Siyasetçiler yasaklanan Munzur Festivali'ni değerlendirdi

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Munzur Festivalinin Valilik kararı ile yasaklanmasından sonra Valilerin yetkilerini arttırmaya yönelik Meclis genel kurulunda kabul edilen kanun teklifi ile kanunun yasallaşmasıyla ileride yaşanabilecekleri gözler önüne serildi. Konuya dair konuşan siyasetçiler, iktidarın tek adam rejimini yerelde uygulanması çabası içinde olduğunu ifade ettiler.

OHAL’i kalıcı hale getiren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi geçtiğimiz günlerde kabul edildi. Kanun teklifiyle valilere olağanüstü yetkiler veriliyor. Kanun teklifi yasallaşmadan bu yıl 18’inci kez düzenlenmesi planlanan Munzur Kültür ve Doğa Festivali ‘güvenlik’ valilik tarafından yasaklandı. Duruma ilişkin EMEP Dersim İl başkanı Mustafa Taşkale, HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ve DEDEF Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ben Evrensel’e konuştu.

 {{357729}}

‘İPTAL NASIL YÖNETİLECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR’

Dersim EMEP İl Başkanı Mustafa Taşkale, “ Cumhurbaşkanının açık ifadesi ‘artık benim yerime benim temsilcilerim illerde valiler, ilçelerde kaymakamlardır.’ Yani  Cumhurbaşkanı KHK’ler çıkararak birçok düzenlemenin ötesinde kendisinin yaptığı yasal düzenlemeleri hayat geçiriyorsa aynı şekilde illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar bu düzenlemelere sahip olacaklar. Bu neyi içeriyor. Daha çok yasak ile kişilerin bir kente alınıp alınmaması gibi süper yetkiler verilecek valilere, bir dönemin süper bölge valilerini aratacak yasal bir düzenleme olacak. Festivalin iptali bu yetkilerin nasıl kullanılacağını gösteriyor” dedi.

Kişi başına neredeyse bir güvenlik görevlisinin düştüğü bir ilde güvenlik gerekçesiyle festivalin iptal edilmesinin vahim bir durum olduğunu söyleyen Taşkale, “Festivalin örgüte eleman kazandırmak üzere yapıldığına dair konuşmalarda bulunuluyor. 16 yıldır kutlanmasına izin veren merciler, bugün ‘Terörü bitirdik en geriye noktaya düşürdük’ deyip böyle bir gerekçe göstermeleri kendileriyle çelişen bir durumdur. Daha önce kendileri bu şeyde ortak ve imzaları vardı. Sonuçta Munzur Festivali’nin yasaklanması 24 Haziran öncesi ve sonrası nasıl bir rejimle karşı karşıya olduğumuzu, nasıl yönetileceğimize dair bir emare olarak görülmeli” diye konuştu.

‘VALİLERE VERİLECEK YETKİLER, TEK ADAM İÇİN’

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, festivalin valilik tarafından yasaklanmasının, tek adam rejiminin kurumsallaştırma çabası olduğunu belirterek, “Bu bir sistemin yerellere iz düşümüdür. Uzun bir süredir fiili olarak sürdürdüğü tek adam rejimini yasal bir kılıfa kavuşturması gerekiyordu. OHAL’i yasal bir kılıfa büründürmek için OHAL’in yerine daha kalıcı kurumsallaştırmış bir tek adam rejimini getirdi. Merkezi anlamda tek adam rejimi bunu yereldeki en küçük birime muhtarlara kadar örgütlüyor. Bunun en güçlü ayağı valilerdir. Valilere yetkilerin verilmesi diyorlar. Valilerin konumunu tekleştiriyor. Tek adam rejimini illerde aynı şekilde hayata geçirmek için valilere bu kadar antidemokratik hak, hukuku, bütün demokratik değerleri ortadan kaldıracak yetki vermektir bu. Keyfiyetçi bir uygulamadır. Eskiden devletin valisiydi, kamu yararına görev yapandı. Şimdi ise AKP’nin il başkanları gibi çalışıyorlar” dedi.

‘TEK ADAMA TERS OLDUĞU İÇİN YASAKLANDI’

Munzur festivali neden yasaklandı diye soran Önlü, “Kamu güvenliği, kamu yararı, toplumun ahlakı 16 yıldır kutlanan festival. Dünyanın her yerinden insanların gelip ortaklaştığı bir etkinliği toplumun kendi kültürü, doğası yararına yaptığı etkinliğe. Tek adam toplumunun ahlakına ters olduğu ters olduğu için yasaklandı” dedi.

‘ÜLKEDE TEK TARAFLI BİR YÖNETİM ANLAYIŞI VAR’

DEDEF Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ben ise iktidarın kendi isteği dışındaki hiçbir farklılığı, düşünceyi kabul etmediğini, böylelikle keyfi bir şekilde festivali yasakladığını ifade ederek, “Ülkede uzun süreden beri tek taraflı bir yönetim anlayışı var. Mevcut iktidar, validen, tutun muhtara bir çok şeyi kendi denetimi altında tutan, kendisinden olmayanı kendisine benzetmeye çalışan, siyasal anlamda da. Festivalin yasaklanması bizim için şaşırtıcı değildi. Festivali yasaklamış olsalar da inancımıza ait ritüelleri yasaklayamazlar. Bu uygulama keyfidir. Dersim halkının bir kesiminin rahatsız olduğu bahane edildi. Tam tersi rahatsız olan sadece kendileri. Bunlar keyfi ve antidemokratik uygulamalar. İnsanlar inançlarına, doğasına, kültürüne sahip çıkıyor onlarda rahatsızlıklar yaratıyor” dedi.