14 Ağustos 2018 12:26

'Kadının can güvenliğini sağlayan bu yasadan vazgeçmek mümkün değil'

Avukat Leyla Süren, kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik 6284 sayılı yasanın hedefe alınmasını değerlendirdi.

Avukat Leyla Süren | Fotoğraf: MA

Paylaş

Kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için 2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı yasa, erkekleri mağdur ettiği gerekçesiyle hedefte. Geçtiğimiz günlerde “Aile Platformu” adı altında bir grup tarafından yasanın kaldırılması için yapılan eylem üzerine 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasayı değerlendiren Avukat Leyla Süren, “Kadının can güvenliğini sağlayan bu kanundan vazgeçmek veya geri adım atmak mümkün değildir” dedi.

Pek çok kadın platformunun yanı sıra, 300’e yakın kadın örgütünün üye olduğu Şiddete Son Platformunun 2011 ve 2012 yıllarında ortaya koyduğu mücadele sonucu 8 Mart 2012’de kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa şiddet gören veya görme tehlikesi altında yaşayan kadınları ve aile bireylerini korumaya dönük koruyucu ve önleyici içeriyor.

‘7-8 KİŞİNİN DÜŞÜNCESİ VE EYLEMİ DEĞİL’

Yasaya karşı tepkilerin yeni olmadığına, aksine 2 yıldır iktidarın ve iktidarın fikrine yakın erkeklerin hedefinde olduğuna dikkat çeken Avukat Süren, “6284’ün kaldırılmasını isteyenler kadın-erkek eşitliğini hedef alıyor. Bu 7-8 kişinin düşüncesi ve eylemi değil. Türkiye kadın hareketinin çok uzun emeği ve mücadelesi sonucunda oluşan 6284’ün değişmesi söz konusu değil. Kanun, kadınların can güvenliğini sağlıyor. Bu nedenle vazgeçmek ve geri adım atmak mümkün değil” dedi.

‘ASIL AMAÇ ŞİDDETE UĞRAYAN TARAFI KORUMAK’

Kanunun ‘erkekleri mağdur etmesi’ gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Süren, “Bu kanun şiddete uğrayan tarafın şiddet uygulayan kişiden uzaklaştırılmasını düzenleyen bir kanun” dedi. Süren, yasanın önemine dair de şunları dile getirdi: “Kanun, alkol ve uyuşturucu kullanarak aynı ortama gelen kişinin o ortamdan uzaklaştırılmasını düzenliyor. Ya da meslek icabı dahi olsa aynı çatı altında bulunduğu kişiyi silahla tehdit ediyorsa, silaha el konulmasını düzenliyor. Şiddet gören ya da görme ihtimali yüksek olan, ısrarlı takip ve tehdit altında olan birinin korunması neden istenilmez? Neden erkekler bu kanundan mağdur olsunlar ki? Şiddet ve tehdit etmeyen, mağdur etmeyen hiç kimseyi bulunduğu ortamdan uzaklaştırmak mümkün değil. Bu kanun mağdur olan insanları korumak için yapılmış bir kanundur.”

‘İHMALLER KADINLARI ÖLDÜRÜYOR’

Yasanın kaldırılmasını isteyenlerin söylediklerinin aksine yasada hâlâ eksik noktalar olduğunu dile getiren Süren, polislerin görevlerini iyi yapmadığı konusunda şikayetler aldıklarını söyledi. “Kanunun kolluğa verdiği görevleri kolluk bir şekilde yerine getirmekte gecikiyor ve imtina ediyor” diyen Süren, ihmal sonucu her sene çok sayıda kadının öldüğüne dikkat çekti. Yasanın uygulamadaki eksikliklerini gidermek için bir irade ortaya koymak gerektiğini kaydeden Süren, “Kanunun kaldırılmasını isteyen ve bu şekilde yayın yapan kuruluşlar kabul edilemez. Kadın hareketi bir adım geriye atmayacak. Çünkü çok büyük mücadele sonucunda bu aşamaya gelindi” dedi.

‘DAHA KAPSAMLI ÇALIŞMALIYIZ’

Kadın hareketi olarak 6284 sayılı Kanunun yanı sıra Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocukları Koruma Kanunu’nun da ısrarla uygulanmasını istediklerini ifade eden Süren, “6284 ile ilgili 152 kadın örgütü bir açıklama yayınladı. Ben bu açıklama ile kadın hareketinin daha da güçlendiğini düşünüyorum. Ama kadına yönelik şiddet ve istismar konusunda daha kapsamlı çalışmamız gerekiyor. Kadınlara birer elma şekeri gibi uzatılan kanunları da gördük. Kadın yararına yapılıyormuş gibi gösterilen düzenlemeler üzerinden beyaz örtüyü kaldırıp topluma göstermemiz lazım. Kadının yalnızlaştırılmasına kesinlikle izin vermememiz lazım” dedi. (MA)

ÖNCEKİ HABER

İnşaat Mühendisleri Odası: Türkiye ve İstanbul depreme hazır değil

SONRAKİ HABER

Bakan Albayrak: Dolar güvenilirliğini yitirmiştir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...