07 Eylül 2012 10:54

Avro krizinde son reçete

İki yıldır, başta Yunanistan, Portekiz, İspanya, İrlanda ve İtalya olmak üzere değişik Avrupa ülkelerinde kendisini hissettiren “avro krizi”ne bir reçete de Frankfurt’ta bulunan Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından açıklandı.Buna göre krizde bulunan ülkelerin devlet tahvilleri, dayatılan tasarruf planlarının olduğu gibi h

Avro krizinde son reçete
Paylaş
Yücel Özdemir

Buna göre krizde bulunan ülkelerin devlet tahvilleri, dayatılan tasarruf planlarının olduğu gibi hayata geçirilmesi şartıyla üç yıl için sınırsız bir şekilde AMB tarafından satın alınacak. Böylece, kriz içerisinde olan ülkeler yüksek faizle kredi almaktan kurtulacak. Karar, borçlu ülkelerin AMB tarafından finanse edilmesi şeklinde değerlendirmelere yol açtı.
Önceki gün Frankfurt’ta bir araya gelen yönetim kurulu toplantısından sonra kamuoyuna bir açıklama yapan AMB Başkanı Mario Draghi, AMB’nin devlet tahvilini satın almasını isteyen ülkenin öncelikli olarak avroyu kurtarmak üzere kurulan yardım fonu Avrupa İstikrar Mekanizması’na (ESM) başvurması gerektiğini belirterek, söz konusu ülkenin hükümetinin bütçenin denkleştirilmesi için kendisinden istenenleri yerine getirmesini şart koştu. Böylece, AMB tarafından devlet tahvili karşılığında verilecek “yardım” yine tasarruf paketlerine endeksli olacak.

AMAÇ AVROYU KURTARMAK

Draghi, söz konusu karara gerekçe olarak, avroyu kesin olarak güvence altına almak, değerini korumak ve Avro Bölgesi’nin dağılıp dağılmayacağı konusundaki tartışmaları bitirmek olarak gösterdi. Yeni reçetenin özellikle aşırı borç krizinin kendisini hissettirdiği İspanya, İtalya, Portekiz gibi ülkelerden alacaklı durumda olanların işine yarayacağı belirtiliyor. Çünkü, özellikle İspanya ve İtalya’nın aşırı borç yüzünden iflasla karşı karşıya kalması durumunda, Avro Bölgesi’nin dağılacağı konusunda güçlü tahminler söz konusuydu.
Örneğin Avro Bölgesi’nin dördüncü büyük ekonomisine sahip İspanya’nın 2013’ün sonuna yılına kadar 12 milyar avro faiz ödemesi gerekiyordu. AMB’nin son kararı aynı zamanda bugüne kadar AB’den kredi alma başvurusunda bulunmamaya direnen İspanya’nın bu tavrını değiştirmesine yol açabilecek.
AMB’nin devlet tahvilleriyle ilgili kararını açıkladığı gün Madrid’de bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, pek fazla yorumda bulunmak istemedi. Ancak, AMB toplantısında Almanya, borç içindeki ülkelerin devlet tahvillerini alınmasına yönelik karara karşı çıktı. Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Wiedmann, AMB’nin almış olduğu bu kararın yasalara aykırı olduğunu ileri sürüyor. Dün Süddeutsche Zeitung’da konuyla ilgili yer alan bir yorum yazısında da AMB’nin bu kararla “kırmızı çizgileri” aştığı ileri sürüldü. Keza, koalisyon ortağı liberal FDP de, kararı eleştiren açıklamalarda bulundu.
Bazı gazeteler ve İnternet siteleri ise AMB’nin kararını “avro için son şans” olarak tanımladı. Eğer AMB tarafından sunulan reçete de avronun iyileşmesine yol açmazsa, çöküşe biraz daha yaklaşılacak. (Köln/EVRENSEL)


EMEKÇİLER İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

AMB tarafından borç içindeki ülkelerin kurtarılması adına aldığı karar, avronun kurtarılması için Avrupa Merkez Bankası ile AB arasındaki uyumlu eş güdüm olarak değerlendirilirken, bütün kurumların zor durumda olan avroyu kurtarmak için sınırlarını zorladığı anlaşılıyor. Ancak, borçlu devletlerin tahvillerinin düşük faiz karşılığında AMB tarafından sınırsız bir şekilde satın alınması da, AB genelinde emekçiler için bir şeyi değiştirmeyecektir. Çünkü, Draghi’nin açıklamalarından da anlaşılabileceği gibi, AB tarafından emekçilere dayatılan planlarından bir sapma olmayacak, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sosyal alanlarda kısıtlamalara devam edilecek. Dolayısıyla, borçlu ülkelerin bankalarının, tekellerinin kurtarılması, ya da bunlardan alacaklı durumda olanların yine halktan toplanan vergilerle finanse edileceği anlaşılıyor.

ÖNCEKİ HABER

‘Siyasi ve askeri sorumlular görevden alınmalı’

SONRAKİ HABER

Anadolu Üniversitesinde neler oluyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa