Bakan yeni, sistem eski… Eğitim Sen: LGS’yle devam kabul edilemez

Eylem NAZLIER
İstanbul

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ‘LGS’yle bir yıl daha devam edeceğiz’ açıklamasını Evrensel'e değerlendiren Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, öğrencileri mağdur ettiği açık olan Liseye Geçiş Sınavı (LGS) sisteminin bir yıl daha devam edecek olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğle özel okullar ve özel meslek liselerine verilecek büyük teşviği de değerlendiren Bozdoğan, bunun kamu kaynaklarının sermayeye fonlanması olduğuna vurgu yaptı.

Yeni Bakan Ziya Selçuk’un açık bir şekilde yanlışlığını bildiği LGS’yle devam edileceğini açıklamasının kabul edilir bir durum olmadığını belirten Bozdoğan “Milli Eğitim Bakanı, liseye geçiş sistemiyle ilgili kapsamlı bir tartışma yürütüleceğini, konunun taraflarıyla bunun ayrıntılı bir biçimde değerlendirileceğini, akademiyle ayrıntılı bir şekilde tartışılacağını ifade etmiş olsaydı çok daha makul bir açıklama olurdu” diye düşündüklerini ifade ederek  “Okullar nitelikli, niteliksiz olarak ayrılıyor daha önemlisi de sadece yüzde 10’luk bir bölüm sınavla öğrenci alıyor. Bunun da sadece yüzde 62’lik kısmının akademik eğitim veren kurumlar olduğu ortada.  Bakanın, bütün bu veriler ortadayken bir yıl daha devam edeceğiz demesi kabul edilir olmadı” diye konuştu.

Eğitimde bir ilke ve yönelim belirlenmesi gerektiğini anlatan Bozdoğan  “Bizim açımızdan yönelim çok net. Her öğrencinin istediği okul türünde, istediği okulda eğitim almasını sağlayacak orta öğretime geçiş sisteminin kurgulanması gerekiyor. Bunun kurgulanması için de bakanın öncelikle okullaşma politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Okullaşma politikasının değişmesi gerekiyor” dedi.  

‘MEB’İN İSTEĞİYLE ÖĞRENCİ TERCİHLERİ UYUŞMUYOR’

Türkiye’de okullaşma politikasının öğrencilerin ilgileri, istekleri, yetenekleri, tercihleri ve gereksinimlerine göre değil, daha siyasal iktidarın ve bakanlığın politik gereksinimlerini karşılayacak şekilde tesis edildiği için öğrencilerin beklentileriyle uyuşmadığına vurgu yapan Bozdoğan “Veriler açık bir şekilde öğrencilerin akademik eğitim almaktan yana olduğunu gösteriyor. Ancak bakanlığının okullaşma politikası daha çok meslek liseleri ve imam hatip liseleriyle şekilleniyor. İkinci önemli nokta ise okullaşma politikasında eğitime erişebilirlik. Oluşan okullaşma politikasının ardından öğrencilerin bu okullara yerleştirilmesine  dönük bir sistemin tartışılması gerektiğini anlatan Bozdoğan “Ancak  Türkiye’de sistem tersinden işliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, politik saiklerle okullaşma politikasını belirliyor. Örneğin bu seneki LGS sistemi tam da böyleydi. Milli Eğitim Bakanlığı çok sayıda meslek lisesi ve imam hatip lisesi açtı. Bu meslek lisesi ve imam hatip liselerine öğrenciler gitmeyince öğrencileri oraya göndermenin bir aracı olarak sistemi değiştirdiler. Bizim yeni bakana önerimiz bunun olması gerektiği gibi bilimsel yöntemlerle tartışılarak, çocukların ilgileri, istekleri, yetenekleri ve gereksinimlerine uygun erişebilir okullar üzerinden bir ortaöğretim sistemine geçiş sistemi acil olarak tasarlanabilir.”

BAKAN SELÇUK’UN AÇIKLAMALARI

Eğitim editörleriyle buluşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

■ LGS’yle bir yıl daha devam edeceğiz

■ İhtiyaç temelli bir müfredat gerekiyor. İmam hatipli ya da olmayan; hepsi benim çocuklarım. Bir çocuğu zorla bir yere yerleştirmek gibi bir derdimiz yok.

■ Temel liseler için yasal süreç devam edecek, kapanacak.

■ Derdimiz şu anda müfredat değil. Çocuklarımızın insan olarak Atatürk’le tanışmasını istiyorum.

■ Özel okul konusunu, haftaya inceleyeceğiz. KDV yüzde 1’e insin, destekliyorum. Ancak özel okullara yatırım yapmayacağım. Teşviklerle ilgili de bir politikamız olacak. Asıl fukara çocuklar için çalışacağız, bir program hazırlıyoruz.

‘KAMU KAYNAKLARI SERMAYEYE FONLANIYOR’

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürülüğe giren özel okullara ve özel mesleki ve teknik anadolu liselerine yönelik teşviği de değerlendiren Bozdoğan “Özel meslek liselerine yapılan yardım miktarlarına baktığında, normal özel okullara yapılan yardımdan fazla olduğunu göreceksiniz. Bu da bakanlığın ve  siyasal iktidarın politik tercihini gösteriyor. Bakanlık tercihini açık bir şekilde sermayeden kullanmış durumda. Kamu kaynaklarının, kamu gereksinimleri için kullanılması gerekirken, devlet okullarındaki öğrenciler için kullanılması gereken genel bütçeden karşılanan bu gelirin özel okullara bu şekilde transfer edilmesi tamamen yanlıştır” dedi.

Özellikle OSB içerisinde ve dışında özel meslek liselerine yapılan yardımın kendisinin de sermayeye bir taraftan öğrencilerin ucuz iş gücü olarak kullandırılıp, diğer taraftan sermayenin fonlanmasının bir aracı olduğunu belirten Bozdoğan “Hele hele Türkiye’nin yaşadığı kriz ortamı da değerlendirildiğinde böylesi bir dönemde bu yardımın bu şekilde yapılıyor olması doğru değil. Ama iktidarın siyasal politik tercihlerini göstermesi açısından ilginç örnek. Ayrıca Milli Eğitim Bakanın özel okullara yatırım yapmayacağını söylediği günün ertesi günü bu tebliğlerin yayınlanması da ayrı bir tezatlık” diye konuştu.

Özel okullara 75 bin öğrenci teşviği

LGS sonuçları öğrenci ve velilerin akademik eğitim istediğini gösterdi