11 Ağustos 2018 12:56

Emek Partisi MYK: Servetlerini katlayanlar fedakarlık beklemesin!

Emek Partisi (EMEP) Merkez Yürütme Kurulu, (MYK) doların yükselişi ve TL'nin erimesi sonrası bir açıklama yayımladı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Doların yükselişi ve TL’nin değer kaybı sonrası emekçiler yüzde 20 fakirleşirken Erdoğan ve iktidar bloku da “milli mücadele” çağrısı yaparak kırizin maliyetini emekçilere fatura etmeye girişti. Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası bir açıklama yayımlayan Emek Partisi (EMEP) “Krizi kimler yarattıysa faturasını onlar ödesin” dedi.

24 Haziran seçimlerine gelene kadar hazinenin boşaltılması, dış borçların artması pahasına ötelenmiş bir finansal krizin eşiğine gelindiğine dikkat çeken EMEP açıklamasında, ekonomik göstergelerin seçimlerden hemen sonra böyle bir akıbetle karşılaşılacağının işaretini verdiğini belirtti. “Türk lirasının hızla değer kaybetmesi enflasyon oranının yükselmesine de yol açarak krizin belirtilerini şiddetlendiriyor” denilen açıklamada, “Finansal krizin aynı zamanda sınai bir krizle birleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu ve bu durumun sonuçlarının emekçiler için oldukça ağır olacağı ortada. Kriz kapitalizmin yapısal bir sorunudur. İster genel ister bölgesel nitelikte ortaya çıksın, tekelci sermaye krizi derinleştiren, tetikleyen, krizin öğelerini biriktiren bir yapıda olmuştur. Bugün ülkemizde yaşanan ekonomik daralmanın nedeni de tekelci sermayenin politikalarından bağımsız değildir” denildi.

AKP POLİTİKALARI KRİZ SÜRECİNİ DERİNLEŞTİRMİŞTİR

16 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının izlediği politikaların kriz sürecini derinleştirdiğini ve daha büyük tahribatlar yaratacak bir yol izlediğinin altını çizen EMEP açıklamasına şu ifadelere yer verildi: “Çıkarlarını sadakatle temsil ettiği tekellere devlet eliyle sağlanan olanaklar, yabancı sermayeyle kurulan ortaklıklarla girilen yap, işlet, devret protokollerinde yerli şirketlerin kayıp ve borçlarına hazine teminatları; halkın ortak malı olan arazilerin, ormanların, derelerin, SİT alanlarının inşaata, HES yapımına vb. açılması, tarımsal üretimin giderek çökertilmesi bugün yaşadığımız tablonun ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Bugün bu politikaların sonucunda hazine boşalmış, vadesi gelen borçlar ödenemez hale gelmiş, birçok tekel de borç yapılandırması veya vadelendirilmesi gerekçesiyle pazarlık sırasına girmiştir.”

SORUN EKONOMİNİN ABD’YE BAĞIMLI OLMASINDADIR

AKP’nin krizi bir lütfa çevirme derdinde olduğu değerlendirmesini yapan EMEP açıklamasında, “Rahip Brunson üzerinden Türkiye ile pazarlığa girişen ABD’nin dayattığı ekonomik ve politik yaptırımlar böyle bir imkana da kapı açar niteliktedir. Her zamanki gibi, liranın değerinin düşmesinin ve ve ekonomik krizin “dış güçlerin”, “dolar lobisinin”, ABD komplosunun eseri olduğu söylenerek halktan bir kez daha AKP ve Saray iktidarı etrafında birleşmesi istenmektedir. Her alanda izlenen yanlış politikalar gibi iktidarın ekonomi politikası duvara toslamıştır. Sorun, Rahip Bronson için yapılan pazarlıkta anlaşılamadığı için ABD’nin yaptırımlar uygulaması değildir. Sorun ekonominin oradan gelecek herhangi bir yaptırımda sarsılabilecek kadar ABD ile bağımlı olmasındadır. Nitekim ekonomik fay hatları böyle bir bağımlılık ilişkisinin doğal sonucu olarak kırılganlaşmıştır. Bu kriz karşısında ABD’ye efelenmek dışında siyasi iktidarın yapacağı hiçbir şey yoktur” ifadelerini kullanıldı.

BÜTÜN EMEKÇİLERE ÇAĞRI: ULUSLARARASI TEKELLERE VE ERDOĞAN’A DUR DİYELİM

“Seçimlerden yeni çıkmış ve hemen tek adam rejimini inşaya girişmiş olan ittifak iktidarı şimdiden halka fedakarlık çağrısı yapmaya başladı” denilen açıklamada son olarak şu çağrılara yer verildi: “Halkın elindeki dolarları, yastık altı birikimlerini Türk Lirasına çevirme çağırısı yapılarak, ekonomik kriz de yine bir seferberlik konusu haline getiriliyor. Devasa boyutlardaki dış borçların yükünü emekçilerin üstlenmesi, kemer sıkma politikalarına karşı sessizce katlanmaları ve tekellerin dar boğazı aşması için kredi muslukları açılırken yoksulluğa, aşırı fiyatlanma ve zamlara, işsizliğe boyun eğerek ve iktidara biat etmeleridir aslında. Ancak bıçak şimdiden kemiğe dayanmış durumdadır ve halkın tekellerin borcunu ödeyecek tek “cent”i bile yoktur. Bu krizin yükünü kim yaratmışsa o ödemelidir. Kişisel servetleri liranın değerinin düşmesiyle bir gecede katlanan büyük sermaye sahipleri, bakanlar kurulunu böyle bir sermayenin temsilcilerinden oluşturan ve kendisi de bir holding zihniyetiyle örgütlenen siyasi iktidar, eş dost akraba kayırıcılığıyla palazlanmış şirketler servetlerine servet katarken halktan fedakarlık bekleyemezler. Erdoğan ve hükümetinin bugüne kadar aldığı ve bundan sonrada alacağını söylediği tedbirler, başta kendi yandaşları olmak üzere yerli ve yabancı tekellerin çıkarlarını korumayı esas almaktadır. Fedakarlığı halktan istemekte ve ekonomideki kötü gidişatın faturasını halka kesmektedir. Bütün işçi ve emekçileri bu gerçeği görerek yerli ve yabancı tekellere ve Erdoğan’a dur demeye çağırıyoruz. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Özgür Özel: İmza veren de vermeyen de CHP'lidir ve kardeştir

SONRAKİ HABER

70 yaşında iş cinayetinde hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...