Kürt sorunu cezaeviyle çözülmez

İKTİDAR SALDIRIYOR

Başta Kürt sorunu olmak üzere AKP’nin her alanda daha fazla saldırganlaştığını ifade eden İmrek, HDK’nin eksikliklerini tamamlamamış olmasına karşın iyi işler de yaptığını belirterek, “Kürt sorunu başta olmak üzere emek sorununa da değinerek barış talebini yükseltiyoruz” dedi. Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatan İmrek, yerel seçimlerin kazanılması için en küçük birimlerden başlanarak etkili bir çalışmanın sürdürülmesi gerektiğini anlattı. 1 Eylül Dünya Barış Günü için HDK’nin yaptığı eylem ve etkinlere değinen İmrek, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelere nasıl bakılması gerektiğinin 1 Eylülde ortaya çıktığını hatırlattı.

HDK ÖNEMLİ GÖREVLERİ VAR

Suriye meselesinde AKP propagandasına karşın Türkiye halklarının dış müdahaleye karşı mücadele yürüttüğünü söyleyen İmrek, barış yönlü bir mücadelenin halklar tarafından ortaya çıkarıldığının altını çizdi. Roboskî Katliamı’nda Başbakanın tutumunu da hatırlatan İmrek, vekillerin linç edilmesi, Sevag’ın ölümü ve Şerzan Kurt’un katilinin serbest bırakılmasının yargının hükümet tarafından yönlendirildiğini gösterdiğini belirtti. 10 Eylülde İstanbul’da gazetecilerin mahkemesini geniş katılımlı şekilde takip edeceklerine vurgu yapan İmrek, Kürt hareketinin ve Türkiye emekçilerinin HDK’ye biçtiği rolün önemli olduğunu ve bu önemin önlerine ciddi görevler koyduğunu kaydetti. HDK olarak birinci yıllarını doldurduklarını anlatan İmrek, yapılacak genel kurul sonrası partinin kurulacağını söyledi.

YENİ CEZAEVİ ÖNÜNDE TEPKİ AÇIKLAMASI

Açılış konuşmasının ardından HDK’liler eski TEKEL fabrikasının, cezaevine dönüştürülmesine tepki göstermek için basın açıklaması yaptı. HDK’liler adına açıklama yapan Levent Tüzel, adalet ve emeğinin karşılığını isteyenlere cezaevi yolunu gösterenleri protesto etmek için açıklama yaptıklarını belirtti. Tüzel, “Bir zamanlar burası 2000 işçinin çalıştığı TEKEL fabrikasıydı ve halka hizmet sağlıyordu. Neoliberal politikalar bir çok ulusal işletmeyi bozarak halkları işsizliğe mahkum etmiştir. Şimdi de bu toprakları, fabrikaları cezaevi yapmak için kullanıyorlar” dedi.

BAŞBAKANIN MÜJDESİ CEZAEVİ! Başbakanın kendisinden iş, ekmek isteyen Amed halkına yeni cezaevi müjdeleri verdiğini hatırlatan Tüzel, Türkiye’de tutuklu sayısının 130 bine dayandığını ve hak gasplarına karşı mücadele eden emekçilerin karşısına cezaevlerinin çıkarıldığını vurguladı. AKP’nin, Kürt sorununa çözüm bulmak yerine yeni cezaevleri yaptığını söyleyen Tüzel, “AKP’nin gittiği bu yol yol değildir. Geçmişteki 30 yıldan artık dersler çıkartmalıyız” dedi.

DİYARBAKIR YOKSULLUK

HDK Genel Meclisi adına basın açıklamasını da okuyan Tüzel, bölgeye yatırım yapmamak için bahane bulanların, halktan toplanan vergilerle yapılan Kamu İktisadi Teşekküllerini peşkeş çekerek, ortadan kaldırdıklarını belirtti. Diyarbakır’ın işsizliğin en çok yaşandığı illerden birisi olduğunu hatırlatan Tüzel, baskı ve gözaltıların dinmediği Diyarbakır’da yeni fabrikaların açılması yerine AKP hükümetinin fabrikaların üretimini durdurarak cezaevine dönüştürdüğüne vurgu yaptı. Boşaltılan köylerden zorunlu olarak şehirlere yerleşen insanların açlık ve yoksulluk ile teslim alınmak istendiğini söyleyen Tüzel, baskıya karşı çıkan insanların doldurulması için yeni cezaevlerinin açıldığını belirtti. TEKEL fabrikası yerine yapılan cezaevinin, Diyarbakır’ın sekizinci cezaevi olacağına dikkat çeken Tüzel, Başbakanın “Türkiye’nin en büyük cezaevini Diyarbakır’a yapacağız” sözlerine de tepki gösterdi.

CEZAEVLERİ HALKLARI SUSTURAMAYACAK

HDK olarak Başbakana seslendiklerini belirten Tüzel; “Daha çok cezaevi yaparak, ne Kürt halkını ne de Türkiye halklarını susturabilirsiniz. Cezaevleri yapmaktan, fabrikaları hapishanelere çevirmekten vazgeçiniz. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halkı barış, eşit haklara dayalı demokratik çözüm ve iş, ekmek istiyor. Bunun için adım atılmalıdır” dedi. Hiçbir diktatörün cezaevlerini doldurarak geleceğini garanti altına alamadığını söyleyen Tüzel, iktidarın bugüne kadar uyguladığı politikalardan ders çıkarması gerektiğini ve sorunun baskı, şiddet, yeni cezaevleri ile çözülemeyeceğini hatırlattı (Diyarbakır/EVRENSEL)

Ardından Koşuyolu Parkı’nda Barış Annelerinin eylemine de katılan HDK’liler adına konuşma yapan Ertuğrul Kürkçü, Cumartesi Annelerinin bir gece yarısı ortadan kaybedilen evlatlarını yıllar geçmesine rağmen aradıklarını söyledi. Cumartesi Annelerinin yıllık ortalama 500 civarında olan gözaltındaki kayıpların sayısını bire, ikiye düşürdüğünü kaydeden Kürkçü, askerdeki ‘intihar’ları hatırlatarak; “Bu ölen askerlerin hepsinin Alevi ya da Kürt olduklarını biliyoruz. Bunlar tesadüf müdür diye düşünüyoruz. Bu nedenlerle barışa sıkı sıkıya sarılıyoruz” diye konuştu. Gerçeklerin ortaya çıkarılabilmesi için hakikatleri araştırma komisyonu istediklerinin altını çizen Kürkçü, barış için yaptıkları girişimlerin sonuç vereceğini anlattı. Burada HDK’nin üzerine önemli görevler düştüğünü de söyleyen Kürkçü, “Bu düzen çürümüş bir düzendir. Bu düzenin işleyişine son vermek gerekiyor. Buradaki annelerin sesine, batılı annelerden ses gelmelidir. Bizler bu mücadeleyi Parlamentoda sürdürüyoruz. Dokunulmazlıklarımızı kaldırmak isteyenlere gücünüz yetiyorsa, dokunun diyoruz. Mecliste olmasak bile bu mücadeleye milyonlarla devam edeceğiz” diye konuştu.