan Kahraman, Türkiye'nin refahının barışta olduğunu ifade ederek “Kamu kurum ve kuruluşlarında liyakatsiz, yandaş ve israfa yol açan yönetim anlayışı derhal terk edilmeli ve kanun dışı harcamalar idarelere rücu edilmeli, mali denetim ve disiplin sağlanmalı. Varlık fonu, kredi garanti fonu savunma sanayi fonu gibi kamuoyunun denetiminden kaçırılmış uygulamalar sonlandırılmalı. İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere verilmelidir. İstihdam ve üretimi sağlayacak adımlar atılmalıdır. Rant, faiz ve sermaye gelirleri vergilenmelidir” dedi.

Türkiye'nin uzun yıllardan beri dışa bağımlı olduğunu söyleyen Kahraman, yaşanan her krizin ülkenin ve halkın birikimlerini yok ettiğini dile getirerek, “Krizden çıkış emperyalist güçlerin, uluslararası tekellerin, çok uluslu şirketlerin isteklerine boyun eğmekte değil halkın genel çıkarını gözeten emekten yana kamucu bir anlayışı hayata geçirmekle mümkündür” diye konuştu.

AKP'NİN 'MİLLİ'LİĞİ ABD'YE DEĞİL HALKA!

KESK EŞ Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise hükümetin hem 'milli'lik söylemlerini kullandığını hem de Türkiye'nin kaynaklarını dolar üzerinden değerlendirdiğine dikkat çekerek, “Gerçekten AKP Hükümetinde bir ABD karşıtlığı varsa, bugün Türkiye'de ABD ile devam ettirilen askeri anlaşmalar, üsler meselesine de AKP'nin sesini çıkarmaması bu siyasal krizin göstermelik olduğunu ortaya koyuyor” dedi.

Emekçilerin giderek yoksullaştığını dile getiren Bozgeyik, acil taleplerinin hem asgari ücretin, hem toplu iş sözleşmesinin biran önce yapılması ve ekonomik kayıpların giderilmesi olduğunu belirtti. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Prostat ve diyabet ilacı kullananlar mağdur!

SONRAKİ HABER

TMMOB Kocaeli İKK: Deprem öldürmez, bilim dışı uygulamalar öldürür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...