Prof. Dr. Ümit Biçer: OHAL kağıt üzerinde kalktı

Bilal SEÇKİN

Türkiye’de 24 Haziran seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında yeni bir rejime geçildi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası getirip, 2 yıl boyunca uygulanan olağanüstü hal (OHAL) kaldırılsa da, OHAL’i aşan  yeni düzenlemeleri içeren kanun teklifi AKP tarafından sunulduğu Mecliste görüşülüyor. Bu kanun teklifinin yanı sıra yine Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile kalıcı hale getirilmek istenen OHAL, tartışma konusu oldu. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ümit Biçer, kaldırılan OHAL’i ve Mecliste kabul edilen yeni düzenlemeleri insan hakları açısından yorumladı.

OHAL KOMİSYONUNUN FAALİYETLERİ NE OLACAK?

OHAL döneminde vatandaşların hukuki güvencelerin neredeyse hiç kalmadığını söyleyen Biçer, bu dönemde yaşanan tutuklamalar ve gözaltılarla ilgili herhangi bir mekanizmanın işletilmediğine de vurgu yaptı: “Yaklaşık 150 bin insan ihraç edildi. Bu insanların başvurdukları yargı kurumları adeta top çevirdiler. En son AİHM’ye yapılan başvurularda da Türkiye’de bir OHAL Komisyonunun oluşması önlerine geldi. Bu komisyon başvurular hakkında tam değerlendirme yapamadan OHAL’in kaldırıldığı ilan edilerek faaliyetlerini sonlandırmış oldu. Dolayısıyla bu insanların hukuki olarak sürdürecekleri mekanizma yine ortadan kalkmış oldu. Yine yargı kurumları arasında insanlar oradan oraya gidip gelmek durumunda kalacaklar. Çünkü OHAL kaldırıldığında hukuki güvenceler insanlara teslim edilmedi.”

OHAL’in kağıt üzerinde kaldırıldığını vurgulayan Biçer, uygulamalarının halen devam ettiği görüşünde. Prof. Biçer, bu görüşünün nedenleri ise şöyle açıkladı: “Görevden alınanlar işlerine geri dönmedi. Topluma yargısal bir güvence verilmedi. Gözaltı sürelerinde ciddi bir değişiklik olmadı. İşkence ve kötü muamelede bugün değişiklik olduğunu söylemek mümkün değildir. Dışarıda OHAL baskısını solumak halen de pek mümkün.”

OHAL uygulamalarının her alanda, her kesimde ciddi bir travma yarattığını sözlerine ekleyen Biçer, toplumun bu travmayı uzun bir süre daha yaşayacağını ifade etti.

‘MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

‘Tek adam rejimi’nin bundan sonra toplumun bütün kesimlerine saldıracağını aktaran Biçer, “Kuvvetler ayrılığından söz etmek olanaklı değil. Bu durum ülkede keyfi uygulamaları doğurur. Dolayısıyla bu durum, Türkiye’de demokrasi ve hukuk açısından daha sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. Hukukun üstünlüğü konusunda ciddi bir sıkıntı olduğunu değerlendiriyoruz. Ama insan hakları savunucuları, örgütleri her zaman için hukukun üstünlüğü adına mücadele etmeyi sürdürürler.” dedi. (İstanbulMA)

OHAL’i kalıcı hale getiren kanun teklifi kabul edildi

‘KOMİSYON GÖREVİNİ YARGIYA MI DEVREDECEK?​’

HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, OHAL Komisyonunu Meclis gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevap vermesi talebiyle soru önergesi veren Gergerlioğlu, şu sorulara yanıt istedi: “OHAL Komisyonunun ihraç edilen yurttaşlardan adil yargılanma hakkının gereği olan neyle suçlandıklarını bilmeden savunma istemesinin sebebi nedir? İhraç olduğu pozisyona iade edilen yurttaşlar varken bazı yurttaşların daha alt bir pozisyona iade edilmesi sebepleri nelerdir? Bağımsız mahkemelerin verdikleri takipsizlik ve beraat kararlarına rağmen yurttaşların işe iadelerine ret verildiği bilgisi doğru mudur? Bağımsız mahkemelerce beraat ya da takipsizlik verilmiş bir yurttaşa neden işe iadesi için tekrar OHAL Komisyonunda bir karar vermesi beklenmektedir? Yargının verdiği karar çerçevesinde direk işe iadenin gerçekleştirilmesi noktasında bir çalışma mevcut mudur? OHAL’in kalkması sebebiyle OHAL Komisyonu normalleşme sürecinin bir adımı olarak  görevini bağımsız mahkemelere devredecek midir?​” (HABER MERKEZİ)

Barış Atay TBMM kürsüsünde: OHAL sizin için bir lütuftur