11 Ağustos 2018 05:50

Evinin bahçesini açık hava müzesine çevirdi

Iğdırlı otobüs şoförü Mustafa Cobas, 15 yaşından beri topladığı bölge kültüründe yeri olan kimi eski alet ve edevatları evinin bahçesinde sergiliyor.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Iğdır’a bağlı Halfeli Beldesi’nde yaşayan ve şehirlerarası bir otobüs firmasında şoförlük yapan Mustafa Cobas’ın (55) tek merakı, teknolojinin gelişmesi ile birlikte şimdilerde artık çok fazla kullanılmayan bölge kültürüne ait kimi eski alet ve edevatları toplamak. Topladığı yüzlerce eski alet ve edevatları evinin bahçesinde sergileyen Cobas’ın bahçesi öyle ki bir açık hava müzesine dönüşmüş durumda.

15 YOL BOYUNCA TOPLADI

15 yaşından beridir bu merakının sürdüğünü dile getiren Cobas, “Babamın bire sabanı vardı. O zaman o araçları gördüm ve hep o araçlarla çalışmak istedim. Fakat biz büyüdükçe teknoloji gelişti ve araçları kullanma fırsatı bulamadım. Ben de tam 15 yıl boyunca Erzurum, Ağrı, Kars, Bitlis, Muş gibi Serhat bölgesinin tüm şehirlerinden öküz arabası, saban, bu araçların tekerlekleri, yün tarağı, kirmen (teşî), kepenek (iğ qulav), tulum (meşk), el değirmeni (destar), ibrik, kara çadır (konê reş) gibi bir sürü eşyayı bahçemde topladım” dedi.

'BEN BABAMDAN, ÇOCUKLARIM DA BENDEN GÖRSÜN DİYE'

Otobüs şoförü olduğu için gittiği her yerde bulduğu eşyaları toplayıp bahçesine getirdiğini söyleyen Cobas, nedenini ise şu sözlerle açıkladı: “Bahçede olan tüm eşyaların hemen hemen hepsi teknolojinin gelişmesiyle ortadan kalktılar. Bu malzemelerin peşinden 15 yıl koştum. Erzurum, Ağrı, Kars, Bitlis, Muş, Ardahan ve Iğdır gibi kentleri gezdim ve kültürümüzde yeri olan eşyaları getirdim. Geçmişimiz yok olup gitmesin ve geçmişte tarımda hangi tür araç gereçleri kullandığımızı çocuklarımız, gençlerimiz de görsün ve unutmasın diye böyle bir bahçe yaptım. Bu malzemelerin hepsi bizim kültürümüzde var. Bizden sonra gelen nesil de bu araçları görsün. Ben de zaten çok meraklıyım böyle şeylere. Şimdi de gittiğim yerlerde göz gezdiriyorum. Bulduğun sabanı, öküz arabasını yine alıp bahçeme getiriyorum. Ben babamdan bunları gördüm ve öğrendim, şimdi çocuklarım da benden görsün ve öğrensin. Onlar da çocuklarına göstersin. Bu bir kültür, gelenek ve görenektir, o yüzden unutulmaması gerekiyor. Bugün bunlar iş görmez çünkü teknolojinin geldiği nokta ortada. Ama bunlara bakınca rahat bir nefes alıyorum. Evde olduğum zamanlar kahvaltımı bahçede, tarihi eşyaların içinde yapıyorum ve geçmişimi tekrar tekrar yaşıyorum."

GELİN VE DAMATLARIN EN UĞRAK MEKANI OLDU

Cobas’ın bahçesini çekilen fotoğrafların sosyal medyada paylaşılması nedeniyle yaşadığı kentte bilmeyen neredeyse yok. Bahçesinin bilinirliğinin artması ile birlikte özellikle gelin ve damatlar fotoğraf çekme mekanı haline geldiğini belirten Cobas, “Fotoğraflar yayıldıktan sonra bahçeye gelmeye başladıklar. 3 yıldır özellikle hafta sonları fotoğraf çekimleri için, nişan törenleri ve sünnet törenleri için insanlar geliyor. Her hafta beş altı gelin damat fotoğraf çekmek için geliyor. Onlar bu manzarada fotoğraf çektikleri için mutlu oluyorlar. Her gelin damatla bir sürü insan geliyor ve buradaki eşyaları tek tek inceliyorlar. Bu da bana mutluluk veriyor” dedi.
 
Cobas, bir yayla fotoğrafından esinlenerek dizayn ettiği bahçesine “Aşk bahçesi” olsun diye “Mem û Zîn Bahçesi” adını verdiğini de ifade etti. (Iğdır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Evli olduğu adam tarafından dövülen kadın ağır yaralandı

SONRAKİ HABER

Ekonomist Dr. Sabri Öncü: Gemi buzdağına çarptı, batıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa