‘Çevre Bakanlığı mahkeme kararını dinlemiyor’
Çevre Bakanlığı, hakkındaki 'riskli alan' kararı kaldırılan Yıldıztabya Mahallesi'ni tekrar 'riskli' ilan ederek imar planını askıya çıkardı.
Fotoğraf: Cem Gül/EVRENSEL
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Danıştayın daha önce çıkarılan ‘riskli alan’ kararını iptal ettiği Gaziosmanpaşa’daki Yıldıztabya Mahallesi’ndeki 21.95 hektar alanı tekrar ‘riskli alan’ ilan ederek imar planını askıya çıkardı. İnşaat Mühendisi İbrahim Doğan Çevre Bakanlığının mahkeme kararını dinlemediğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesi, Yıldıztabya Mahallesi’nde yer alan 21.95 hektar alanı riskli bölge ilan ederek, 1/5000 nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar Planı yaparak 23.07.2018 tarihi itibarı ile 30 gün süreyle askıya çıkardı.
Söz konusu Yıldıztabya Mahallesi’nin de içinde olduğu Çevre Bakanlığı tarafından “riskli bölge alanı” olarak ilan edilen Gaziosmanpaşa mahalleleri ile ilgili karara karşı daha önce açılan davalarda Danıştay 14. Dairesi gayrimenkul değeri artan bölge için Bakanlığın aldığı “riskli alan” kararının somut verilere dayanmadığını belirtilerek “riskli bölge” kararını iptal etmişti.
İnşaat Mühendisi İbrahim Doğan, bir bölgenin yapılaşma yönünde riskli olabilmesi için zemin yapısını taşıma gücü yönünde ve zemin emniyet gerilmesi bakımından çok düşük değerlere sahip olması gerektiğini belirterek; “Olası depremde sıvılaşma riski taşıması gerekir. Ancak bu bölgenin hem fay hattına uzak olması, hem de zemin açısından da riskli bir bölgede olmadığı bilinmektedir. Bu ilçede bulunan yapılar genel anlamda kıyılara komşuluğu olan ilçelere göre daha az risk taşımaktadır” dedi.
Bakanlık ve ilçe belediyesinin hazırladığı raporlarda; gerçekçi olmayan bir şekilde ve sadece gözleme dayandırılarak, “2000 yılından önce yapılan yapılar risklidir” denildiğini vurgulayan Doğan; “Soyut bir yaklaşımla yapının riskli olduğunu söylemek mühendislik bilimine aykırıdır. Bu söylemle hareket ederek karar verilmesi yasalara da aykırıdır. Bir yapının riskli olduğuna karar vermek için mühendislik hizmetinin alınıp alınmadığı, taşıyıcı elemanlardan karot numuneleri, donatı tespiti ve gerekli hesaplamalar yapılmalıdır. Zemin raporu her parselde alınmalı. Ancak bu işlemlerden sonra karar verilir. Dolayısı ile gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve gerekse ilçe belediyesinin temel amacı bölgeye artan talep ve arazinin değer kazanması nedeniyle “ kentsel dönüşüm” adı altında vatandaşların mülkiyet haklarını da hiçe sayarak rant ve çıkar uğruna yurttaşları mağdur etmektir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)