10 Ağustos 2018 23:04

İşçiler şikayet edince ücretler bayramdan sonraya kaldı

Ankara’da İbni Sina Hastanesinde kadroya geçen işçiler, çalışma koşullarını BİMER ve CİMER’e şikayet edince ücret günlerinin değiştirildiğini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Ankara’da bulunan İbni Sina Hastanesinde çalışan işçiler taşeronda yaşadıkları sorunların kadroya geçtiklerinde de devam etmesi üzerine BİMER ve CİMER’e başvurdular. Ancak sorunlarının çözülmesi bir yana şikayetleri gerekçe gösterilerek ücretlerinin bayramdan sonra verileceği duyuruldu. Çalışma koşullarından her konuda şikayetçi olduklarını söyleyen bir işçi, “Bizi bilgilendirmeden canlarının istediği gibi oradan alıp öbür tarafa çalıştırıyorlar. Çalışma saatleri çok uzun. Hasta bakıcılar burada yarım saat yemek molası kullanıyorlar. Çay saatleri yok. Bizi haftada 48 saat çalıştırıyorlar” dedi. Bu koşulları BİMER ve CİMER’e şikayet ettiklerini anlatan işçi, bunun üzerine ceza olarak ücretlerin verildiği günün değiştiğini söyledi. Amirle konuşmaya gittiklerinde bunu şikayetleri nedeniyle yaptıklarını söylediğini aktaran işçi, “Bize maaşlar ayın 15’inden 15’ine yatıyordu, şimdi bu maaşları ayın başına çekiyorlar. Bundan sonra da her ayın 1’i ila 8’i arası maaşlar yatacakmış. Ama bize bunu bayram üzeri niye yapıyorlar? İnsanların ona göre ödemeleri var, kiraları var” dedi.

‘GEL DİYORSAM GELECEKSİN’

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasına üye olduğunu söyleyen bir işçi ise şunları anlatıyor: “Nerede çalıştığımız belli değil, her yerde çalışıyoruz. Şefler bize karşı kaba bir üslupla konuşuyor. Bu konuda uyardığımız zaman da ‘Sen benim dediğimi yapmıyorsun’ diye cephe alıyor. Bizim ne yapacağımız, nereye gideceğimiz, belli değil. Şeflerimiz işçilere ‘Ben sana önceden söylemeyeceğim. Gel diyorsam geleceksin’ diyor.  Yani köle misali ben ne dersem onu yapacaksın, ağzını açmayacaksın o kadar. Herkes kendi keyfi işlerine bizi koşturuyor.”

Daha önce sendikanın çoğunun DİSK’e bağlı Genel-İş’te olduğunu söyleyen işçi, şimdi Hak-İş’e geçtiğini belirterek, “Fakat işçi arkadaşların beklediği gibi olmadı diğer sendika. Hak-İş, ‘Her bayramda canlı kurban vereceğiz, para vereceğiz’ gibi vaatlerle işçilerin çoğunluğunu aldı. Bir de bize şeflerin çok büyük baskısı oldu. Bizimle toplantı yapıp ‘Hak-İş’e geçeceksiniz’ dediler.  Bazılarına ise şahsi baskılar yapıldı. Özellikle engelli arkadaşlarımıza getirip direkt imzalattılar. Yok dese işten atacak, bir şey diyemiyor. Ama bütün işçiler Hak-İş’in, kendisini savunmadıklarını düşünüyor ancak hastane bu sendikayı istiyor” dedi.

Taşerondan 4-d kadrosuna geçen bir başka işçi de değişen bir şeyin olmadığını hatta taşeron sistemin bu hallerini aratır durumda olduğunu söyledi. İşçi, “Sadece adı değişti, taşeron gibi devam ediyoruz. Bir de haklarımız gitti. Şimdi diyorlar ki ‘İki tutanak tuttum mu çıkartırım.’ Ama en azından şirkette sorumlun varsa seni alıp başka yere verebiliyordu” dedi. Hastane yönetiminin kendilerini korumadığını söyleyen işçi şöyle devam etti: “Kendi çalışanını koruyor ama bizi artık kendi çalışanı görmüyor. Ne olduğumuz belli değil. Ne şirket elemanıyız, ne hastane elemanıyız. Hiçbir şey değiliz. Çünkü bize verilen 4-d kanunun içi boş. Daha kimlik dahi vermediler, güvenlik soruşturması bitmedi diye.”

ÖNCEKİ HABER

Vatandaş üç kilo domates alamıyor

SONRAKİ HABER

Çocuk işçiliği nedir, kaç çocuk işçi var, çocuk işçiliği ile nasıl mücadele edilmeli?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...